Ali Yıldırım

Deniz Gezmiş'in Günlüğü yazarı
Yazar
Çevirmen
8.3/10
84 Kişi
303
Okunma
15
Beğeni
4.693
Görüntülenme

En Eski Ali Yıldırım Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ali Yıldırım sözleri ve alıntılarını, en eski Ali Yıldırım kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölüm Cezası
Ölüm cezası en ince tasarlanmış cinayetten daha korkunç bir cinayet örneğidir. Hiçbir cani kolektif bir biçimde planlayarak, inceden inceye düşünerek, kurbanına hiçbir kurtuluş hakkı tanımayarak ve kurbanına önceden onu öldüreceğini haber vererek bir cinayet işleyemez. Bu en inceden inceye tasarlanmış cinayet işleme yetkisi yalnız ve yalnız devlete aittir.
İdam
1953 yılına değin ölüm cezalarının infazı aleni olarak yapılmaktaydı. İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda, Ankara'da Samanpazarı'nda, İzmir'de Konak Meydanı'nda idam herkesin gözü önünde, adeta bir gösteri şeklinde gerçekleştiriliyordu.
Reklam
Hasta
Hasta mahkumlar idam edilmezler. Onlar doktor kontrolünde tutulur. Büyük bir özen ile tedavileri yapılır, iyileşmeleri, kendine gelmeleri, güçlerini kuvvetlerini toplamaları beklenir. Kurban'ın sağlığına dikkat edilerek, özenle infaza hazırlanır. Ne merhamet!
Kelle Koltukta
Cellatlar, mahkumun başını kestikten sonra o başı alırlar ve öldürdükleri kişinin koltuğunun altına koyarlardı. Boynu vurulan bir müslüman değil ise, kesilen kelle öldürülen kişinin bacaklarının arasına konulurdu. Böylece öldürülen kişinin aşağılanması amaçlanırdı. Kelleyi koltuğa almak deyimi buradan gelir.
Cellat
Hazır sırası gelmişken size cellat ipleri hakkında malumat vereyim. Bizim meslekte kullanılacak iplerin ne fazla kalın, ne de fazla ince olmaması ve çok sağlam bulunması lazımdır. Bu iş için en münasip olan dört sicimden örülmüş iplerdir. Bu ipleri adi sabunla adam akıllı sabunlamak lazımdır. Sabun liflerin arasını iyice doldurur ve ip pırıl pırıl olur. Hem ilmiği iyi ve çabuk kayar, hem de sabunlanmış ip, adi ipe nazaran çok daha sağlam olur.
Cellat
Bir de halk arasında cellat iplerinin bir hassası (özelliği) vardır ki pek meşhurdur. Birini astıktan sonra bu yağlı ip çok kuvvetli bir hassa kazanır. İlacı bulunmayan sara illetine bu ipin bir parçası birebir gelir. Bu ipten dört parmak kadarı, yüz hekimin iyileştiremediği hastayı çabucak iyi eder. Bunun için dört sicimi birer birer sökülür. Bir parçası kırmızı atlas bir keseye konarak saralının koltuğu altına konur. Diğer üç parçası da yakılır ve hasta bunun dumanı ile tütsülenir. Onun için idamdan sonra ipten bir parça elde etmek için cellada başvuranların haddi hesabı yoktur. Öyle çingeneler bilirim ki, dört parmak sabunlu ipi beşer, onar liraya satmışlar, dünyanın parasını almışlardır. Halbuki ben ömrümde bu iş için kimseden on para almış değilimdir. Yağlı iplerimi kendim parça parça keser ve ihtiyaç sahiplerine bunları bedavadan veririm. Para yerine sevap kazanmayı her zaman tercih ettim ve her zaman da tercih ederim
Reklam
494 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.