Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emir Timur

8.4/10
54 Kişi
180
Okunma
24
Beğeni
2.261
Görüntülenme

Hakkında

Tarihin gördüğü en büyük askeri ve siyasi dehalardan biri olarak kabul edilen Timur, sağ ayağı aksak kalacak şekilde darbe aldığından dolayı kendisine Farsça Timurlenk, Türkçe olarak ise Aksak Timur denilmekteydi. Timur, 8 Nisan 1336 tarihinde Özbekistan’da Şehr-i-Sebz şehri Hoca Ilgar köyünde doğmuştur. Babası, Barlas oymağının beyi Turagay (Turgay), annesi Tekine Hatun idi. Barlas boyu Orta Asya’dan gelen bir Türk kavmidir. O devirde Barlas boyu Çağatay Hanlığı’na bağlı idi. Timur aslen Moğoldur. Moğollar, Cengiz Han’dan üç kuşak sonra Müslümanlaşmış ve komşusu olan Türklerle karışmıştı. Timur’un ana dili Türkçe idi. Timur’un babası, 1360′da ölmüş, onun yerine geçen amcası Hacı Barlas’da 1361′de öldürülmüştü. Timur, O sırada 25 yaşlarında idi. Cesur, zeki, bilgili bir Türk asilzadesi olan Timur, siyasî ve askerî dehasını gösterecek her fırsattan yararlanacak, kısa zamanda yükselecek ve cihangir olacaktı. Doğu Türk Hakanlığı’nın tahtına çıkacak, imparatorluğun sınırlarını İtil (Volga)’den Hindistan’daki Ganj Nehri’ne, Tanrı Dağları’ndan İzmir ve Şam’a kadar uzatacaktı. Timur 25 yaşlarında iken Çağatay Hanlığı valilerinden Kazgan Han’ın emrine girdi ve büyük bir birliğin kumandanı oldu. Kazgan Han onu kızı Olcay Türkân’la evlendirdi. Kazgan Han’ın düşmanları onu pusuya düşürüp öldürdüler. Timur, Kazgan Han’ı öldürtenlere savaş açarak hepsini ortadan kaldırdı. Bu başarıları karşısında Çağatay Hanı onu kendi hizmetine aldı ve Tümen Beyi yaptı. 1370 yılında Timur, Belh şehrinde, mutlak hâkim ve tam bağımsız bir duruma geldi. Fakat Cengiz soyundan olmadığı ve Cengiz hanedanının büyük prestijinden de yararlanmak istediği için, Cengiz soyunun Çağatay sülalesinden Soyurgatmış Han’ı tahta çıkardı onu, hayatı boyunca kukla bir hükümdar olarak yanında gezdirdi. Şeklen ona bağlı görünüyordu, ama mutlak hâkim kendisiydi. Belh’te toplanan Kurultay, Timur’ “Kutbeddin” ve Sâhib Kırân” unvanlarını verdi. Timur kısa bir süre sonra başkenti Belh’ten Semerkant’a nakletti. Bundan sonra dört yöne başarılı seferler düzenledi. Çok iyi planlanmış taktikler uyguluyor, yıldırım savaşları yapıyor ve her seferini zaferle sonuçlandırıyordu. 1371-1377 yılları arasında Harezm’e üç sefer, Moğolistan’a iki sefer düzenledi. 1378′de birinci Altın Ordu seferi ile ününü bütün dünyaya tanıttı. 1379′da Harezm’e bir sefer daha yaptı. 1380′de Herat’a girdi ve böylece Harezm ve Horasan tamamen fethedildi. 1389′a kadar yaptığı seferlerle Turfan, Karaşar bölgelerini zaptetti ve Uyguristan’ı kendisine bağladı. 1390 ve 1391 yıllarında tekrar Altın Ordu seferine çıktı. Bu son seferi düzenlemesine Altın Ordu Hakanı Toktamış Han’ın nankörlüğü sebep olmuştu. Çünkü önceki seferlerinde Timur, Toktamış Han’ı desteklemiş onun düşmanlarını bertaraf etmişti. Toktamış Han bu destek sayesinde güçlenince bu defa Timur’a başkaldırmıştı. Bu seferinde, Doğu Avrupa’ya hâkim olan Toktamış’ı yıkmak için onun bütün ülkesini işgal etmek, tahrip etmek zorunda kalmıştı. Bu da, Rusya’nın doğup gelişmesine sebep olacak ve Timur istemeden sebep olduğu bu gelişmeden dolayı daha sonra tarihçiler tarafından suçlanacaktı. Timur, 1401′e kadar yapılan dört seferle Irak ve Güney Anadolu, 1398-99 seferleriyle Hindistan Delhi Sultanlığı’nı, 1401-1402′ Suriye’yi fethetti. Nihayet 1402'de yapılan Ankara Savaşı'nda Yıldırım Bayezid'i mağlup etti. “Kıymetli bahadırlar sayesinde pek çok yer fethettim ve 27 ülkenin hakanı oldum” diyen Timur hakanı olduğu ülkeleri şöyle sıralıyor: Turan, İran, Rum (Anadolu), Mağrib, Suriye, Mısır, Irak-ı Arap, Irak-ı Acem, Mazenderan, Geylan, Şirvan, Azerbaycan, Fars, Horasan, Cidde, Büyük Tataristan, Harezm, Hotin, Kâbilistan, Bahter, Zemin, Hindistan… (Yirmi iki yer sayıyor, diğerleri de Gürcistan, Ermenistan gibi Kafkas ülkeleri). İskender, Sezar ve Dârâ gibi ünlü cihangirlerin seviyesine çıkabilmek için, Timur, hepsi zaferle