Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sam White

Sam WhiteOsmanlı'da İsyan İklimi yazarı
Yazar
9.8/10
6 Kişi
29
Okunma
3
Beğeni
1.323
Görüntülenme

Sam White Sözleri ve Alıntıları

Sam White sözleri ve alıntılarını, Sam White kitap alıntılarını, Sam White en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
4.Murad'ın Sivaslılara olan öfkesi
Vakanüvis Grigor'a göre, IV.Murad Sivas bölgesinden şu sikâyetleri almıştı: Nüfusumuz az, memleketimiz de harap olduğu halde, vergi taleplerinin arkası kesilmiyor. Memleketimiz halkının çoğu istanbul ve dolaylarına gidip orada yerleşmiştir, az sayıda kalmış olan bizler ise vergi taleplerine dayanamıyoruz. Ya onların kendi yerlerine dönmelerine veya bizim de onların yanına gitmemize emir buyurun. Öfkeye kapılan padişah, rivayete göre şehirden ayrılmaya yanaşmayan göçmenlere idam cezası emrini verdi. Ancak idareciler emrini yerine getirmekte tereddüde düstü; bunda kaçak sayılanlardan çoğunun artık yaşlı adamlar olmasının küçümsenmeyecek payı vardı.
Sayfa 350Kitabı okudu
Özellikle Doğu ve Orta Anadolu'da göçerlerin istila ettiği bazı kesimlerde yerleşik yaşam neredeyse ortadan kalkmıştı. Ermeni seyyah Polonyalı Simeon Kayseri ve Ankara arasında Kızılırmak kıyıları boyunca gezdiği 1610'arda, bir zamanlar ekili olan bu bölgede artık tamamen göçer Türkmenlerin ve dağlıç koyunu sürülerinin barındığını aktarır.
Sayfa 327Kitabı okudu
Reklam
garibanın yüzü gülümez...
Mart 1601'de bir Venedik sefiri şu gözlemde bulunmuştu: "Buralardaki geleneğe bakılırsa, veba şimdiye kadar hali vakti yerinde insanlardan ziyade, düzensiz ve özensiz bir hayat süren alt tabakalarda görülen bir şey."
Sayfa 367 - alfaKitabı okudu
İngiliz elçi Thomas Roe gözünden Hotin Seferi
Bu savașta hazır bulunan çeșitli kişilere dayanarak anlatılanlara bakılırsa, Türklerin ordugâhında kılıç, kıtlık, hastalık ve soğuk yüzünden yaklaşık 80.000 asker ölmuştü ve 100.000'den fazla at telef olmuştu; sağ kalanIarın dönüşlerindeki çulsuz, zavallı ve marazlı görüntüsü, uğranan büyük kaybı ve yaşanan perişanlığı açıkça ortaya koymaktaydı.
Sayfa 267 - Roe'nin iddiasına göre sefere 300.000 asker katıldıKitabı okudu
Venedik sefiri 1706'da ülkesine dönüşünde hâlâ şunu bildirmekteydi: "Asya kıt gelirli halkıyla takatten düşmüş, haydutlarla dolu, asiler üreten, gezgin așiretleri ve çadırlarda yaşayan insanlarıyla dağınık görünen, hükümdarın gözetiminden çok uzak memurlarca yönetilen bir ülke."
Sayfa 309Kitabı okudu
“Hayvanlar da Küçük Buzul Çağı’nın azizliğine uğradı. Osmanlı sürülerini kısmen sert kışlar ve savaş çalkantısı azalttı. Örneğin koyun tedarikinin yetersizliği üzerine 1595 tarihli bir tezkerede “şiddet-i şita vaki’ [kış şiddetli] olmağla nice bin koyun helak olduğundan maada [başka] Eflak ve Boğdan vilayetleri dahi ihtilaf üzere [uyuşmazlık halinde] olmağın” ileri sürülür. Benzer şekilde, Macar Cephesi’ndeki savaşın görgü tanığı anlatımlarında atların ve çeki hayvanlarının soğukta ve karda telef olmasının yarattığı sıkıntıya ağırlık verildiği görülür.”
Sayfa 217 - ALFA
Reklam
Kılıç Ali Paşa'nın donanmayı toparlamaya ihtimal yoktur sözlerine
Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa şu karşılığı verdi: ''Paşa hazretleri, sen henüz bu devleti aliyeyi bilmemişsin. Böyle itikat eyle, bu devlet öyle bir devlettir ki, murad edinirse cümle donanmanın demirlerini gümüşten, iplerini ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapmakta hiç güçlük çekmezler.''
talihsizlik çoğu kez göz ardı edilen ama iklim olaylarının kaotik dramında her zaman rol oynayan tarihsel bir etkendir.
Sayfa 401 - alfaKitabı okudu
Osmanlı'da ki koyun fazlalığı
