Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Joseph Heath

Joseph Heathİsyan Pazarlanıyor yazarı
Yazar
9.3/10
7 Kişi
30
Okunma
3
Beğeni
1.377
Görüntülenme

En Eski Joseph Heath Sözleri ve Alıntıları

En Eski Joseph Heath sözleri ve alıntılarını, en eski Joseph Heath kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu kitapta on yıllardır süren karşı kültür isyanının hiçbir şeyi değiştiremediğini çünkü karşı kültür fikrinin yaslandığı toplum teorisinin yanlış olduğunu savunuyoruz. Ne Matrix'te yaşıyoruz ne de gösterinin içinde. İçinde yaşadığımız dünya aslında çok fazla aleladedir. Her biri birbiriyle işbirliği yapmaya çalışarak, az çok kabul edilebilir bir iyi kavramının peşinde koşan ve bunu çeşitli derecelerde başaran milyarlarca insandan oluşur. Hepsini entegre eden, kapsayıcı, tek bir sistem yoktur. Kültür parazitlenemez çünkü kendi başına "kültür" ya da kendi başına "sistem" diye bir şey yoktur. Yalnızca çoğu geçici olarak bir araya getirilmiş, bazen adil olduğunu düşündüğümüz ama genellikle açıkça adaletsiz bir şekilde sosyal işbirliğinin yüklerini ve faydalarını dağıtan sosyal kurumların karman çormanlığı vardır. Bu tip bir dünyada karşı kültürel isyan yalnızca yararsız değil, kesinlikle ters etkilidir. Enerji ve çabayı insanların hayatındaki somut iyileştirmelere öncülük edecek girişimlerden başka yönlere çekmekle kalmaz, bu yönde artacak değişiklikleri toptan aşağılamayı teşvik eder.
Sayfa 19 - Giriş
Karşı kültürel teoriye göre, "sistem" sadece bireyin bastırılmasıyla düzen sağlar. Haz, doğası gereği anarşik, ele avuca sığmaz, yabanıldır. Çalışanları kontrol altında tutmak için sistem, teknokratik düzen çerçevesi içinde tatmin sağlayabilen imal edilmiş ihtiyaçlar ve kitle için üretilmiş arzular aşılamalıdır. Düzen sağlanır; ama yaygın mutsuzluk, yabancılaşma ve nevroz geliştirme pahasına. Bu yüzden çözüm kendiliğinden haz yaratma kapasitemizi geri kazanmada yatar. Bunun yolu da çok şekilli sapkın tavırlar, sanat performansları, modern ilkelcilik ve algıyı geliştiren maddeler gibi farklı tecrübelerden geçer. Karşı kültürel analizde sıradan eğlenme esas yıkıcı eylem olarak görülmeye başlanır. Hedonizm devrimci bir doktrine dönüştürülür. O zaman bu tür karşı kültür isyanlarının tüketici kapitalizmini canlandırması şaşılacak bir şey midir? Artık gerçekte olan biteni görmenin zamanı gelmiştir. Eğlenmek yıkıcı değildir ve herhangi bir sistemin altını oymaz. Gerçekte yaygın hedonizm sosyal hareketleri organize etmeyi daha zor hale getirir ve birisini sosyal adalet adına kurban olmaya ikna etmeyi çok daha güçleştirir.
Sayfa 20
Reklam
Başarılı rapçilerin sokaktaki itibarını korumak için, "onu gerçek kılmak" için çok çalışması gerekir. Sadece "film icabı gangster" olmadıklarını kanıtlamak için silah taşıyacak, içeri girecek hatta sağa sola ateş edeceklerdir. O yüzden ölü punkçı ve hippilerin yerine, bizim şimdi durmadan büyüyen bir ölü rapçiler panteonumuz da var. Sanki sisteme gerçekten bir tehdit oluşturmuş gibi, insanlar Tupac Shakur'un "katledilmesinden" söz ediyor. Eminem gizlediği bir silah yüzünden tutuklanmasının, onu sokaklardan koparmak için tasarlanmış, "tamamen politik" bir iş olduğunu iddia ediyor. Oysa burada da aynı şey ısıtılıp ısıtılıp önümüze getiriliyordur.
Sayfa 26
Karşı kültür, radikal politik düşüncenin temeli olarak, neredeyse tamamen sosyalizmin yerini almıştır. O yüzden karşı kültür bir mitse, muazzam politik sonuçlarıyla, çok sayıda insanı yanlış yola sevkeden bir mittir.
