Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erkan Sarıyıldız

Erkan SarıyıldızZor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı yazarı
Yazar
6.8/10
58 Kişi
225
Okunma
14
Beğeni
3.394
Görüntülenme

Hakkında

1970 yılında Adana’da doğdum. Ardından yoğun bir eğitim süreci, İstanbul Tıp Fakültesi, İç hastalıkları Uzmanlığı ihtisası yaptım. Evliyim ve bir kızım var. Herşey Üniversite sırasında Nietzschenin görüşleri ile tanışmamla başladı. Ondan önce öğretilmiş, kurgulanmış dogmalarla ne kadar rahattım. O deli görünüşlü Zerdüşt adamın öğretileriyle tüm dogmalarım yıkılıp darmadağın olmuştu. Ardından önce kendimi, toplumdaki yerimi sorgulamalar, ben kimim amacım ne sorularına cevap vermek amacıyla seneler seneler… Tüm dinler tarihi, uzak doğu öğretileri, insan zihninin sınırlarıyla ilgili çalışmalar, gizemli olaylar derken herşeyin ardında yatan nedir’e sıra geldi. Kolay değil tabii ki meslek gereği materyalizmin en uçlarından bu düzleme geçebilmek. Bir tarafta mekanizmalar, yollar, vücudun ince mimarisi, etkileşimler derken diğer tarafta sadece hislerinle ulaşabileceğin uçsuz bucaksız bir evren. O sıralar astral seyahate takılmıştım. Bunu başarabilirsem yeni evrene ilk adımı atabilecek ve vücudumun tutsaklığından kurtulabilecektim. Saatler boyu yatakta uzanıp ha çıktım ha çıkacağım. Ardından hayal kırıklıkları. Sonra yine bir heves, telekinezi, telepati çalışmaları vs vs. Sonra ablamın ağır ve onulmaz hastalığı karşıma çıkınca tıbbın imkanlarının yetmiyeceğini anlayıp diğer yoldan nasıl yardım edebilirim diyerek yaptığım araştırmalar sonucu Reiki ile tanıştım. Bu benim için yeni bir enstrümandı. Enerji aktarmanın başkası üzerindeki onarıcı etkilerini ilk defa gözlemledim. Bana kattığı en önemli şey ise enerjetik dünyada zaman ve mekan engelinin olmaması. Sadece niyetle ve sembollerin yardımıyla ulaşabileceğim yüzlerce insan… Zaman geçiyor fakat ruhun açlığı geçmiyor. Spiritüel rehberimle tanıştım. Bana kendimi tanımamla ilgili çok şey kattı. Farklı evrenleri, farklı enerjileri, geçmiş yaşamlarımı, bendeki potansiyelleri nasıl açığa çıkarabileceğimi, üstbenliğimle ve Tanrı ile nasıl direk bağlantı kurabileceğimi gösterdi. Bu kavramları sindirmek ve kendi özgünlüğünü yaratma süreci sancılı, bir o kadar da güçlendiriciydi. Hayatım değişti , ilişkilerim, özellikle insana bakışım değişti. Artık endişeli vesveseli yapım geçmiş yerinde sakin huzurlu bir yapı oluşmuştu. Herkesin özünde aynı bütünün parçaları olduğunu,dünya deneyiminin dualitesi gereği iyi-kötü kavramlarının olması gerektiğini deneyimledim. Tanrı’yı uzakta değil kendi içimde aradım ve buldum. İlişkimizin ne kadar samimi ve arkadaşça olabileceğini gördüm. Artık benim için korkular kalkmıştı. Beni cezalandıran değil koşulsuzca seven bir dost edindim. Hep tamam bundan ötesi olmaz tepeye ulaştım dediğimde gördüm ki her tepeden daha yükseği de mevcut. O yüzden bu yolun bitmez bir yol olduğunu görüp bir kaşif edasıyla yeni ufuklara açılmaktayım. Kiara Windrider’ın “Aydınlanma Fenomeni” adlı kitabı benim bilgiye aç dönemlerimde aldığım onlarca kitap arasındaydı. Kapağını açtıktan sonra o gün kitap bitmişti. Yeni bir enerjiden bahsetmekteydi “Deeksha”. Yaşanılan deneyimleri okuduğumda aradığım bu diye düşünüp kimden bu enerjiyi tadabilirim diye aylarca araştırdım. Bu mereti uygulayan kimseye ulaşamadım. E-mailler, telefonlar vs.vs. Hevesim kaçtı ve akışa bıraktım. Ardından olaylar ardı ardına gelişti ve Deeksha vericisi olma eğitiminden geçtim. Verona daki bu sürecin ardından bu güzelliği insanlarla paylaşma kararı verdim. Sonrası bir rüya gibi geçti. Düzenli aralıklarla çeşitli merkezlerde hem deeksha aktardım hem de hayata dair farkındalık sohbetleri yaptım. Tüm bunlar olurken gebelik sancıları çekmeye başladım. İçimde bir şeyler doğmak için sabırsızlanıyordu. Nasıll yaparım ne yaparım bilmeden günlük yazılar yazmaya ve blogumda paylaşmaya başladım. Her gün daha da hevesle şaşırtıcı bir düzenle onlarca yazı yazmaya başladım. Gittikçe belli bir okur kitlemin oluştuğunu fark ediyordum. Ardından Facebookta Golden Ball diye bir grup kurdum. Burada yazdığım yazıları paylaşıyordum. Grup büyük bir ivmeyle büyüyor, sürekli yorumlar gelmeye başlıyordu. Artık istediğime yani insanlara ulaşma hayalime kavuşmuştum. Sonra da kalıcılık adına önemli bir basamak olarak gördüğüm kitap yazım aşaması geldi. Sonunda “Kendime Doğuşumun Güncesi” adlı kitabım yayınlandı.
Unvan:
Doktor, Yazar
Doğum:
Adana, Türkiye, 17 Nisan 1970

