Şimdi bir an için bedensiz, evet bedensiz ve dahası kendilik algınıza ilişkin herhangi bir bellek kırıntısından bile yoksun bir varlık olduğunuzu hayal edin. Şekilsiz, sıfatsız, yüklemsiz, tanımsız... Sizi siz yapan, benliğinizi oluşturan bütün ilineklerinizden arınmışsınız. Düşünen saf bir bilinçten ibaretsiniz. Kişisel tarıhinize, kim olduğunuza, cinsiyet kimliğiniz ve cinsel yöneliminize varana kadar sizi siz yapan hiçbir belirleniminize dair hafızanız yok.