Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cevdet Said

8.0/10
73 Kişi
570
Okunma
68
Beğeni
6,3bin
Görüntülenme

Cevdet Said Gönderileri

Cevdet Said kitaplarını, Cevdet Said sözleri ve alıntılarını, Cevdet Said yazarlarını, Cevdet Said yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn Haldun açtığı bu çığırla çağın ünlü tarihçisi Toynbee'nin kendisinden "hâlen tarih felsefesinin yularını elinde tutan adam" biçiminde söz etmesine neden olmuştur. Toynbee, Mukaddime hakkında şunları söylemektedir: "Bu eser, hangi çağda ve dünyanın neresinde olursa olsun beşer aklının ortaya koyabileceği tüm buluşların en büyüğüdür."¹ Muhammed İkbal şöyle vurguluyor: "Varlığın zaman içinde sürekli bir hareket olarak tasavvuru." Bu yorum İbn Haldun'un tarihe bakışında bulduğumuz görüşü ortaya koymaktadır. Bu, Flint'in eklediği şu övgüyü haklı çıkarmaktadır: "Platon, Aristo ve St. Augustine, hiçbiri İbn Haldun'la eş değerdeki düşünür- ler değildir. Geriye kalanlar ise onunla birlikte anılmaya layık bile değiller."²
Sayfa 46 - 1.Toynbee'nin, Mukaddime'nin edisyonuna yazdığı önsöz, s. 8. 2. Tecdidüt-Tefkiri'd-Dini fi'l-İslâm (İslam'da Dinî Tefekkürün Yeniden Teşekkülü), s. 162
Yürürlükte olan değişsin diye bekler dururuz; oysa hiç düşünmeyiz ki değişim beklentilerimizden önce nefslerde gerçekleşmediği sürece bu bekleyiş asla bitmeyecektir. Hepimiz nefslerimizi taşıdığımızdan hoşnutuzdur. Oysa kavrayamıyoruz ki bu taşıdıklarımızdan çoğu zeval bulmasını istediğimiz olgulara kalım hakkı vermektedir. Olguların üstümüzdeki baskısını duyarız da, nefislerimizde taşıdığımız şeylerin bu olguların devam ve sürekliliğine ne kadar katkıda bulunduğunu kavrayamayız.
Reklam
Hayat üzerinde düşünmek, canavarların dişleri kadar keskin bakış ister. Daha ne kadar süre kendimizi kurtarmak için saman çöplerine tutunacağız? Oysa düşünmek kurtuluş gemisidir ve nedense düşünceyle aramızda bizi ürküten korkunç şeyler var. Nasıl böyle olmasın ki? Biz düşünmeyi dinsizliğin köprüsü olarak değerlendirmişiz! İslam âlemindeki eğiticileri hâlâ bu tür vehmî tehlikeler tehdit edi- yorken ve devraldıkları bu korku ve ürküntüyü tutup öğrencilerine aşılıyorlarken ite kaka da olsa böyle bir köprüden nasıl geçebilirdik ki? Bir bakıyoruz Müslümanlar dergisinin sahibi Dr. Said Ramazan dergisinin bir sayısında şöyle bir başlık atmış: "Fısıltılar... İslam Diyarındaki Görüş ve Düşünce Önderlerinin Kulaklarına..." Sonra bu başlığın altında şu sözleri sıralamış: "Toplumsal bir devrim neredeyse tüm İslam âlemini kaplayacak. Bundan bir an bile kuşku duymuyoruz. Aksine güneşi gördüğümüz gibi apaçık görüyoruz onu. Bu devrimin ayırıcı göstergesi “düşünce ve vicdan özgürlüğü olacak... Bu bayrağı siz taşımazsanız -ki buna en çok siz layıksınız- başkaları taşıyacak..."
Ağır ve derinden seyreden değişim, oluşmasındaki özellik gereği insanlara gizli kalır. Bu yüzden insanlar sanır ki değişen bir şey yok. Fakat değişimin sonuçlarını görünce şaşkınlık içinde kalakalırlar. Üstelik bunun yorumunu da kavrayamazlar.
Sayfa 103Kitabı okudu
Bilinçli düşünceye sakatlık arız olduğunda ve bilinç kendi tasarrufuna hakim olmaya güç yetiremediğinde düğümlenmiş fikirler bağlarından koparak, adına duygu ve heyecan denen tepkilere dönüşürler. Duygular derinlerde düğümlenmiş düşünceler, heyecanlar ise onların pratik sonuçlarıdır.
Dost- düşman herkesle olan ilişkilerimiz doğruluk, dürüstlük, adalet, eşitlik ve iyilik esasına dayandırılmalıdır. İşte böyle davranarak ve iyiliği ön planda tutarak düşmanlarımızı samimi, halis dostlara dönüştürebiliriz. Yüce Allah şöyle buyurur: " Sen kötülüğü en güzel bir tavırla önle. O zaman görürsün ki seninle arasında düşmanlık bulunan bir kimse sanki yakın bir dost oluverir" (41/Fussilet, 34)
Reklam
"Ey Rabbim kavmim bu Kur'ân'ı büsbütün terkettiler." (25/Furkan, 30) Bize düşen Kur'ân-ı Kerim'in ayetlerine dönüp ufuklardaki ve nefislerdeki Allah'ın ayetlerini anlamamız ve ulaştıracağımız İslâm davetinin bu asırdaki yöntemlerini belirlemektir. Hz Peygamber (sav) gelişmiş iletişim araçlarına sahip değildi ama şimdi bizler islâm davetini yaymak için çok gelişmiş araçlara; faks, video ve uydulara sahip durumdayız.
152 syf.
10/10 puan verdi
Problemler Karşısında Tutumunuzu Belirleyen Şey Nedir?
Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasaları
Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasaları
“DEĞİŞMEK İSTİYORUM!” feryadını her uyandığı gün iç dünyasında yeniden haykıran biri misiniz? Yıllarca değişmeyi daha doğrusu iyiye doğru gelişmeyi başaramadıysanız, on yıl önce farkına vardığınız hatalarınızı bugün de tekrarlayarak yeni krizlere yol açmaya devam ediyorsanız, siz çok fazla ilerleyememişken toplumun bir anda ve çok hızlı düzelmesini bekliyorsanız, iyiye doğru gidenin bunu nasıl yaptığını merak edip, bir şeyler başaranın başarısına hayran olup yine de ‘nasıllığını’ o kişilere soramayacak kadar gururluysanız, değişememekten sesli olarak ve sürekli yakınıp bir kere bile başınızı iki elinizin arasına alıp samimi ama sessiz bir şekilde durumunuzu tefekkür etmemişseniz, tekamülün şans eseri gerçekleşmediğini bilecek kadar makul ama nasıl gerçekleşeceğini öğrenmeye çalışmayacak kadar atıl kalmışsanız… Bütün bunlara rağmen, Bu işin bir bedeli varsa ben o bedeli ödemeye hazırım, diyorsanız: Bu video, değişmeye niyet edip niyetinde samimi olanlar için çekilmiştir: youtu.be/1Ng-D4vmuis
Bireysel ve Toplumsal Değişmenin Yasaları
Bireysel ve Toplumsal Değişmenin YasalarıCevdet Said · İnsan Yayınları · 1986223 okunma
944 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.