Sayfa 26
Başlangıçtaki işçilere oy hakkı verme gönülsüzlüğü Avrupa ve Amerika’daki yönetici sınıf arasında büyük oranda paylaşılan şöyle bir varsayıma dayanıyordu; insanlara oy hakkı verirseniz, hemen mülk sahibi sınıfları mülksüzleştirmek için oy vereceklerdir. Başka bir deyişle zenginlerin mülklerini müsadere etmek için oy kullanacaklardır. Ama olan şey bu değildi. İşçiler devrim için değil reform için oy kullandılar.
Sayfa 32
Başka zaman kanunlara saygılı olan vatandaşlar bir ayaklanmada galeyana geldiğinde, yağmalamaya ve çalmaya başlayabilirler. Yumuşak huylu insanlar aynı şeyi talep eden bir kalabalığa kendilerini kaptırdıklarında, kan ve intikam için çığlık atabilirler. İnsan hissiyatı bulaşıcıdır. Kahkaha atan insanlarla dolu bir kalabalıkta olmak her şeyi daha eğlenceli gibi gösterir. Öfkeli insanlarla dolu bir kalabalıkta olmak da benzer bir etki yaratır. Sonuç olarak insanlar kendilerini bir kalabalığın içinde buldukları zaman genellikle bir miktar "çılgınca” —ya da en azından kendi yerleşik yargılarına ters— davranırlar.
Sayfa 34
Reklam
Tamamen başka insanların kahkahasını duymanın kahkahayı ateşlemesi yüzünden klasik durum komedisinin bir kahkaha efekti, söyleşi programlarının stüdyo izleyicileri vardır.
Sayfa 35
İşçiler o kadar çok tüketmeye başlamışlardı ki artık sistemi düşürmek ve yıkmak zahmetine giremezler. Ama bu bir soru doğurur: Niçin isteyeceklerdi? Aslında Roszak 1968 Paris ayaklanmasında Fransız işçileriyle bir ittifak kurmaya çalışan öğrencileri eleştirir. İşçilerin sanayi üretim sisteminde menfaatleri olduğu için güvenilmez bir müttefik olduğunu iddia eder. “Meselenin mihenk taşı, işçilerin verimlilik, üretkenlik ve yüksek tüketimden başka hedefleri gerçekleştirmenin gerekli olduğu sanayi aygıtının tüm sektörlerini lağvetmeye ne kadar hazır olduğudur? Yeni bir basit hayat, yavaş bir sosyal tempo, boş zaman lehine teknokratik öncelikleri bir kenara koymaya ne kadar istekliler?” Burada işçi sınıflarının geleneksel çıkarlarının “teknokratik öncelikler” statüsüne indirildiği görülebilir. Ama Rozsak sadece entelektüellerin ve öğrencilerin sınıf çıkarlarını —imgelemin özgürleştirilmesi, “yeni basit hayat” bulunması- almak ve bunları (hemfikir olmayan herhangi birinin teknokrasinin kurbanı olduğunu ileri sürerek) nüfusun geri kalanına dayatmak tehlikesi içindedir.
Sayfa 43
Sonuç olarak işçiler imgelemlerini özgürleştirmekle pek ilgilenmediler. Fırsat verildiğinde sanat galerilerine ve şiir dinletilerine akın etmektense spora, televizyona ve malt içkilere sağlıksız bir ilgi göstermeye devam ettiler. Bu, halkın çoğunluğunun kapitalizmden hakikaten hoşlanıyor olabileceği, tüketim mallarını gerçekten isteyebileceği şeklindeki kemirici kuşkuyu besledi doğal olarak. Kapitalizmin insanların “derin ihtiyaçlarını” tatmin etmedeki başarısızlığının sorun yaratmadığı çünkü insanların derin ihtiyaçları­nın olmadığı ileri sürüldü. Belki öğrenciler kendi sınıf çıkarlarını genel çıkarlarla karıştırmıştı. “Benim için iyi olan” “toplum için iyi olan”la aynı şeydir diye varsaymışlardı (Elbette ki bunu ilk kez yapanlar onlar olmayacaklardı).
