Mehmet Canpolat kitaplarını, Mehmet Canpolat sözleri ve alıntılarını, Mehmet Canpolat yazarlarını, Mehmet Canpolat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başlardafantastik bir şeydi baska bir dünya, gelecek olarak adlandırmış ortalardan sonra gerçek dünyanın sorunları ile ilgili kısımlar oldu.
Mesela iş bulamama sorunu veya sürekli Türk insanının ayrıştırması ile ilgili.
Bende bu kitap gibi düşünüyorum ve ne kadar üniversite okusun Ya da yüksek lisans yapsın içeride adamı olmayan birisi, diğerlerinin hakkını yemeden, asla yükselemez.
Merhaba arkadaşlar! Bütün size #norat adlı bir eser ile geldim.
Bilim, kurgu ve fantastiği bir arada toplayarak ele alınmış bir eser. İçeriğindeki her detay ustaca yazılmış kurgu çok yerinde ve sürükleyici olmuş. Okurken zorlanmadan keyif alarak bitireceğiniz bir eser. Gelelim içeriğine.
Komutan Magnetar bir proje gelişletir ve bunu geliştirmek için aldığı bütün pilotların hafızasını silip, öldürmeye programlayarak kobay olarak kullanır.
Bunların başında olan Pilotumuz Norad kaçar. Çünkü verdikleri görev gemi yok etmektir ama o bunu yapamaz, çünkü gemide çocuklar vardır.
Bir süreden sonra Norad Magnetar’dan intikam almak ister. Peki intikam almak İçin neler yaşanıyor? Bu intikam serüveninde kim kazanıyor? Yaşanan gizemli ve sürükleyici olayları okuyarak öğrenmenizi tavsiye ediyorum. Yazarın kalemi daim olsun.
#alıntı ;
Akıldan daha önemli şeyler var Norad. İyilik, şefkat, nezaket, lütuf! Bunlarla farklılık yaratıp vahşiliği yenebilir ve aklı doğru kullanabilmek için uygun ortamı sağlayabiliriz.
Mehmet Özbilge @myhopestars #leylanınkitapütopyası #fantastic #bilimkurgu #okumaönerisi
NoradMehmet Canpolat · Luna Yayınları · 027 okunma
Mehmet Özbilge kalemiyle tanıştığım, içerisinde dokuz öykünün bulunduğu ve kurgusal olarak geleceğe doğru yolculuğa çıktığım sürükleyici bir kitaptı.
Biraz fantastik biraz bilimkurgu tadındaki öyküleri okurken sadece geleceği görmüyorsunuz aslında günümüzde her yaş grubundan insanın gerçek dünyadan kopmuş, sanal aleme kendilerini kaptırmış halde değerlerini yitirmesini, yaşananlara karşı tepkisizliğini , şekle ve dış görünüşüne verdiği önemi ve bunun gibi birçok konuya yapılan eleştiriyi alt mesaj olarak okuyoruz. Bu çerçevede yazarın kalemi kendimizi, çevremizi sorgulamamıza sebep oluyor.
Kurgunun ve gerçekliğin iç içe olduğu bu güzel kitapta insanın iç dünyasına dair birtakım psikolojik unsurlara da rastlıyoruz. Bu dünyanın karmaşıklığından dolayı insanların içine düştüğü karanlık kuyunun bir nevi tasvirini görüyoruz. Yazarın oluşturduğu karakterler bize zamansal açıdan çokta uzak olmayan kişilerdir.
Severek okuduğum bir kitap oldu.
.
.
.
Toprakta oynayan yalnız çocuk
Yüreği de kalesi gibi kilden
Parçaladıkça dalgalar kalesini yüreği de parçalanıyor
Ne ağlıyor ne küsüyor
Her geldiğinde acımasız dalgalar
Vurup durdurmak istiyor
O haykırdıkça öfkesini suya
Dalgalar daha da büyüyor
Kilden yüreği taş olana kadar
Mücadeleyi bırakmıyor
Annesi okyanusun diğer ucunda
Onu düşündüğü her an
Su daha da güçlü vuruyor
Anladı suyu yenemeyeceğini
Anladı onun her şeyi parçalayabileceğini
Taş bile olsa,
Anladı yüreğinin de parçalanabileceğini!