Ruh sağlığına ve psikiyatri konusuna ilgiliyseniz kullanılabileceğiniz güzel bir kaynaktı. Ben dersim için almıştım ve içerik olarak çok beğendim. Psikiyatrik hastalıklar çok güzel ve kapsamlı açıklanmıştı
Bireyin kendi duygularının farkına varmasında ve duygularını tanımasında güçlük yaşama durumudur. Bir hastaya ne hissettiği sorulduğunda kendini ifade edememe, duygularını tanımlayamama ve ayırt edememe durumudur.
Zıt tepki kurma savunma düzeneği, düşmanca duyguların ve saldırgan yönelişlerin ciddi endişe kaynağı olduğu ve denetlenemediği ruhsal bozukluklarda daha çok kullanılmaktadır. Örneğin, birey yoğun saldırgan cinsel dürtü ve duyguları nedeniyle benliğini korumakta zorlanır. Bu dürtüler onları toplumda katı bir ahlak savunuculuğuna soyundurabilir.
Yansıtma savunma düzeneğinden daha genel bir terim olarak kullanılmaktadır. Bu savunma düzeneğini kullanan bireyler kendi dürtülerini, düşüncelerini, duygularını, çatışmalarını ve tutumlarını dış dünyada olarak algılamaktadır. Herkesle ilgili genel olumsuz fikirleri olan kişiler bu savunma düzeneğine örnek olarak gösterilebilir. Örneğin; “insanlar bencil, kimse başkasının fikirlerine saygı duymuyor” diyen bir kişinin kendi insan ilişkileri gözden geçirildiğinde kendisinin bu özellikleri taşıdığı görülebilmektedir.
Stres yalnızca kötü sonuçlar doğurmaz; iyi ya da kötü olabilir. Bazı durumlarda stres, insana ihtiyacı olan ekstra gücü ve uyanıklığı vererek insan için fayda yaratır. Stresin bu iyi çeşidine "eustress" denmektedir.
Sağlıklı kişi, alt benlik (id) dürtülerine doyum olanağı sağlayabilen fakat çevresine de uyum yapabilen (ego) ve üst benliğinin (süperego) sesini de dinleyebilen kişidir.
Her nedense öfke her zaman olumsuz ve yaşanmaması gereken bir duygu olarak kabul edilmiş ve ele alınmıştır. Öfke bir duygu olduğuna göre yok sayılamaz önemli olan uygun şekilde ifade edebilmek ve yaşamaktır.
Birçok psikiyatrik bozukluğun , sinir iletimi boyunca birbiri ile iletişim kurmaya çalışan beyin yapılarının birbiri ile iletişimindeki dengesizlik sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Orta Çağ Avrupa'sının karanlık ve acımasız tutumuna karşılık, bütün İslam topluluklarında ve Türkiye'de ruh hastalarına anlayış, acıma ve hoşgörü egemen olmuştur.