Gülay Toksöz Sözleri ve Alıntıları
Gülay Toksöz sözleri ve alıntılarını, Gülay Toksöz kitap alıntılarını, Gülay Toksöz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gelişmekte olan dünyada kadınların hala yarıya yakını tarımdadır. Tarımsal üretim sürecinde kadın emeği farklı boyutlarda yer alsa da köylü hanesinin idamesinde kadın emeği vazgeçilmez öneme sahiptir.
Oğlan ve kız çocuklarının erkeklere ve kadınlara dönüşmelerini iktidar terimleriyle anlamak için Freud'u yeniden yazmıştır. 'Eril' olan; iktidar ve egemenlik arar, benmerkezci, bireyci, rekabetçi ve pragmatiktir. 'Teknolojik tarz' erildir. 'Dişil' olan besleyici, sanatsal ve felsefidir. 'Estetik tarz' dişildir.
Modernleşme kısaca 18. ve 19. yüzyılda Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaşanan ekonomik, politik ve kültürel sistemlerdeki değişmeler olarak özetlenebilir.
Modernizasyon azgelişmiş ülkelerin zengin Batılı ülkelerin siyasi ve iktisadi kurumlarını taklit etmeleri olarak algılanmıştır. Her ne kadar 1966'da Birleşmiş Milletler sivil ve politik hakların yanı sıra ekonomik ve sosyal haklarla ilgili iki temel sözleşmeyi imzalasa da, çalışmalar sivil ve politik hakların anayasalar ve yasalarda yer alması üzerine olmuştur. Ekonomik ve sosyal haklar, örneğin yeterli yaşam standardının sağlanması, eğitim görme, çalışma ve eşit ücret hakları, azınlıkların kendi kültürlerini, din ve dillerini öğrenme hakları geri planda kalmıştır.
... kalkınmacılık iyi niyetli veya masum bir vizyon değildir, yerel elitlerle birlikte Batılı güçlerin uyguladığı bir strateji olarak daha önceki sömürgeci vizyonların ötesine geçememiştir.
Ev içinde karşılıksız harcanan emek hesaba katılmadığı sürece makroekonomik politikaların gerçek etkinliğini değerlendirmek mümkün değildir.
Kimi ülkelerde ekonomik büyümeye rağmen gelir dağılımında adaletsizliğin arttığı, işsizliğin, konut yetersizliğinin, yoksulluğun, topraksızlığın, insan hakları ihlallerinin ürkütücü boyutlarda çoğaldığı koşullarda modernizasyon teorisi bu gelişmeleri açıklamakta yetersiz kalmıştır.
Dünya sistemi çok eşitsizdir ve bu eşitsizlikler dünya çapındaki ticari ve ekonomik ilişkilere rağmen artmaktadır.
Ekonomik, sosyal ve siyasi yapısı eşitsizlikler üzerine kurulu Türkiye'yi kalkınmış addetmek mümkün değildir.
''Kadının olmanın yoksulluğun ana nedeni olduğunu ilan ediyoruz. Dünyayla bu kadar cömertçe ilgilenen kadınların etkileyen güvencesizlik, yaşlı olunca, lezbiyen olunca, göçmen olunca, cinsel yönelimle, ırkla, işlevsel farklılık veya normlar dahilinde olmayan bir görünümle ağırlaşıyor. Yoksulluk insanı aşağılıyor. Sadece bedeni etkilemiyor, onuru ve umudu yok ederek dışlanmaya doğru itiyor'' (Barbarlığa Karşı Feminizm İçin Savaş, 2019).
Sayfa 147 - dipnot
