Michel Schneider 28 Mayıs 1944’te doğdu. Müzikolog ve psikanalist. Müzik ve edebiyat üzerine kitaplar yazdı. Blessure de mémoire, Voleurs de mots (1980); Glenn Gould, Piano solo (1988); La comédie de la culture; Baudelaire, les années profondes (1994); Musiques de nuit, Prima Dona (2001). Morts imaginaires (Hayali Ölümler) Prix Médicis de l’essai’ye (2003) layık görüldü.
Sözcüklerin büyüsüne, yakarma gücüne o çılgınca inanç olmadan, anlatıcının söylediği gibi “insanın, adlandırdı şeyi yarattığı” kanısı olmadan yazılır mıydı hiç?
Anneler “ bambaşka” olmayı ve kendilerinden apayrı çocukları olmasını istemezler, kendi bedeninden bir başkalığı doğurmak, kendini bir başkalığın varlığının hizmetine karşılıksızca adamak mümkün müdür?
Bu ayrılığın önüne geçmek için kendi başkalıklarını çocuktan gizledikleri gibi, çocuklarının da başkalığını kendilerinden saklar anneler.
Arthur Schnitzler ve Freud..
İkisi de tıpçı, ikisi de yazıyor. Biri edebiyatıyla ön plana çıktı, biri psikanalist kişiliğiyle. İkisi de aslında birbirinin yerinde olmak isteyen ama 'olmak istemedikleri bir şey'e dönüşen, hayatı ıskalamış birer 'kader mahkumu'ymuş!.
Kaynak:
Nasıl başlasam bilemiyorum.. o nedenle biraz beyin fırtınası yapayım.
Bu kitabı elime alana kadar, Caravaggio ' nun kazara katil olduğunu, Anne Perry adında bir İngiliz roman yazarının çocuk denecek yaşta cinayet işlediğini, Proust'u yüzeysel olarak bilsem de, eserlerinde işlediği konuların temelinde bu kadar özel hayatına dayanan kısımlar
Michel Schneider kitapta ve platformda yazdığı gibi psikanalist ve müzikolog. Kitabı okurken çokça psikanalizlere ve müzikle alakalı bölümlere rastladım, öyle ki Michel abisi Bernard'ı sadece bir müzikle bile kıskanabiliyor veya bir müzikle abisinin bu haline acıyabiliyor. Yazar bunları gerçekten akıcılığı bozmayacak şekilde kullanmış ve kitapta hiç sırıtmıyordu. Akıcılığı konusunda; çok hızlı bitirdiğim birkaç kitaptan biri oldu içine girince zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz bile (platformda 16 saatte okudu yazıyor ama maksimum 4-5 saat okumuşumdur). Kitapta cinsellikten çokça bahsetmiş yazar, belki mesleğiyle bir alakası vardır bunu tam olarak çözebilmiş değilim. Kısaca üvey abisini kıskanan bir kardeşin bu duygusu olduğu halde abisinin romanını yazmaya kalkışmasını dinliyoruz yazardan. Yarım kalmış aşklar da kaçınılmaz tabii. Kısaca kitap bana göre akıcı ve çok güzel bir kitap.
İnceleme bu kadar...
Bir Gölge GibiMichel Schneider · Yapı Kredi Yayınları · 20147 okunma
“Anneler ‘bambaşka’ olmayı ve kendilerinden apayrı çocukları olmasını istemezler, kendi bedeninden bir başkalığı doğurmak, kendini bir başkalığın varlığının hizmetine karşılıksızca adamak mümkün müdür?”
Merhaba, ben geldim, halen hastanede ve karantinada, tedavideyim. Günler bol ilaçlı ve ağrılı geçiyor. Bu sefer kendi 2021 yılı okuma planımın