Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Faruk Sümer

Faruk SümerOğuzlar yazarı
Yazar
9.0/10
56 Kişi
240
Okunma
48
Beğeni
4.323
Görüntülenme

En Yeni Faruk Sümer Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Faruk Sümer sözleri ve alıntılarını, en yeni Faruk Sümer kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oğuz Türklerinin asıl ve gerçek mümessillerini görmek için Türkistan'ı değil, Anadolu'yu dolaşmak lazımdır.
“Sultan bir gün 100 atlı ile birlikte ava çıkmıştı. Düşmanları onu 100 atlı ile beraber tuttular ve bağladılar, fakat yakaladıklarının Sultan olduğunu bilmiyorlardı. Biri durumu Nizamü'l-Mülk'e haber verdi. Nizamü'l-Mülk: "Sakın bu sözü hiç kimseye söyleme" dedi. Ve hiç kimsenin Sultan'ın çadırına girmesine müsaade edilmemesini emretti. Ve Sultan'ın hasta olduğu şayiasını yaydı. Nizamü’l-Mülk herkesi inandırmak için tabiblerle Sultan'ın otağına girip çıkıyor, Sultan'ın ağzından emirler veriyordu. Bu esnada düşman tarafından elçiler gelip barış talebinde bulundular. Nizamü'l-Mülk: "Sultan hastadır, fakat barış yapmayı kabul etti" dedi. Elçiler geri dönecekleri sırada Nizamü'l-Mülk dedi ki: "Siz barış istediğiniz halde bizim kullarımızı avlakta niçin yakalayıp hapsettiniz. Onları geri gönderiniz". Elçiler hükümdarlarına bunu bildirdiler. Bunun üzerine Ermanus derhal onların geri gönderilmesini emretti. Nizamü'l-Mülk ve Bey'ler Sultan'ı istikbal edip yer öptüler. Bizanslılara gelince bu hali görüp hayret ve dehşet içinde kaldılar. Böyle bir fırsatı kaçırdıklarından dolayı canları sıkıldı ve üzüldüler.”
Reklam
“Nizamü'l-Mülk Sultan'a vergi, armağanlar ve iaşe masrafları olarak pek çok şey takdim etti. Bu, Meyyafarikin önünde oldu. Sultan kendisine takdim edilen şeylerin vezir Nizamü'l-Mülk tarafından halktan alındığı bildirilince, bunların hepsini geri çevirip şöyle dedi: "Benim halkın malına ihtiyacım yoktur." Onların sahiplerine geri verilmesini emretti. O da bunları geri verdi. Denildiğine göre, bir çiftçiden alınan bir yumurta dahi geri verildi. Bunun üzerine Nizamü'l-Mülk, Sultan'a kendi malından vergi takdim ederek durumunu kuvvetlendirdi.”
“Bu İslam tarihinde görülmemiş ve eşi olmayan bir zaferdir.”
“Sultan ordugahına döndüğünde, hâdim Gevherâyin: "Ey Sultan memlüklerimden biri Bizans İmparatoru'nu tutsak aldığını söylüyor." Bu memlükü Nizamü'l-Mülk askeri teftiş ederken gördüğünde, onu küçümsemiş ve saf dışı edilmesini emretmişti. Fakat onun hakkında ricada bulunulması üzerine, istemeyerek yerinde kalmasına razı olmuş ve alaylı bir şekilde: "Olaki Bizans İmparatoru'nu tutsak alıp bize getire" demişti. Ulu Tanrı, Bizans İmparatoru'nun tutsaklığını bu memlükün eliyle nasib etmişti.”
İbnü’l Ezrak
“Bizanslılar 300 bin kişilik ordularını savaş düzenine koydular. Sultanın az bir askeri vardı. Vuruşmak için zaman dardı. Cuma günü öğle namazında hatiplerin minberlerde dua ettiğini Sultan biliyordu. Namaz vakti gelince Sultan askerlerine : "Hücum ediniz zira, şu anda, bütün minberlerde İslâm ordusu için dua edilmektedir. Bütün Müslümanlar dua etmektedirler. Olaki, onlardan birinin duasını Tanrı kabul buyura" dedi. Bunun üzerine bütün askerler tekbir getirip hücuma geçtiler. Tanrı zaferi onlara verdi. Bizans İmparatoru bozguna uğradı.”
Reklam
“İran müverrihlerinin, Bizans İmparatorunu tutsak alan memlükün, Rum asıllı olduğuna dair sözlerine inanılabilir. Çünkü Anadolu'ya yapılan akınlar sonucunda tutsak alınan Rum ve Ermeni asıllı genç çocuklardan askerliğe elverişli olanlar eğitilerek hassa ordusuna alınıyorlardı. Hatta zamanla bunların sayısı Türkler'in kıskançlığını çekecek derecede çoğalmış ve Melikşah devrinde ordudan kovulmalarına sebep olmuştur. Bu Rum ve Ermeni asıllı kölelere Türk terbiyesi veriliyor ve türkçe adlar konuluyordu.”
“İmadüddin Malazgirt ovasına gelen Alp-Arslan'ın bir ırmağın kıyısına konduğunu kaydettikten sonra ordusunu dört bölüğe ayırıp bunları pusuya yerleştirdiğini yazar ki, bunun da doğruluğundan asla şüphe edilmemelidir. Alp-Arslan'dan, tamamen atlı ve atları üzerinde yağmur bulutları gibi ok yağdıran, son derecede hareket kabiliyetine sahip ordusuyla pusu kurup düzmece bir çekilme, çevirme ve sonra şiddetli bir hücumla sona eren meşhur Orta Asya savaş tâbiyesini uygulaması beklenirdi.”
“Bizans müverrihi Attaliates, İskit adiyle zikrettiği Oğuz ve Peçeneklerin şekilce Selçuklular'a benzediğini kaydetmektedir ki, bu sözler her iki Türk topluluğunun Orta-Asya'dan getirdikleri milli kıyafetlerini muhafaza ettiklerini göstermektedir. Adı geçen Bizans müverrihi Oğuz ve Peçenekler'den bir kısmının, başları Tamış ile birlikte savaştan önce Türk ordusu saflarına geçtiğini yazar. Urfalı Mateos ise bunun, Attaliates'in yazdığı gibi, kısmî bir geçiş değil, toptan bir katılma olduğunu bildirir.”
Ahbârü’d Devleti’s Selcukiyye
“Ahbâr'da, başka hiçbir kaynakda görülmeyen bir haber vardır ki, bu da Bizans ordugâhının hendekle çevrili olduğudur. Hatta düşman ordugâhının hendekle çevrili olduğunu gören Alp-Arslan: "Eminim ki, onlar yenileceklerdir. Çünkü sayılarının çok olmasına rağmen hendek kazmaları, onların korkaklıklarına delalet eder" demiştir. Romanos Diogenes'in ordugahının hendekle çevrilmiş olduğu Bizans kaynakları tarafından da kaydedilmiştir.”
552 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.