Sayfa 43
... gerçek dünyada “özgürleşen imgelem” adaletsizliği engellemek, yoksulluğu yok etmek ya da savaşı durdurmak şöyle dursun, proletaryayı heyecanlandırmaz bile. ... ilk kuşak hippiler 50’ler toplumunun giyim kodlarını ihlal edebilecekleri her şeyi yaptılar: Erkekler saçlarını uzattı ve sakal bıraktı, takım elbise giymeyi ve kravat takmayı reddetti; kadınlar mini eteği benimsedi, sütyenlerini attı, makyaj yapmayı bıraktı. Fakat çok geçmeden bu malzemeler ve giyim tarzı reklamlarda ve vitrin mankenlerinin üzerinde boy göstermeye başladı. Kısa süre sonra büyük mağazalar barış madalyonları ve aşk kolyeleri satıyordu. Başka bir deyişle “Sistem” hippilere kurulu düzene bir tehdit olmaktan çok bir pazarlama fırsatı olarak bakıyordu. Punk rock tam aynı şekilde alındı. Özel tasarım çengelli iğneler Sex Pistols’un dağılmasından bile çok önce ünlü Londra mağazalarında satıştaydı.
Sayfa 44
Reklam
" ... çoğu insan “bilinçaltı” denen bir şeye sahip olduğunu farz eder. Garip bir rüya gördüklerinde ya da kelimeleri karıştırdıklarında ya da açıklanamayacak bir iş yaptıklarında, suçu tamamen bilinçaltlarına atarlar. Onlara bunun yalnızca bir teori olduğunu ve böyle bir şeyin olmayabileceğini söylerseniz inanmazlık ve hor görmeyle karışık bir tepki verirler. Bir bilinçaltımız olduğu aşikârdır. Bunu inkâr edenin sadece inkâr içinde olması gerekir. Fakat bilinçaltının gerçekten bilincin altı olduğunu nasıl bili­yoruz? Onun doğrudan farkında olsaydık, artık bilinçaltı olmazdı. Sadece bir teori olduğu o kadar aşikâr ki. Doğrusunu isterseniz, Freud’un The Interpretation of Dreams’ini yayınladığı 1900’den önce, insanlar genel olarak kendilerinin hem bilinçli hem de bilinçdışı bir zihinle dolaştıklarını düşünmüyordu. Bizim şimdi öyle düşünmemiz Freud’un mirasının bir parçasıdır. Freud yanlısı olmasaydı, karşı kültür fikri muhtemelen hiç kök salmayacaktı."
Sayfa 47
Freud’a göre, uygarlık esas olarak özgürlüğün antitezidir. Kültür insan içgüdülerinin kont­rol altına alınması üzerine inşa edilir. Bunun için uygarlığın ilerle­mesi, temel güdüsel doğamızın bastırılmasında sürekli bir artış ve mutluluk deneyimleme yeteneğimizde ona eş bir düşüşle başarılır. Freud’un kendisi, uygarlık ve özgürlük arasında seçim yapmaya zorlandığında, uygarlıktan başkasını seçmenin akıl kârı olmayaca­ğından asla kuşkulanmadı. Onun asıl tutkusu bu seçimdeki trajik karaktere dikkati çekmekti. Öte yandan 1960’larda birçok insan zıt sonuçlar çıkarmaya başladı. Özgürlük ve uygarlık arasında bir seçim söz konusu olduğunda, özgürlüğü daha arzu edilir buldular. Freud’dan öğrendikleri ders, içgüdüsel doğamızın bastırılmasından kaçmak için kültürümüzü tamamıyla reddetmemiz gerekeceğiydi. Bu da bir karşı kültür yaratmayı gerektirecekti. Karşı kültür fikri birçok yönden neredeyse doğrudan doğruya Freud'un psikoloji teorisinden çıkar. Freud'un insan zihninin yapısını analiz etme şekli göz önüne alınırsa, bir bütün olarak kültü­rün bir bastırma sistemi olduğu sonucundan kaçınmak çok zordur. Ve toplumdaki problem —hepimizin o kadar mutsuz olmasının ne­deni— toplumun kendisiyse, o zaman kendimizi kurtarmanın tek yolu kültürün ve toplumun tamamını reddetmektir. Bütün sistem­den “çıkmamız” gerekir.
Sayfa 48
Gergin insanları “bastırıl­mış” ya da “anal” olarak tanımlarken, gerçekçi olmayanların “inkâr içinde” olduğunu iddia ederken, huysuz insanların çok fazla “bas­tırılmış öfkelerinin” ya da “sorunlarının” olduğunu ileri sürerken örtük olarak bu teoriye dayanırız.
Sayfa 48
İlk defa Fransız Devrimi sırasında kullanı­lan giyotin aydınlanmanın ve ilerlemenin bir sembolüydü. Bundan evvel cellat mahkûmun boynunu kesmek için genellikle dört beş kez baltayla vuruyordu. Giyotin buna kıyasla oldukça insaniydi.
Sayfa 55
320 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.