Gitar bir çığlıktır.
Görünümü yüzünden herkes tarafından reddedilen, izole edilmiş büyüyen ve birçok kötü davranışa maruz kalan bir cücenin hikâyesi. Tek isteği diğer insanların kalbine girmek, olduğu gibi sevilmek ve kabullenilmek. Anne ve babasını kaybettikten sonra hizmetçi Gaixa onunla ilgileniyor ama diğer insanlardan “farklı” olduğu için, o da aynı kötü davranışlara maruz kalıyor. Gaixa’nın tüm öğütlerine rağmen, diğer insanların sevgisini satın almaya çalışıyor ama acımasızlık ve psikolojik şiddet devam ediyor. Sevgiye, ilgiye ve bir insanla konuşmaya o kadar muhtaç ki, tam yirmi yıldır kendini birisine anlatabilmeyi bekliyor. Gitgide umudu kırılmaya başlayınca da güçlü bir kötü niyet geliştirmeye başlıyor, onda görmek istedikleri canavara dönüşüyor.
Bir gün, aniden bir gitarın sesini duyuyor ve büyüleniyor, böylelikle gitar çalmayı öğreniyor. Sadece bir gitar, onun içinde derinlerde gömülü olan inceliği ifade etmesine izin veriyor. Gaixa taşlanarak öldürüldüğünde, gitar çalarak son bir kez diğer insanların kalplerini ele geçirmeyi deniyor, büyük bir bedel ödeyerek
Yazar, "farklı” insanların umutsuzluğunu, savunmasızlığını, nelerle mücadele ettiklerini, diğer insanların ön yargılarını ve acımasızlığını alışılmadık bir tarzda dile getiriyor. Hikâyenin melankolik atmosferinden ve trajik boyutundan çok etkilendim, adalet duygum fazlasıyla sınandı diyelim. Güzel mesajlar veren, kalbe işleyen, vicdan ve merhamettin yoğun olduğu bir kitaptı.
