Entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş dostları, ne de resmi makamlarda itibarları olur. İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut duruma hoşgörü göstermekten iyidir yalnızlık.
"Entelektüellerin ne yüksek mevkilerde eş dostları, ne de resmi makamlarda itibarları olur. İnsan yalnız kalır, doğru; ama her zaman sürüye uyup mevcut durumu hoş göstermekten iyidir yalnızlık."
Bu kitapları okumak sizi yoldan çıkarmaz ama en azından politik bilinç kazanıp mantık yürütme noktasında işe yarar kaynaklar. En azından benim için böyle oldu, belki birilerine de yardımcı olur. Çok fena durumdayız, akla karayı seçemiyor insanlar. Felsefe her şeyin başında gelmeli, bilmeye cesaret et!
“Bizler topraklarından kovulmuş insanlardık. Bizler, bir Yahudi devletine yer açmak için dışarı atılan yerli halktık. Biz aslında mağdurların mağduruyuz.”
Şarkiyatçılık gibi daha niceleri. İlk abone olduğum edebiyat dergilerinden KitapHaber dergisini gördüm: 1998, 1999 yıllarına ait. 8.sayısında Şair İbrahim Tenekeci'yle söyleşmiş. Ne demiş İbrahim Tenekeci: "Şiir işaret fişeği gibidir, gösterir ama götürmez." 10. sayısında (Haziran 1999) İsmet Özel'le söyleşmiş. Ne demiş: "Sen tavşan sanıyorsun; ama o zafer işareti, sen zafer işareti sanıyorsun; ama o tavşan." 1997-2006 arası yayımlanmış bir dergiydi. Yine çok kısa soluklu bir dergi: Müsvedde'nin tek sayısı elime geçti. 11-12 sayı sürdü. Bendeki 10.sayı. 2010 yılına ait. Arkadaşlarımın yazıları ve şiirleri var. (Edebiyat) Dergiler genelde kısa soluklu oluyor ve kısa bir edebiyat tarihi veriyor bize.
"Nabza göre şerbet vermek, konuşulması gereken yerde susmak, şovenist kabadayılıklara, tantanalı döneklik ve günah çıkarma törenlerine rağbet etmek bir entelektüelin kamusal rolüne en çok gölge düşüren tavırlardır."
Memleketini güzel bulan insan daha yolun başındadır; her yeri kendi yurdu gibi gören insan güçlüdür; ama bütün dünyayı yabancı bir ülke gibi gören insan mükemmeldir.