Meltem Dağcı, Dünyanın Öteki Yüzü adlı eserinde görmediğimiz, bilmediğimiz dünyaların öykülerini bizlerin önüne getiriyor. Kitapta yer alan 12 öykü de zihni farklı işleyen, hayal ve kurgu gücü geniş bir yazarın kaleminden çıkmış. Meselesini kitabının en başına yazmış ama derdi sadece bu da değil. Yani bu kitap salt cinsiyet, kadın-erkek meseleleri
Kitap kısa, distopik; kadın merkezli, içinde yaşadığımız dünyanın acı gerçeklerini ve kadınların yaşadığı zorlukları fantastik zemine taşıyan 12 adet öyküden oluşuyor.
İthaf cümlesi bile hem acı hem de o acının geçeceğine dair umut veriyor.
"Kitapları yırtılan, fırlatılan, yakılan bütün kız çocuklarına ve kadınlara..."
Öyküleri okurken kimi zaman kamp ateşi başında oturmuşum ve yaşlı, çok tecrübeli bir Kızılderili kadının rüyalarını dinliyormuşum gibi hissettim. Üslubu böylesine akıcıydı. Bazen de ben gördüm rüyayı, hayali evrenlerde gezdim. Rüya yiyenlerden, organ takasına, giderek soğuyan ve ısınmak için bir meteor bekleyen gezegenlerden, gençleştiren yumurtalara...
En sevdiğim öykü önce beni ana karakteriyle duygudaş yapan ve içindeki gerilimi en çok hissettiren Zehir, ikinci favorimse Damızlık Birliği oldu. Kapaktaki denizatı da bu öyküden geliyor.
Eleştirim de var tabii. Öyküler maalesef tadını alamadan bitiveriyor. Gerçi öykü vermek istediğini o sırada vermiş oluyor ama tam öykünün fantastik şartlarına adapte olmuşken bitince boşluk hissi veriyor.
Meltem Dağcı'nın öykülerindeki derinlik ve yaratıcılık, okuyucuları düşünmeye ve hayal etmeye teşvik ediyor. Dünyanın her gün gördüğümüz yüzünü ezberledik, biliyoruz. E bir de "Dünyanın Öteki Yüzü"nü çevirin.
‘’Kitapları yırtılan, fırlatılan, yakılan bütün kız çocuklarına ve kadınlara…’’
Dünyanın Öteki Yüzü
Selamlar haftanın son iş gününden... Ben malumunuz yeniden işbaşı yaptığım için bu aralar eski aktiflik halime geri dönemesem de elimdeki özellikle öykü kitaplarımı okuyarak kendimi bir nebze olsun ferahlatıyorum…
Dünyanın birde öteki yüzü var dostlarım…
Onu da tanıyalım mı?
Kapağı kadar tatlı bir içerik bekliyorsanız yanılacağınız kitabımla ilgili konuşmak istiyorum biraz... Sevgili yazarımız ki bu arada kalemi ile yeni tanışıyorum 12 öyküsüne yer verdiği kitabında merkezine biraz kadın koyarak öncelikle kalbimi fethetti. Bir diğer husus öykülerin içeriği distopik, bilim kurgu ve fantastik öğelerden nasiplenmiş!
İlk ve en çok dikkatimi çeken ‘Damızlık Birliği’ öyküsünde, çocuk doğurma görevinin kadınlara has bir sorumluluk olmaktan çıkıp erkeklere de bırakılması ve sonuçlarına değin olayları anlatır..
Çektiğimiz, hissettiğimiz acıların çok azına dahi tahammül edemeyen erkeklerin birazda olsa empati duymasına vurgu yapılmıştı. Annelik makamının kolay olmasını zannedip, kolayca pes edenleri bekleyen kötü bir cezada (dönüşüm) hikâyenin sonunda beni çok etkilemişti.
Çok spoi vermeden ‘Damgalı yumurtalar ve Zehir’ isimli hikayelerde favorilerimden oldu diyerek farklılık ve kısa öykü arayan dostlarımın ellerine bırakmak istediğim kitabımı şiddetle tavsiye ederim..