Demek ki nihilizm, dayanıklılığın uzun süredir israf edildiğinin, “boş çabalardan” duyulan şiddetli ıstırabın, güvensizliğin, huzuru tekrar bulma ve tekrar kavuşma şansının olmadığının fark edilmesidir ― sanki kişi çok uzun bir süredir kendini kandırmış gibi kendi karşısında utanç duyuyordur. Bu anlam, tüm olaylardaki en yüce etik kuralın, ahlâki dünya düzeninin, “yerine getirilmesi” (bundan hoşnutluk duyulması); ya da varlıkların karşılıklı-ilişkisinde sevgi ve uyumun gelişmesi; ya da giderek, evrensel bir mutluluk haline yakınlaşılması; hatta evrensel bir yokoluş haline doğru gelişme olabilirdi ― her erek, bir anlam teşkil eder en azından. Tüm bu nosyonların ortak yanı, süreç aracılığıyla bir şeyin başarılmakta olduğudur ― ve kişi artık, oluşun hiçbir şeyi hedef almadığını ve hiçbir şey başarmadığını fark eder...
Sayfa 60 - Ayrıntı Yayınları, 2. Baskı: Haziran 2011, Çeviren: Cem SoydemirKitabı okudu
''Tarzıma ve üslubuma kanıp,
beni izler ve peşime düşer misiniz?
İçtenlikle kendi benliğinizin peşine düşün. Böylece beni izlemiş olacaksınız. Yavaş yavaş!''
"Artık, asırlardır varlığını koruyan ahlâki yorum tarafından içimize işleyen ihtiyaçları ― artık bize yalana duyulan ihtiyaçlar olarak görünen ihtiyaçları ― keşfettik; ama ne var ki, yaşama katlanmamızı sağlayan değer, bu ihtiyaçlara bağlı görünüyor. Bu karşıtlık ― bildiğimiz şeye itibar etmeyişimiz ve kendimize söylemek zorunda kaldığımız yalanlara itibar etmemize bundan böyle izin verilmeyip arasındaki bu karşıtlık ― bir çözülme süreciyle sonuçlanacaktır..."
Sayfa 59 - Ayrıntı Yayınları, 2. Baskı: Haziran 2011, Çeviren: Cem SoydemirKitabı okudu
(1)
Geçmişi hatırlamayanlar, onu tekrarlamaya mahkumdur. (Film repliği: ARQ)
(2)
“Bu yüzden, bana öyle geliyor ki, dram, yalnızca geçmişin geri getirilemezliği değil, geçmişin silinmesini düşünmenin olanaksız görünmesidir.” (
Ortaçağ'ı Düşlemek )
(3)
Geçmişi/nizi bir kitap gibi kullanın; eviniz gibi değil. (?alıntı?)
“Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk
....
Yapıtları kişinin en derin inançlarına meydan okuduğunda bile rahatsız etmeye, kışkırtmaya ve esinlendirmeye asla son vermeyen, anlaşılması güç ve aykırı bir düşünür Nietzsche. Yüz yıldan daha uzun bir süre, düşünsel ve kültürel panoramada çok önemli bir şahsiyet olarak tanındı; dolayısıyla düşüncesiyle ciddi biçim de hesaplaşılması
Nietzche'nin, Yaratımsal Bir Delilik (Sanatçı) aklının egemen olduğu aristokratik dünya görüşü anlatımının yapıldığı, bunun yanında Nietzche'nin politik görüşlerinin ne liberalizmle ne sosyalizmle ne de bir dönem hayli kullanılmış olmasına rağmen Alman faşizmiyle ilişkilendirilemeyecek kadar farklı bir safhada olduğunu
Nietzsche ile ilgili yanlış ve yanlış olmayan görüşlerini, hayatta,topluma ve bireysel fikir ve görüşlerinin neler olduğunu anlayabilmek için ;kitaplarında asıl anlatmak istediği ve neyi amaçlamak istediğini açıklayan bir kitap ve okunmasını öneririm.