Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Metin Hasırcı

Metin Hasırcı2. Abdülhamid’in Derin Devleti yazarı
Yazar
Derleyen
6.8/10
14 Kişi
76
Okunma
2
Beğeni
2.601
Görüntülenme

Metin Hasırcı Gönderileri

Metin Hasırcı kitaplarını, Metin Hasırcı sözleri ve alıntılarını, Metin Hasırcı yazarlarını, Metin Hasırcı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yurdun yiğitleri, yorgun, ateşten ve kandan başını kaldıramayan devletin başını dik tutmak ve kendi başlarını Feda etmek için cephelere yollanıyordu. Onlar ateşe koşan pervaneler gibiydi. Büyük bir yangına avuç avuç su taşıyan, kendi içindeki yangınlara aldırmayan Yaman erler ve kahraman subaylardı..
Sayfa 41
Sarı kelebek bile örümceğin ağından kurtuldu. Bizler de kurtulacağız...
Sayfa 25
Reklam
Ey şehri Medine! Ben peşindeyim kaybolan aşkın Ey şehri canım, ey şehri yarım Haberin olsun ben kederdeyim...
Sayfa 25
... Batan bir gemide ele geçen bir düşman askerinin şu tüyler ürperten beyanını çok iyi okumalı; "Bu, inanılmayacak kadar güzel bir şey. Şansımızın bize bu kadar yardım edeceğini hiç tahmin etmiyordum. Gidiyoruz. Galata kulesi 15 pusluk toplarımızla yerle bir edilecek. Deniz kana boyanıp leşlerle dolacak. Ayasofya'nın mozaiklerini, halılarını yağma edeceğiz. İnanıyorum ki, bir devrin kapanışına şahit olacağım." Bu gerçekler hiç kuşkusuz Çanakkale'yi geçmek isteyen saldırgan dünyanın kötü niyetlerine ait sadece küçük bir ömnek.
Sayfa 222 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
... Ancak düşmanın gözü kör ve insafı da yoktu. Bu insanlık örneğinden nasipsizdi. Öyle ki, kendi askerininde tedavi edildiği ZIĞINDERE'deki Askeri reviri bile top ateşine tuttu ve bu ateş altında 20 bine yakın masum yaralı ve hizmetli bu alanda hayatını kaybetti. Şimdi, sormak lâzım? Batı'lı ve batıcıların şizofrenik dünyasında, acaba böyle bir insanlık örneğine rastlamak mümkün mü? Ebu Gureyb ve Guantanamu gibi dehşet örneklerine bakın.
Sayfa 217 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Vefâ Lisesi Muallimi Ahmet Rıfkı
Çanakkale'de kızılca kıyametin koptuğu günler.. İstanbul'da, düşmanın Çanakkale'yi geçtiği söylentileri, her meslek erbabından kişilerin akın akın Çanakkale'ye gitmesine sebep oluyor.. Herkes, vatan toprağını düşman çizmeleri altında çiğnetmemek için çaba sarfediyor.. Bunlardan biri de İstanbul'da Vefa Lisesi'nde
Sayfa 184 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Reklam
Seyit Çavuş
... 275 kiloluk obüsü kaldıran 70 kiloluk Seyit Onbaşı, daha sonra yanına gelen Mevkii Müstahkem Kumandanı Arapkirli Mehmed Cevat (Çobanlı) Paşanın şu obüsü kaldır resmini çeksinler demesi üzerine harekete geçen Seyit Onbaşı üç hamle yaptıysa da, ancak kıpırdata bildi.. Bunun üzerine Cevat Paşa: "Mermiyi kaldıran sen değilmiydin? "Niye kaldıramadın" sorusuna, sahibi zekâ bir kimse olan Seyid Onbaşı: "Paşam sen o gemiyi oraya getir, ben de bu mermiyi kaldırayım" demek suretiyle cevab verdi. Cevat Paşa verdiği bir emirle merminin tahtadan bir maketi yapılıp, siyaha boyandı ve başta 1917'de Harb Mecmuasının kapak sayfasında yer alan Seyid Onbaşını kalçasına dayadığı obüsle çekilmiş olan resmi tahtadan yapılan makettir. Şimdi bir gün evvel bahse konu 275 kiloluk obüsü kaldıran Seyit Onbaşı, top takımının nişancısı da olmadığı hâlde, nasıl obüsü kaldırıp namluya sürdü ve isabet eyledi.
Sayfa 158 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Bir kahraman takım ve de Yahya Çavuş'tular, Tam üç alayla burada gönülden vuruştular, Düşman tümen sanırdı bu şaheser erleri, Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular.
Sayfa 153 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Ezine'li Yahya Çavuş
... Tabur komutanı Mahmut Bey ile asteğmen Hüseyin Bey'in şehadeti üzerine komuta Ezineli Yahya Çavuş'un eline geçti. Yahya Çavuş Balkan savaşına katılmış 28 yaşında cesur bir asker. Sağ kalan 67 arkadaşıyla siperlerde mevzilenmiştir. Albion ve River gemilerinden şafakla beraber karaya çıkmaya başlayan 3000 düşman askerini Ertuğrul Koyu'nun sularına gömmüş, deniz kızıla boyanmıştır. 48 saat düşmanın binlerce top mermisi ve askerine karşı, kıyı ve siperleri korumuştur. Düşman bir tümen bildiği Türk birliğini; Yahya Çavuş'un siperlerinde 62 kahraman şehidin cesedi ile karşılaşınca hayretler içinde kalmıştır. Yahya Çavus; kopan diğer bacağını; Tüfeğinin kayışı ile bağlamış olarak, diğer beş arkadaşıyla birlikte, Alçıtepesi eteklerinde 27 Nisan günü, sehadet mertebesine ermiştir.
Sayfa 152 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
"Savaş tarihinde ilk defa Çanakkale savaşlarında, hepsi aynı anda olmak üzere, havada uçaklarla, denizde savaş gemileri ile, karada top tüfek ve süngülerle, denizlerin altında denizaltı gemileri ile ve de karaların altında siper kurtları ile yoğun çarpışmalar olmuştur."
Sayfa 147 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Reklam
"Savaş Hiledir"
Ama hemen ifade etmek gerekirse hilenin de bir kaidesi olması gerekir. Savaş suçu işlemek pahasına hile yapılırsa bunu da savaşların prensibi olarak kabul edip, normal karşılamak mümkün değildir. Meselâ beyaz bayrak kaldırıp teslim olmak isteyen Türk askerlerini, önce sıraya dizmek, arkasından da kurşuna dizmek, veya esir aldığı karşı taraf askerlerini diri diri yakmaya teşebbüs etmek gibi... Maalesef Çanakkale savaşlarında bu boyutlarda "Aşağılık Hileler" bile uygulanabilmiştir.
Sayfa 132 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Tarih; milletlerin hâfızasıdır.
Sayfa 111 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Cehalet; bilim ve irfanın medeniyet ve insanlığın en büyük düşmanıdır.
Sayfa 101 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
... Mehmetçiğin içinde taşıdığı öz, çıkarcılığı kutsayan, materyalizmi öne çıkaran Batı Medeniyetinden üstündür.
Sayfa 35 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Oryantalizm
Doğubilimcilik, Batının Doğuyu egemenliği altına alma çabasının bilgisini depolamaya dönük saha çalışmasıdır.
Sayfa 32 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.