Osmanlıları farklı kılan nokta, șehir alanları çevresinde ve hatta nüfus yoğunluğunun yükseldiği dönemlerde bile koyun ile keçi sayısının nispeten yüksek oluşuydu. Örneğin tahrirlere göre Kayseri civarıda yüzylın sonuna doğru, bölgesel nüfusun üçe katlanmasından sonra bile kiși basına 3-4 koyun düsmekteydi.
Sayfa 111Kitabı okudu
İstanbul'un değişmeyen çarpık yapılaşması
Venedik sefiri Contarini 1612'de Osmanlı şehirlerinde büyük anıtlar bir yana bırakılırsa, "kötü planlanmış ahșap meskenlerin oluşturduğu karmakarışık bir yığın dışında bir șey görülmediğini" ileri sürmüştü;' haleflerinden Ruzzini de bir yüzyıl sonra büyük nüfusun ve genel tedbir eksikliğinin yanı sıra, "evlerin yapımında kullanılan tahta ve diğer dayanıksız malzemeler" nedeniyle payitahtın sürekli bir yangın ve salgın döngüsüne açık olduğunu saptadı.
Sayfa 357Kitabı okudu
Reklam
İstanbul isminin tarihçeciği
İmparator Konstantinos'un anısına adı MS 4.yüzyılda Konstantinopolis olarak değiştirilen eski Bizans şehri, Osmanlıların 1453'teki fethinden sonra tedricen ''İstanbul'' adını aldı; bu adın kaynağı muhtemelen Yunanca 'eis tin poli' (şehre) ibaresiydi. 16.yüzyıldaki resmi belgelerde şehirde sıkça hala ''Konstantiniyye'' olarak söz edilirken ya da bunun benzer bazı biçimleri kullanılırken, dinsel anlam yüklemek üzere değiştirilmiş ''İslambol'' biçimi de karşımıza çıkar. İstanbul adına geçiş ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla resmileşti.
Osmanlının karantina evi "Miskinler tekyesi"
Osmanlı şehirlerinde cüzzam mağdurlarını tecrit etmeye yönelik "miskinler tekyesi" vardı ve yerel idarecilerin yeni salgınlara karşı tetikte olduklar söylenebilirdi.
Sayfa 132Kitabı okudu
Şişkin göbekli şehir İSTANBUL!!
Gıda tedarikinin pürüzsüz işlemesinin neticesi, yaklaşık yarım milyon sakini olan payitahtın ve 16. yüzyıl dünyasının belki de en güçlü ordusunun iyi beslenmesiydi. istanbul'un bir tarihçinin ifadesiyle şişkin göbekli başkent" (capital-ventre), yani pek az şey üreten ve sırf tüketen bir motor özelliğini sürdürmesine karşın, halkı Küçük Buzul Çağı'nın başlamasından önce nadiren ciddi sıkıntılarla karşılaștı. Osmanlı orduları on binlerce yedek askerin dişında 100.000 mevcudunu aşarken, donanmanın mevcudu bir ara 50.000'e kadar çıktı. Bununla birlikte, Osmanlı askerleri dünyada iaşesi en iyi askerler arasında kaldı.
Kocaeli'nin yok olan ormanları
Venedik sefiri Contarini 1640'larda şu saptamada bulundu: "Daha birkaç yıl önce denize yakın yerlerde ağaç keserken, șimdi üç ya da dört günlük bir yürüyüş mesafesiyle iç kesimlere gitmeleri gerekiyor." Girit Savaşı'nın son yıllarında, Kocaeli bölgesinin bir zamanlar tükenmez gibi görünen ormanlarının bile tükenmeye yüz tutması, devleti gemilerde kullanılan büyük keresteler için daha uzaktaki Karadeniz kıyılarına yönelmek zorunda bıraktı. Bu arada bir ana direğin resmi fiyatı 5.000 akçeye kadar ulaştı ve böyle büyük kerestelerin gerçek piyasa değeri belki de bunun birkaç misli düzeye çıktı; tabii piyasada bulunabildiği zaman.
Sayfa 388Kitabı okudu
Osmanlı neden başarılı oldu???
Osmanlıların başarısı imparatorluk merkezi tarafından yönlendirilen belirli bir kaynak ve nüfus akışına, Kısım I'de 'imparatorluk ekoloji"si olarak nitelendirdiğim şeye bağlıydı. Mallar çeperden merkez bölgeye sürekli akmalıydı; tarım, madencilik ve nakliye için iskân olabildiğince geniş alana yayılmalıydı. Tedariki güvence altına almak için kaynakları toplamaya, bedel karşılığı almaya ve idareli kullanmaya gerek vardı. Devlet köylüleri vergiye bağlamak, yatıştırmak, baskı altında tutmak ve bazen imparatorluğun ihtiyaçları doğrultusunda başka yerlere taşımak, ama aynı zamanda korumak, güven altına almak ve Osmanlı hanedanına bağlı tutmak zorundaydı.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.