Roy Jacobsen Gönderileri
Roy Jacobsen kitaplarını, Roy Jacobsen sözleri ve alıntılarını, Roy Jacobsen yazarlarını, Roy Jacobsen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan bir şeyi tam kavrayamadığında düşünceleri kendi başlarına koşuşturur.
Bir kafeste ne kadar özgür olunabilirse o kadar özgürdük
Sayfa 98Kitabı okudu
-çünkü herkesin, topalların ve körlerin bile, suratlarında ağrılı bir krater gibi yaraları olanların bile, birazcık yardımla da olsa, kendi yaşamında kahraman olmaya hakkı vardır
..bir insan yaşamı pek değerli sayılmaz ama bir kez verilince insan ona sımsıkı yapışır, hem de pek dokunaklı biçimde..
her zamanki gibi ikimiz de istediğimizi elde etmiş ama mutlu olmamıştık
... böyle şeylerin arkasından planlar doğar ve cesaret canlanır, insanın aklına olanakların düşünceleri gelir, bunlar başını döndürür, sonra bir gün gözüne artık o kadar korkunç şeyler olacakmış gibi görünmez, her şey temiz ve açıktır, ölümcül tehlikeli bir düşüncedir bu ama o sırada biz artık Şubat ortalarına gelmiştik.
... söyleyecek bir şeyim varsa dosdoğru gözlerinin içine bakıp birkaç kez yinelediğimde ve gözlerine bakmayı sürdürdüğümde genellikle beni dinliyorlardı.
... burnuma gelen koku bana, insanın niye içindeyken durumunun ne kadar kötü olduğunu göremediğini sorduruyor - ölümün çok içerilerindeyken bile insan neredeyse sahra çadırından buraya birkaç yüz metre sürüklenmeyi zorlukla başaran biri oldum ve şimdi gözlerim kapalı yatıyorum, elimde bir gözlük kılıfı tutuyorum, bu minicik nesne yüzünden kendimden geçiyorum ama bunun da atlatılması gerekiyor, zaman alsa da gerekiyor, sanırım asıl zaman alan rüyalar.
... artık olmayan bir şeyi, henüz umut barındıran, umudun var olmayı sürdürdüğü bir zamanı düşünüyordum.
Uykusuzluk ve pislik aynı şeyin, çöküşün iki farklı yüzüydü.