sonuçlanan 17 sefer düzenlemiş, 27 ülkenin hakanına baş eğdirmiş, onlara baş olmuştu. Böyle bir şahsiyeti çocukluğundan itibaren bazı özellikleriyle tanımak gerekir. Timur, At binen, kılıç kuşanan, attığı oku yüzük deliğinden geçiren bir çocuk; on iki yaşında savaşa katılan bir bahadır, savaşlardan, savaş talimlerinden arta kalan zamanını okumakla, büyük âlimlerden ders almakla geçiren genç bir idealist; üç yüz kişilik bir kuvvetle on bin kişilik bir orduyu yenen eşsiz stratejist; bir savaşta ayağından yaralanan ve bu yüzden adının sonuna Fars dilinde “topal” anlamına gelen “lenk” sıfatı eklenen bir başbuğ’dur. Dünya tarihine, özellikle Türk-İslâm tarihini çok iyi bilen, dinin, ilim ve sanatın koruyucusu; Asya’da Türkçe’nin, Türk sanat ve kültürünün Fars kültürünün baskısı altında yok olup gitmesini önleyen, öne geçmesi, örnek olması çığırını açan hükümdar; aman dileyenin dostu, düşmanlarının acımasız baş belası, ama askerlerinin âdeta taptığı hükümdar ve milletinin babası olarak geçmiştir. Bu kadar değil. Günahını sevabından, zulmünü adaletinden çok göstermek isteyenler de vardır. Kellelerden kuleler yaptığını, şehirleri yakıp yıktığını da hatırlatırlar. Yıldırım Bayezid’le savaşmış ve kardeş orduları birbirine kırdırmış olmakla da suçlanır. Gerçekten Ankara Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu bir süre bocalamış ve bir fetret devri geçirmiştir. Fakat aynı tarihçiler, hatta bütün tarihçiler, Timur’un son ana kadar savaşı başlatmamak için, Yıldırım’ın ise başlatmak için gayret gösterdiğini yazarlar. O, İlhanlı Devleti’nin ve ona bağlı Çağatay Hanlığı’nın kargaşalıklar, entrikalarla sarsıldığı bir dönemde, yenilmez bir güç olarak ortaya çıkmıştı. Türk, İran ve Arap tarihçileri, bu kargaşalığa Yahudi tüccarların ve Hıristiyan misyonerlerin birinci derecede sebep olduklarını belirtirler. Bu tüccarlar ve bazı misyonerler Avrupa krallarına casusluk yapıyorlardı ve bunlar bütün Türkistan’a dolmuşlardı. Timur bunların faaliyetlerine son verdi. Hindistan’dan Hıristiyan misyonerlerin kovulmasını, bu kıtada Müslümanlığın yayılmasını sağladı. Bunun için Hıristiyanlar ona düşman idi. Timur, işgal ettiği yerlerde, Yunan ve Roma eserlerinin kalıntılarını, putları yıkmıştı. Bu yüzden ona “yıkıcı” demişlerdir. İsfahan’da yetmiş bin kişiyi kılıçtan geçirip kellelerini kule gibi yığması da insan kellesinden kule yapan hükümdar” olarak anılmasına sebep olmuştur. Buna kendisinin verdiği cevap şudur: “İsfahan’a bıraktığım memurlarımı ve beş bin kişilik askerimi, isyan edip bir tekini bile sağ bırakmadan kılıçtan geçirdikleri, dinsizlik ettikleri için…” Kendi ülkesi dahilinde, halk arasında haber toplayan görevliler bulunduğu gibi, diğer ülkelerde de casusları vardı. Bu casuslar sufi, derviş, tüccar, müneccim, asker, sanatkar, pehlivan olarak çeşitli ülkeleri dolaşır, bu ülkelerin şehir, kasaba yollar ve ileri gelenleri ile ilgili bilgi toplayarak Timur'a bildirirlerdi. Daha sonra Timur bu ülkeye gelip o şehir ile ilgili şeyleri sormaya başlayınca bu büyük bir hayret ve şaşkınlığa yol açardı. Timur, 18 Şubat 1405 tarihinde Otrar, Kazakistan’da, Otrar’da, Çin’e sefere giderken 69 yaşında kulunç sebebi ile ölmüştür. Özbekistan’da Semerkant, Gur-e-Amir’de defnedilmiştir. Büyük cihangir, son seferini Çin’e yapacaktı. 1404 yılı kışında her tarafın karla kaplı olduğu bir zamanda yola çıktı. Ömrünün sonuna yaklaştığını seziyor, en büyük cihadı geciktirmemek gerektiğine inanıyordu. Çin sınırındaki Otrar şehrine geldiği zaman durdu. Burada ordusuna büyük bir geçit töreni yaptırdı. Kuğu avı düzenledi. Fakat Timur hastalanmış, yatağa düşmüştü. Hekimbaşı Fazlullah, ona ölüm döşeğinde olduğunu apaçık bildirdi. Bunun üzerine Timur vasiyetini hazırladı. Sayar adamlarını, orduda bulunan torunlarını yanına çağırarak, ölüm döşeğinde bir konuşma yaptı.
Tam adı:
Sahibkıran Emir Timur Muhammed Tarağay Bahadıroğlu
Unvan:
Türk-Moğol Hükümdarı
Doğum:
Şehr-i-Sebz, Özbekistan, 8 Nisan 1336
Ölüm:
Otrar, Kazakistan, 18 Şubat 1405

