Neye ilgi göstereceğimize dair verdiğimiz o anlık kararla aslında hayatımızın geri kalanını nasıl geçireceğimiz gibi buyuk bir kararı da vermiş oluyoruz.
Eğer kitap ya da gazete gibi basılı metinleri okumakla materyali telefon ya da bilgisayarımızdan okumanın aynı şey olmadığını hissettiyseniz, bilin ki haklısınız. Aynı şey değil.
(…)
İlk olarak, ne zaman bir bağlantıya denk gelsek beynimiz ona tıklayıp tıklamamak konusunda hızlı bir karar vermek durumunda kalıyor. Bu karar anları o kadar sıklıkla yaşanıyor ve o kadar küçükler ki çoğu zaman karar verdiğimizi fark etmiyoruz bile. Ama hızlı kararlar verirken aynı anda derin düşüncelere dalamayız; iki hareket de beynin farklı ve birbirine zıt kısmının kullanımını gerektiriyor. Ne kadar küçük ya da zihnimizin derinliklerinden geliyor olursa olsun, verdiğimiz her karar dikkatimizin okuduğumuz şeyden uzaklaşmasını sağlar. Bunun karşılığında da okuduğumuz şeyin üzerine eleştirel düşünmeyi ya da yazılanların hatırımızda kalmasını bırakın, konusunu dahi kavrayamamış oluyoruz.
...Brown örnek olarak, sizin uygulamayı kapatmanızı engellemek adına, yeni gelen beğenileri kasıtlı olarak göstermeyip en etkili anda toptan görmenizi sağlayan bir kod yaratan Instagram'ı gösterdi. Ve burada Brown'ın bahsettiği ''siz'', sizsiniz.
Anderson Cooper'a yaptığı açıklamada, ''Bir yerlerde, 'Hey, şu anki kullanıcıya, yani 231 numaralı deneyin 79B3 kodlu deneğine o hamlede değil de şu hamleyi yaptığında tepki verirsek davranışsal gelişmelerini görebiliriz,' diye öngörüde bulunabilen bir algoritma var... Sen de dahil olmak üzere milyonlarca insan, gerçek zamanlı gerçekleştirilen kontrollü bir dizi deneyin parçası adlında,'' dedi.
''Birer deney faresi miyiz, yani?'' diye sordu Cooper.
''Deney faresisiniz,'' dedi Brown.
''Bir kutunun içerisinde kaldıraca basıyor, arada sırada da olsa beğenileri topluyorsunuz. Ve bunu, sırf sizi o kutuda tutmaya devam edebilmek için yapıyorlar.''
Kitap iki bölüme ayrılıyor, birincisinde telefon bağımlılığı ve dikkatle ilgili bilgiler verirken ikinci bölümde ise sizi her güne bir görev verdiği bir aylık bir detoks yolculuğuna çıkarıyor.
İki kez baştan başladım,
Sonuç olarak:
İflah olmaz bir telefon bağımlısı olarak yine iflah olamadım ve günlük 8 saat olan ekran süremi azaltamadım. Verdiği kısıtlamalara adapte olarak aynı zamanı telefonda harcamayı başardım. Başka kitaplarda görüşmek üzere.
Merhaba Arkadaşlar ;
Belki de beni en iyi anlatan bir kitapla geldim galiba bu sefer. Aslında birçoğumuzun sorunu diyebiliriz. Bu kitabın da bu yüzden öncülüğüne ve yönlendirici bilgilerine hepimizin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
ᴅɪᴊɪᴛᴀʟ ᴅᴇᴛᴏᴋs
Birçoğumuzun Telefon vazgeçilmez bir turkusu. Elimiz 10 dk dan uzun bir süre onunla temas etmediğinde