Halil Tekeş 1987’de İstanbul’da doğdu. Kocaeli Üniversitesi’nde Sigortacılık Bölümü okuduğu yıllarda tiyatro oyunları yazmaya ve sahnelemeye başladı. İlk kitabı 2019’da yayımlanan Kozadaki Uğultu adlı romandır.
2019-2021 yılları arasında Türkiye’nin en çok izlenen dizilerinin senaryo ekiplerinde bulundu. Hâlâ senaristlik yapan yazar, 2021 yılında Kültür Bakanlığı ortaklığında gerçekleştirilen “Yarınlara Kalsın; Kadın” temalı yarışmada en iyi senaryo dalında ödül aldı.
İnsan sevilmek ister Kudret. İnsanoğlu beğenilmek ister. Bunc kavga gürültü hep bu yüzden. Bunca kıyafet, bunca renk hep bu yüzden. İnsan sevilmeyince ne olur? Ölür. Önce içi ölür sevilmeyen insanın. Hiçbir insan böylesi sevgisizliği yaşasın istemem. Sevilmemek kötü. Çok kötü. Sevilmeyen insan bu dünyada ya asit ya da ayrık otu gibidir Kudret. Nedendir dersen, ya sevgisizlikten değdiği her şeyi yakar öldürür ya da renk renk çiçeklerin içinde hiçbir işe yaramadan öylece durup verimi düşürür. O yüzdendir ki insanoğlunun bu sevilme isteği tabiidirr.
Yük Albinolar…
Beyaz melekler…
Onların hikayeleri derin, yüzlerinin ardında beyaz düşler saklı.
“ya dışındasındır çemberin
ya da içinde yer alacaksın” mantığıyla bir arpa boyu yol alamadığımızın adeta resmini çizmiş yazar.
Farklılıklarımızı toplumsal zenginliklerimiz kabul etmediğimiz için ötekileştiri(li)yoruz.
“Farklı doğmak“ kişinin elinde değildir ki…
Hem “Farklı olmak” dediğin nedir ki tüm evren farklılıkların bileşkesi iken…
Üstelik ruhun siyahsa ne çare, renkler solar üzerinde…
Geçmişin yükü ile geleceğin ağırlığı arasında sıkışıp kalan insan yaşamının kendi sınırlarıyla muhasebesini sorgulay(t)an yazar; kaderin boyunduruğunu kırmaya, hayata bir “yük”olarak değil, yeni güzergâhlara gebe bir yolculuk olarak bakmaya davet ediyor.
Nihayetinde hiçbirimiz Tartaros’un cehennemine tıkılarak tüm dünyanın yükünü sırtlamak zorunda bırakılan “Atlas” değiliz, öyle değil mi?
2021 yılını harika bir kitapla bitirdim. Yük kitabı 2021 yılının etkileyici kitapları arasında yerini aldı. Yazarın dili, ele aldığı konu, anlatış biçimi her şey baştan sona harikuladeydi. Bir günde okuduğum, elimden düşüremediğim bir kitap oldu. İsmini okuduğum zaman böyle bir konuya değineceğini tahmin edememiştim ancak ilk sayfalardan itibaren konunun farklılığı beni içine çekti. Yazarımız albino olan ve albinoluğun ne olduğunu bilmeyen, bilmediği için de çevresinin verdiği tepkiyle bir kusur olduğunu sanarak hep geri planda kalmış, ötekileşmiş Kudret'in hikâyesini anlatıyor. Kitap Kudret'in ölümü ile başlayarak hayatına ışık tutuyor. Öyle bir kitap karakteri ki Kudret her satırda ona üzülmekten kendimi alamadım. Baştan sona hüzün dolu bir hayat. Hiç sevildiğini hissetmemenin ağırlığını kitap boyunca hissettim. Bu sevilmeyişi şu alıntıyla aktarıyorum sizlere: “İnsan sevilmek ister Kudret. İnsanoğlu beğenilmek ister. Bunca kavga gürültü hep bu yüzden. Bunca kıyafet, bunca renk hep bu yüzden. İnsan sevilmeyince ne olur? Ölür. Önce içi ölür sevilmeyen insanın. Hiçbir insan böylesi sevgisizliği yaşasın istemem. Sevilmemek kötü. Çok kötü. Sevilmeyen insan bu dünyada ya asit ya da ayrık otu gibidir Kudret. Nedendir dersen, ya sevgisizlikten değdiği her şeyi yakar öldürür ya da renk renk çiçeklerin içinde hiçbir işe yaramadan öylece durup verimi düşürür. O yüzdendir ki insanoğlunun bu sevilme isteği tabiidirr.” Kesinlikle tavsiye ediyorum
Düşünüyorum şuan, bu kitap hakkında neyi, nasıl yazarım diye. Başlarken bitirdiğimde böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim. Adı gibi yük. Yük dolu bu kitap.
Bir albino olmanın yükü,
İnsanların acımasızlığının yükü,
Babam beni öldürecek korkusunun yükü,
Bir kaçışın yükü,
Kaçıp da gittiğin yerde umduğunu bulamamanın yükü,
İnsanların acımasızlığının yükü,
Memleket hasretinin yükü,
Ve dönüşün yükü.
En çok da sevilmenin ne olduğunu hiç bilemeyişinin yükü.
Sevgi gösteren bir kişi karşısında ne yapacağını bilemeyip ağlayan bir çocuğun gözyaşlarını okumak, neden beyaz olduğunu sorgularken yaşattığı his, köy-şehir demeden çevresindeki insanların davranışları...
Kısa ama duygu yüklü bir kitap. Tavsiye ederim.
Kitabımız albinolu bir çocuk olan Kudret'in sıkıntı ile başlayan ve sıkıntı ile tükeniveren yaşamını konu alıyor. Halil Tekeş, toplum tarafından dışlanan, ötekileştiren, görmezden gelinen bir hayatı veyahut hayatları anlatırken okuyucunun omuzlarına da o #yük 'ü yüreğine de o #kor 'u koymayı fazlasıyla başarıyor. Kurgusuna hayran kaldığım yüreklerinize dokunacağını düşündüğüm bu nadide eseri mutlaka ve mutlaka okumalısınız.
.