Gülay Toksöz Gönderileri
Gülay Toksöz kitaplarını, Gülay Toksöz sözleri ve alıntılarını, Gülay Toksöz yazarlarını, Gülay Toksöz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ülkelerin borçlanması, gelir kaynaklarının azalması, küçük işletmelerin yok olması ve işsizliğin artmasıyla göçmenlerin gönderdiği para havalelerinin önemi arttı ve kadınların emek göçü, kadın ticareti ve fuhuş gelir kazanma yolları olarak önem kazandı. Kısaca hayatta kalmanın kadınlaşması, hanelerin, toplulukların ve hükümetlerin varlıklarını sürdürmelerinin kadınlara bağlı hale gelmesi demek."
''Kadının olmanın yoksulluğun ana nedeni olduğunu ilan ediyoruz. Dünyayla bu kadar cömertçe ilgilenen kadınların etkileyen güvencesizlik, yaşlı olunca, lezbiyen olunca, göçmen olunca, cinsel yönelimle, ırkla, işlevsel farklılık veya normlar dahilinde olmayan bir görünümle ağırlaşıyor. Yoksulluk insanı aşağılıyor. Sadece bedeni etkilemiyor, onuru ve umudu yok ederek dışlanmaya doğru itiyor'' (Barbarlığa Karşı Feminizm İçin Savaş, 2019).
Sayfa 147 - dipnot
Kendi ayakları üzerinde durmak, bağımsız olmak isteyen göçmen kadınların hayatları mücadele ile geçiyor.
Sayfa 137
''Bazı işçiler sendikaya üye olmaya ve greve katılmaya korkuyorlar. Bunun nedenlerinden birincisi, haklarını bilmemeleri, sendikanın işlevini tanımamaları. Her şeyden önemlisi de işverenin baskısı. Korkacak hiçbir şey yok. Zaten ne kazanıyoruz ki? Bir canımız var, onu da mı alacaklar? Almanya'yı biz temizliyoruz ve yalnızca hakkımızı istiyoruz'' (Hatice Derenthal: 2009)
Sayfa 135 - dipnot
Toplumsal ilerleme ve bütünleşme önünde hala ciddi yapısal, sınıfsal ve kurumsal engeller olduğu sürece öne çıkartılması gereken, entegrasyon söylemi değil eşitlik konuları olmalı. Entegrasyon konusu ancak eşitlik sağlandıktan sonra tartışılabilir (Wilbert, Mandel 2015:176). Sonuç olarak entegrasyon sonradan gelenlerden beklenen hiç sona ermeyecek bir uyum süreci değil, göç alan toplumların onlara ne ölçüde eşitlikçi imkanlar sunduğuyla başarısı ölçülebilen bir toplumsal olgu.
Sayfa 134 - dipnot
''Bunları anne ve babamı ''çalışkan'' insanlar olarak övmek için anlatmıyorum. ''Çalışkanlık'' bize daha ilkokulda olumlu bir özellik olarak öğretilir. Ancak bu sözcüğün çağrıştırdığı şey en sık rastlanan nedeni, işçileri çalışkan işçiler yapan nedeni: varoluş korkusunu, örter. Bütün işçi aileleri veya böyle ailelerde büyüyenler bunu tanır. Rahat yaşamak, durumu iyi olanlar içindir. Biz diğerleri olarak her boş dakikayı kenara birkaç Euro daha koyabilmek için, kötü günler için kullanırız. Yine de Alman işçiler ırkçı düşmanlıklar, yapısal ayrımcılıklar ve ikamet statüsünün kaybı veya bundan duyulan sürekli korkuyu yaşamak zorunda kalmazlar. Çünkü Almanlar yeterince kazanamazlarsa uzak ülkelere yollanmazlar. Göçmenler yollanır (Aydemir, 2019: 27-37, tarafından yapılan özet çeviri - GT).
Sayfa 133 - dipnot
19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başında Avrupalı kimliğinin kurulmasında ırkçı ideolojinin oynadığı rol gibi günümüz Avrupa kimliğinin kurulmasında da Müslüman karşıtı ırkçılık rol oynuyor. Kaya'ya göre bir ideoloji olarak İslamofobi neoliberal çağda Avrupa'da kültürel ırkçılığın bir formu ve bir ideoloji olarak iktidardaki politik grupların sosyal, politik, ekonomik ve yasal güçleri yönetmedeki başarısızlıklarının ve bunun sonucunda artan eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik ve yabancılaşmanın üstünü örtme yolu olarak kurgulanıyor (2017:7). Sağcı ve aşırı sağcı partiler ve iktidarlar özneleri zaman içinde değişebilen tehlikeli bi düşman yaratıyor ve halkı bu düşmana karşı ancak kendilerinin koruyacağını savunuyor. Umberto Eco'nun ifadesiyle bir düşmanın yaratılması aynı zamanda kendi kimliğini tanımlamanın bir yolu. Dolayısıyla düşman yoksa onun yaratılması gerekiyor (aktaran Fürlinger 2019:202).
Sayfa 112 - dipnot
''Çokkültürlülüğün başarısızlığı'' sadece aşırı sağ partiler değil aynı zamanda merkezdeki siyasi partilerin sloganı oldu. Aşırı sağ partilerin temsilcileri açık açık Hristiyan kültürün İslami kültürden üstünlüğü konusunda gurur duymaları gerektiğini dile getiriyor (O'Brien 2012, Kaya 2017, Feldman 2019).
Sayfa 110 - dipnot
Gelişmiş kapitalist ülkelerde göçmen karşıtı politikaları savunan aşırı sağ ve ırkçı politik hareketlerin güçlendiği görülüyor. Neoliberal düzenin bu ülkelerde geniş kitlelerin yaşam ve çalışma koşullarının zorlaştırılması, daha güvencesiz koşullarda çalışmaya veya işsizliğe mahkum etmesi, bu tür toplumsal hareketlerin göçmenleri günah keçisi olarak gösterdikleri manipülasyonlara uygun zemin hazırlıyor.
Sayfa 108 - dipnot