Hakkında
Marcel Gauchet
Filozof
Doğum: 1946, Poilley, Manche, Fransa
Eğitim: University of Caen Lower Normandy (1966–1971)
Unvan:
Fransız Tarihçi, Sosyolog, Filozof
Doğum:
Fransa, 1946
Okurlar
1 okur beğendi.
29 okur okudu.
2 okur okuyor.
40 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
maddi ve biyolojik hayatın üstünde yer alan değerler den söz etmeye başladığımız anda dini alana girmiş bu lunuyoruz.
laik ahlak, bize İnsan Hakları Bildirgesi'nin içeriği dışında ne söylemiştir? Ahiakın temeli, başkalarına say gı duymak; başkalarının hakları, özgürlüğü ve saygın lığına saygı göstermektir. Çok güzel. Ancak, başkaları nın hakları, özgürlüğü ve saygınlığına kusursuzca say gı gösterebilir, bütün hayatınız boyunca insan haklarını eksiksizce uygulayabilir ve hatta insan haklarının da ötesine geçerek, ermişliğin en kusursuz hallerini sergi leyebilirsiniz. Oysa bütün bunlar, insan varoluşunun te melindeki sorulara kesinlikle hiçbir biçimde cevap ver meyecektir. Örneğin, yaşlanmak neye yarar, çocuklar nasıl yetiştirilmelidir, sevdiğimiz birinin yasıyla nasıl başa çıkılabilir ya da kısaca günlük hayatın sıkıntısı ve bayağılığına nasıl katlanılabilir? Başka bir ifadeyle, es kiden dinsel ve metafizik söylemin içinde yer alan tüm bu ve benzeri sorular, bugün ahlak söyleminin kapsa mında yer almazlar. Dahası, laik ahlak anlayışları, bun lar hakkında hiçbir şey söylemez.
As bayrakları
Türkiye' de somut olgular bu iddiayı çürütmektedir: Laiklik yalnızca Müslüman bir çevrede mümkün olmakla kalma mış, özgürlük ve hoşgörü anlamında sağladığı yararların tadını almış çok geniş bir çoğunluk tarafından da her geçen gün daha sıkı biçimde sahiplenilmiştir. Bu bakımdan Türki ye, Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak, 20. yüzyılın ilk yarısından bu yana tamamen kendi kendine kurmuş ol-duğu bu olağanüstü laiklik deneyirniyle, dünyanın geri ka lanına kuşkusuz son derecede önemli bir mesaj vermekte dir.
Doğru noktaya parmak basmak
laikliğin de yalnızca Hıristiyan dininde mümkün olabileceği ni düşünüyor olmalarıyla ilgilidir. Onlara göre, yalnızca Hıristiyanlık 'bilinç' e ve 'içsel tartışma'ya yeterince yer ver mektedir, oysa Yahudilik ya da İslam' da günlük hayatın sıkı kurallara bağlanmış olması, gerçek bir laikliğin doğmasını çok zorlaştırmaktadır.
İnsan kültü, kendisinin yaratmış olduğunu unutarak, kendi kendine tapınır.
Sayfa 45Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
Asıl soruna yönelişin Tanrıda değil tanrisallikta olduğu, dinde değil dinselikte olduğunu anlıyoruz. Tanrı var veya yok pek bir önemi yok fakat bizi tanrının olduğuna götüren nedenlerde, araçlarda bir sıkıntı olduğu kesin. Nedensellik, heteronomi ve indirgemeci sorunların çözümü üzerine ikili diyalogları bu kitapta bulabilirsiniz. 
Luc Ferry ile 
Andre Comte-Sponville arasında bir temasın olması güzel oldu. Luc Ferry üzerinde özellikle durulması gereken değerli bir yazarmış.
