Celal Temel

Bir Dava İki Sevda yazarı
Yazar
9.2/10
5 Kişi
16
Okunma
7
Beğeni
2.178
Görüntülenme

Celal Temel Gönderileri

Celal Temel kitaplarını, Celal Temel sözleri ve alıntılarını, Celal Temel yazarlarını, Celal Temel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bülent Ecevît û nijadperestiya wî
1977 seçimleri değerlendirildiğinde, CHP'nin Kürdlerden kopuşunun önemli aşamalarından biri olduğu görülebilir. Seçim sürecinde Bülent Ecevit'in Diyarbakır'da yaptığı miting sırasında, miting alanındaki bazı gençlerin "Kurdara Azadi" (Kürtlere Özgürlük) şeklindeki sloganlarına karşılık; Ecevit'in miting alanında bulunan Atatürk anıtına dönerek ve öfkeli bir sesle "Bu ülkede bir tek halk vardır, o da Türk halkıdır." demesi, herkesin dikkatini çekmişti. Birçok Kürd, Ecevit'in solcu değil, milliyetçi olduğunu o gün anlamıştı
1966 kısmi senato seçimleri Canip Yıldırım
Canip Yıldırım'ın senatör olmasını engelledi. Bu garip durumu Mehdi Zana anılarında şöyle dile getiriyor. "Derken 66 seçimleri gelip çattı. Canip Yildrımı aday göstermiştik... Seçim günü geldiğinde, Silvan'dan 1250 oy çıkardık. Bu bizim açımızdan bir zaferdi. Diyarbakır genelinde ise Canip Ağabey için, toplam 14 bin oy almıştı Normal olarak senatör seçilmesi gerekiyordu, ancak Yüksek Seçim Kurulu, Canip Ağabeyin daha önce Kürtçülük savı ile cezaevinde yatmasından dolayı kazamlmuş hakkını elinden alarak, Adapazarı'nda (yine TİP'li) 1600 oy alan Fat- ma Hikmet İşmen'e verdi..."206
Reklam
1946'dan itibaren, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile bir- likte Demokrat Parti (DP) de millet meclisinde temsil edilme- ye başlandı. Bu yeni durum, Kürdler için bazı fırsatlar yarattı, Kürdlerin egemenlik sistemine daha çok entegre olmalarının da yolu açıldı. Bu sistemde, Kürdlerin seçim yoluyla iktidar veya iktidar ortağı olma şansı olmadığını, dolaysıyla seçim- lerin Kürdler için bir şey ifade etmediğini bilen Kürd aydın ve entelektüeli de yok gibiydi. Bilenlerin bir kısmı da bundan kişisel çıkar elde etme hevesine girdiler. Özellikle bazı büyük Kürd aileleri, bu yeni durumdan yararlanmanın hesaplarını yaparken durumun bilincinde olanların da yapacağı bir şey yoktu. Kendi milli kimliğinin yeterli derecede farkında olma- yan halk ise her şeye rağmen, her seferinde kendince doğru olanı yapmaya çalıştı.
Cumhuriyet Halk Fırkası (Partisi)'nın tek parti olarak se- çimlere girdiği dönemlerde, başlangıçta CHF (CHP), Kürd illerinde örgüt kursa da, sonradan bundan vazgeçip, Kürd illerindeki bütün örgütlerini kapattı. Otuzların sonunda, CHP'nin, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Siirt, Muş, Elazığ, Be- yazıt, Van ve yeni kurulan Bingöl, Bitlis, Hakkâri ve Tun- celi illerinde örgütleri yoktu. 205 Bu, devleti yöneten tek parti CHP'nin, Kürdleri siyasal yaşam içine almak istememesinin bilinçli bir sonucuydu.
SEÇİMLERDE KÜRDLERİN POLİTİK TUTUMU
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önce, 23 Nisan 1920'de oluşturulan ilk mecliste (1. Meclis) çok çeşitli ke- simlerden milletvekilleri bulunuyordu. Çoğulcu bir meclisti. Kürd halkı tarafından seçilmese de, bazı milletvekilleri kim- likleriyle, bazıları ulusal giysileriyle bu mecliste yer aldılar. Birinci Meclis'te "Kürdistan Mebusları" diye adlandırılan bu milletvekillerinin sayısı yetmiş kadardı. Bu mecliste, on kişilik "Lazistan Mebusları" diye adlandırılan bir grubun da olduğu bilinmektedir
trajik
Genel olarak burjuva demokratik devletleri egemenlik sisteminin en önemli organı parlamentolardır. Bununla birlikte parlamentolar, genel olarak halk kitleleri tarafından da meşru görülmekte, desteklenmektedir. Pek çok devlet kurumu gibi, Türk Parlamentosu da, başından beri Kürd haklarını reddetmiştir. Bu kurum da Kürd entegrasyonu için kullanılmıştır. Kürd halkı, yapılan parlamento seçimlerine belirli bir oranda katılmış, ancak aşağıda göreceğimiz gibi, çok kimsenin pek fark etmediği çeşitli mesajlar da vermiştir. Kürd ulusal mücadelesini verenler ise hep parlamentoya şüphe ile bakmış ama tamamen de göz ardı edememişlerdir. İşbirlikçi konumunda olanlar, büyük bir hevesle buna katılırken Kürd Yurtseverleri, sadece seçim ortamından yararlanarak halka ulaşmak ve parlamento kürsüsünü kullanmayı düşünmüşlerdir. Ancak Kürdlerde, hiçbir zaman, "Alın sandıklarımızı başımıza çaın" diyebilecek bir bilinç ve güç oluşmadı.
Reklam
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.