Okurlar

14 okur beğendi.
225 okur okudu.
7 okur okuyor.
99 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Beklenti ilişkilerin en büyük düşmanıdır.
Sayfa 184Kitabı okudu
Hayatımızı alma-verme üzerine kurmuşuz. Bir şey verirken ileride bunun karşılığını almak istiyoruz. Hatta severken bile.
Sayfa 181Kitabı okudu
Reklam
Keşkeler ayağa kalkmana köstek olur,kararlılıksa destek.
Bizde böyle
Evren vermeyi bildiğin ve elindekilerin değerini bilip şükrettiğin zaman sana tüm imkânlarını sunar.
Sayfa 108Kitabı okudu
Zihnin her şeyi tanımlama, şekle sokma, benzeştirme telaşında.
"Bu dünyada iki çeşit insan tipi var. Çoğunluk olan uyuyanlar ve bunları organize bir şekilde uyutan efendiler. İşin en ilginci de efendiler öyle bir ustalıkla bunu gerçekleştiriyorlar ki, en derin uyuyan kendisini en uyanık zannediyor."
Erkan Sarıyıldız
Erkan Sarıyıldız
Mutluluğu koşullandırıp, şartlara bağlayarak elimizdekilere karşı kör olmayı seçtik.
Erkan Sarıyıldız
Erkan Sarıyıldız
Reklam
"Boğuluyorum artık, nefes alamıyorum. Anlamak için hislerime bile dokunamıyorum canım acıyor.."
Sessiz Tango
Sessiz Tango

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
208 syf.
4/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu kitabi satın aldığımda çok büyük beklenti içine girmiştim. Çok satılanlar da olması da beni cezbetmişti. Ama umduğumu bulamadım. Kitap çok sıradan geldi. Kitabı bitirdiğimde ben şimdi bu kitaptan ne öğrendim diye kendimi sorguladığım da zihnimde kalıcı olarak bir iz bırakmadığını gördüm. Ayrica bu yazarın ilk kitabını okudum ve yazarın kitabında kullandığı dili de çok zayıf buldum. Kitabında kullandığı dil ve tavır çok hoşuma gitmedi. Kitap okuduğumu hissettirmedi bana. Sadece yazarın birkaç cümlesi hoşuma gitti onları da alıntı olarak ekledim. Ama yinede bu yazarın okuduğum ilk ve son kitabı olarak kalır kanaatimce.
Zor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı
Zor İnsanlarla İletişim Kurma SanatıErkan Sarıyıldız · Destek Yayınları · 201968 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Zor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı
Zor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı
Büyük beklentilerle başlamadığım bir eserdi StoryTel de önüme çıktığı için E- Kitap olarak okumak istedim.. Evet doğru söylediği katıldığım yerleri oldu kitapta ancak çok yalın bir dil kullanılmış biraz yol gösterici değilde öylesine yazılmış gibiydi anlamlar var ama çok da okuyunca evet ben kişisel gelişim okudum hissini alamadım doğrusu onun için çok beğenmedim diyebiliriz. Okumak isteyenler bakabilir ama çok gerekli olduğunu düşünmüyorum.
Zor İnsanlarla İletişim Kurma Sanatı
Zor İnsanlarla İletişim Kurma SanatıErkan Sarıyıldız · Destek Yayınları · 201968 okunma
224 syf.
5/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Katkısı yokla var arasında olan kitapta kendi doğrularınıza ait bir şeyler bulabilme olasılığınızın olması ve düşüncelerinizin desteklendiğini görmek hoşunuza gidebilir...
Tüy Gibi Hafif
Tüy Gibi Hafif
de,yazar : “Herkesten önce kendini sevmelisin.” diyor aslında.. Ama bunun "bencil" olmaktan ziyade "benci" olmakla alakalı olduğunu unutmadan tabii ki.. :)
Tüy Gibi Hafif
Tüy Gibi HafifErkan Sarıyıldız · Destek Yayınları · 201425 okunma