Gitmiş olanlar, bir zamanlar bizi biz yapan şeyler oldukları için değerlidir. Geçmişimizi ve bugünümüzü varlığımızın derinliklerinde toplar, yarınla böyle yüzleşiriz…
"Dedekt" terimi Latince "çatıyı açmak" fiilinden türetilmiştir ve efsaneye göre şeytan, uşaklarının çatıları kaldırarak evlerin içini röntgenlemelerini sağladığı için dedektifler "şeytanın havarileri" olarak bilinegeldi.
Dolunay Katilleri; 1921 senesinde Anna Brown'ın cinayeti ile kayıt altına alınmaya başlayan Osage Halkı cinayetlerini ve bu süreçte yeniden yapılandırılan Federal Soruşturma Bürosu'nun vakayı sonuçlandırma sürecini tarihi kayıtlar paralelinde yansıtıyor. Gazeteci yazar David Grann'ın gerçek tarihi olayları; akıcı bir üslupla
Dolunay Katilleri tek günde okuyup tamamladığım, tüyler ürperten bir monografik vakanın analizi. 1920'li yıllarda Oklahoma'nın Osage County bölgesindeki Osage yerlilerinin petrol haklarına yani milyonlarca dolarına konmak için kayıtlı 24 kayıtsız 600'e yakın işlenen cinayet ve bu cinayetlerin soruşturulması sırasında operasyonun devasa yükünden dolayı FBI gibi bir organize adalet gücüne olan ihtiyacın sonuçlarını anlatan kitap, romancılığı da olan muhabir David Grann'in elinde biraz heba olmuş.
Konunun karmaşıklığı ve genişliği Grann'in anlatımda sürekli savrulmasına neden olmuş. Bazen -FBI ajanı Tom White'ın (filme çekilesi bir hayatı olan Tom White) babası ile ilgili bölümde olduğu gibi- ana konuyla hiç alakası olmayan bölümlere gerekenden fazla yer ayırması, basit kronolojiyi takip etmemesi ve romansal bir dil kullanma şansını tercih etmemesi gibi hatalar kitabın kalitesine büyük zarar vermiş.
Yine de beyaz adamın doymak bilmez para hırsı karşısında bir barışçı komünal toplumun neredeyse yok olma aşamasına gelmesi ve FBI'ın çaylaklık dönemi, kitabı önemli kılıyor.
Açgözlü Amerika'lıların, Kızılderili Osage kabilesine karşı kurdukları planları ve bu planları nasıl uyguladıklarını okuyoruz. Cinayetlerin çözülmesi bir polisiye roman gibi sürükleyici bir şekilde aktarılmış, tek fark bunların gerçek olması.
Osage kabilesi Amerika hükümeti tarafından ilk başta topraklarından men edildi, yaşayacakları küçük bir toprak parçası verdi. Daha sonra kabilenin halkını asimile etmeye çalıştı. Zorla okula gönderme zorunluluğu getir. Yıllık yemek ihtiyaçlarını karşıladıkları bizon avını engelledi ve aç bırakıldı. Osage kabilesinin sürüldüğü topraklarda petrol bulana kadar bu devam etti. Osage'ler arazilerini petrol şirketlerine kiralamaya başladı. Amerika, paralarını kullanması için vasi sistemi getirdi. Paraları da beyaz insanların kontrolü altındaydı. Onlar onay vermedikçe kullanamıyorlardı. Bu uzun sürmedi çünkü zengin Kızılderililer öldürülmeye başlandı. Ne şerif, ne özel detektifler zanlıları bulamadı. Daha kurulma aşamasında olan FBI bu davayı çözebilirse, FBI departmanı için güzel bir reklam olacaktı.
Kitaptaki katliamları, komplo planlarını okudukça sinirlerim gerildi. David Grann, kayıtlara geçen cinayetler haricinde yaptığı araştırmalar sonucunda araştırılmayan, örtbas edilen diğer cinayetleri ve bağlantıları bazılarını çözüyor. Araştırma - polisiye sevenlere tavsiye ederim.