Hayatı küçüktü , dardı ama kendi elindeydi.
İçli dışlı olunca insanlar hayatını elinden alıyorlardı.
O zamandan beri uzak durmaya çalışıyordu insanlardan.
Kendisine fazla ilgi göstermesinler diye varlığını oradan oraya akan , sessiz bir gölge haline getirmişti. Sessiz kalarak , aptalmış gibi görünerek , gölgeleşerek, silinerek , solarak, kaybolarak.
Sonunda unutma geliyor. Erteleme daha doğrusu. Hatırlamayı erteleme.
Ruh ve beden işbirliği yapıyor. Olup biteni derinlerde bir yere saklıyorlar.
Ama bu tecrübenin izi incecik, buruşuk bir halde, dokunsan acıyacak bir halde yüzeyde bir yerde duruyor.
Olup biten hatırlanmasa bile, dinmeyen bir sızı kendini daima hatırlatıyor.
*
Yazdıkları hem aşk hem değil. Renklerin ışıkta başka, gölgede başka görünmesi gibi. Aynı kelimeleri sabah okuyorum baştan ayağa aşk, akşam okuyorum baştan ayağa acı...
*