Okurlar

24 okur beğendi.
180 okur okudu.
1 okur okuyor.
114 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yerli yerinde yapılan bir iş ile yenilmez ordu yenilir, alınmaz şehir alınır.
Sayfa 24 - insan yayınlarıKitabı okudu
Ne kadar çok iyilik yaparsan, o kadar karşılığını alacaksın.
Reklam
Nice küçük topluluklar, Allah'ın izniyle büyük kalabalıklara üstün gelmiştir.
Öz başıma gələnlərdən onu da öyrəndim ki, sadiq və vəfalı dost öz dostundan inciyəndə də ondan ayrılmaz, dostunun düşmənini öz düşməni hesab eləyər. Əgər gǝrǝk olsa, öz dostundan canını bela əsirgamaz.
Sayfa 121 - Dost və düşmənə münasibət bəsləmək tüzüyüKitabı okudu
Ağzın kan dolu olsa da, düşmanının yanında tükürme.
Emir Timur
Emir Timur
Biz ki Mülük-i Turan, Emir-i Türkistan'ız. Biz ki Türk oğlu Türk'üz; Biz ki milletlerin en kadîmî ve en ulusu, Türk'ün BAŞBUĞUYUZ.
Emir Timur
Emir Timur
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
160 syf.
10/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
İradeyle donanan, strateji ve hükmetme sanatını ustalıkla icra eden: Diyarının efendisi, Bozkırın tanrısı ve şeytanı. Birinci kişi ağzından onu okumak farklı bir deneyimdi açıkçası. Gariptir ki, güncenin sonuna doğru bir teslimiyet mevcut; anlamı yok, ama kazanmak istiyor. Kaderini yaşıyorum sevgili Çağatay. Dünya avuçlarının içindeydi.
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı Timur
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı TimurEmir Timur · İnsan Yayınları · 2020177 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap Timur tarafından yazılmış anlaşıldığı üzere Timur devletini kurmadan önceden başlıyor anlatmaya yaptığı savaşları genellikle var anlatıldığının aksine Timur gaddar bir insan değildir savaştığı yerlerde sulhen teslim olunursa asla kimseye dokunmazmış ayrıca evliya ve islam alimlerine de çok saygılıdır Ahmet Yeseviye türbe ve gibi daha birçok dini eser onartmış veya yaptırmıştır bazıları osmanlı ile savaşıp osmanlıyı zor durumda koyduğu için kötülese de objektif bakmak lazım bir insanın iyi işleri de olur kötü işleri de kişinin sadece kötü işlerini anlatırsak ona kötü dersek bu zulüm olur.
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı Timur
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı TimurEmir Timur · İnsan Yayınları · 2020177 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Düşünsenize hayatınıza yön veren hayranı olduğunuz Türk hükümdarı Timur'un bizzat kendi elinden çıkmış ve yazılmış günlüğünü okuyorsunuz. Emir Timur'un hayat mücadelesi, devlet yönetme şekli, biraz özel hayatı, askeri dehası, savaşları, fetih zinciri ve bilime verdiği önem ile daha fazlası bu kitapta. Kütüphanemin tacı baş köşesi...
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı Timur
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı TimurEmir Timur · İnsan Yayınları · 2020177 okunma