Hakkında
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi mezunu olan Mehmet Özer, sendikalarda Eğitim Uzmanlığı ve Basın Danışmanlığı yaptı. 1988 yılında fotoğrafçılığa yönelen Özer, yurt içinde, sergi salonlarında, sokaklarda, üniversitelerde, varoşlarda, cezaevlerinde, fabrikalarda çok sayıda sergi açtı. Yaşamdaki duruşunu "Hayatın şarkılarını söylüyor, şiirlerini okuyorum" şeklide tarif eden Özer, fotoğraf ve şiirin yaşamı savunmanın ve yeniden üretmenin en etkili silahı olduğunu ifade eder
Unvan:
Fotoğraf Sanatçısı, Şair
Doğum:
Artvin Türkiye, 2 Haziran 1961
Okurlar
2 okur beğendi.
27 okur okudu.
3 okur okuyor.
6 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Ötsün diye kendi yuvasında kuş
Açsın diye kendi dalında çiçek
Gördüler ki yepyeni kibritler gerek
Ateş olup yanmaktaysa bütün gerçek
Yanarken türkü söyleyen canlar gerek
Ateşi kanıyla tutuşturanlar gerek
O ateş ki Zerdüşt'ten ve Kawa 'dan
Tutuşur içten içe bilinç ile
Yanar aşk ile sevinç ile
Yalım yalım yükselir gökyüzüne
Harlanır inanç ile direnç ile...
Bu Kasetten Dolayı Babam 29 Gün işkence Görmüştü..! :(
Şivan Perwer, Cigerxwin'un, Kin
Em? (Biz Kimiz?) şiirini bestelemişti. Bu şiir, bu şarkı, o dönemde Kürt toplumunda özellikle gençlerde çok büyük bir bilinç yarattı, büyük bir silkiniş gerçekleşti. Yaşlılar kendi geçmişlerini düşünür oldular. Hüzünlere garkoldular. Bu şiir, bu şarkı Kürtleri, kendi köklerini araştırmaya yöneltti . Kürtler, Ortadoğu'da Arap, Fars ve Türk komşuları arasında kendi konumlarının niteliği üzerinde daha bilinçli bir şekilde düşünmeye başladı. Kürtlerin büyük çoğunluğu Cigerxwin'u bu şiiriyle tanıdı , Şivan Perwer bu şarkısıyla Kürtlerin yüreğine taht kurdu. O yıllarda Şivan Perwer'in bu kaseti elden ele dolaşır, defalarca dinlenirdi. Dinleyenleri derinden etkileyen bir şarkıydı; şiirde, şarkıda çok büyük bir ajitasyon gücü vardı. Kimlik duyguları, özgürlük duygusu, vatan-millet bilinci geniş kitleleri sarıp sarmalıyordu. Şivan Perwer'in yorumu şüphesiz çok etkileyiciydi.
Direnen, gencecik yaşında ölümü kucaklayan insanlara saygım sonsuzdur.
Yücel'e 'neden Alevi gençlere katılıp, onların yanında yer alıyorsun. Gel vaz geç. Biz senin aileni tanıyoruz, abdestinde, namazında insanlar. Sen, neden böyle oldun? Eğer vazgeçecek olursan disiplin cezanı kaldırırız. aksi takdirde bir yıl okuma hakkın elinden alınıp Tunceli'ye sürgün gideceksin" demişler.
O da 'sizin düşünceleriniz Antropol çağına ait düşüncelerdir.'
demiş ve çıkmış odadan tabii...
Görmezden gelinen, yok sayılan bu halkla ilgili neden şiir yazılmıyordu? Örneğin Nazım Hikmet neden yazmamıştı? Dünyanın pek çok halkı ile ağlayan Nazım burnunun dibindeki bu halkı neden görmemişti?
Musa Anter'in anlatımlarına göre Nazım'ın anası, istanbul Bağdat Caddesi'ndeki Bedirhanilerin konağına Nazım'ı getirirmiş, Bedirhanilerin gelini Nazım'ı, Nazım'ın anası da Bedirhanilerin torununu emzirirmiş. . .
Nazım Hikmet araştırmacılarına, hayranlarına böyle bir soruyu yöneltmek gerekmektedir.
İletiler
"teşekkürler hayat
●her tökezlediğimde elimden tuttuğun için
●her yol ayrımında yeni sevinçler sunduğun için
●içimdeki çocuğu koruyup kalbimi onardığın için
teşekkür ederim..."
Mehmet Özer
Yorumlar ve İncelemeler
