Hakkında
Araştırmacı-yazar. 1964, Muş doğumlu. Aslen Bitlis’lidir. İslâm bilgini Sadreddin Yüksel Hoca’nın oğlu, yazar Edip
Yüksel’in kardeşidir. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden
1991’de mezun oldu. Yüksek lisans çalışmalarını yine aynı bölümde yürüttü. 1995-2001 yılları arasında İstanbul Büyükşehir
Belediyesinde başkan danışmanı olarak görev yaptı. Çalışmalarını serbest yazar olarak sürdürdü.
Siyaset, din, Alevîlik-Bektâşîlik, Nakşibendîlik, Güneydoğu sorunu, Orta Doğu sorunu başta olmak üzere dış politika
konularındaki makale ve çevirileri, 1987 yılında Zaman gazetesinde başlayarak İmza, Bilgi ve Düşünce vb. çeşitli dergi ve
gazetelerde yayımlandı.
Tam adı:
Müfit Yüksel
Unvan:
Türk Araştırmacı, Yazar
Doğum:
Muş, Türkiye, 1964
Okurlar
12 okur beğendi.
20 okur okudu.
20 okur okuyacak.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
“Adı ne olursa olsun, bir kısım güçler, İslamiyet’i, Anadolu ve Mezopotamya’dan tümü ile söküp Arap Yarımadası’na kovmak ve oraya hapsetmek istiyor.”
Sayfa 1Kitabı okudu
kalêmin yazdığı solda adam var mı?
Tabii Marksist hareketin veya yapılanmaların kendi iç sorunları da karmaşık ilişkilerin geliştirilmesine neden olabiliyordu. Mesela Louis Althusser, Komünist Partisi'ndeydi ama ayrılmak istiyordu, eşinin hatırına duruyordu. Eşi de Komünist Partisi'nin üyesiydi. Sonra Komünist Partisi'yle eşinin arası açılınca Komünist Partisi Althusser'e "Eşinle irtibatını keseceksin" dedi. Althusser zaten eşinin hatırına Komünist Partisinde duruyordu. Parti baskı yapınca bunalıma giriyor ve gidip banyoda eşini kesiyor. Sonra bir süre hastanede kalıyor, ama öğrencileri akıl hastası raporuyla kurtarıyorlar ve 1990'da da ölüyor. Bunun Türkiye'ye yansıması oluyor. Althusser, Türkiye'de revizyonist diye suçlanıyor. Bu suçlamaya rağmen Türkiye'de 1980'lerde Althusser akımı vardı.
Tarihte Şiillik, birbirinden farklı bir kısım fırkaları ile (Keysaniye, Gurabiyye, İsmailiyye vs.) tarihi boyunca, adeta Kerbela faciasının intikamını tüm bir ümmetten almaya konuşlanmış gibidir.
İlk Suudi devletinin son emiri olan Abdullah bin Suud İstanbul'a gönderildi, Beyazıt Meydanı'nda idam edildi. Fakat sadece bir kişi kaçabildi. Sonra Mehmed Ali Paşa onu yakalatıp hapsettirdi. Mehmed Ali Paşa ile Osmanlı'nın arası açılınca Mehmed Ali Paşa onu serbest bıraktı. O da memleketine gitti,
gizlendi. Sonra çocukları, torunları olup tekrar zamanla güçlendi.
Türkiye'deki Kemalist solun entelijansiyası Kadro dergisinden çıkıyor. Hatta onların 1936'dan 1950'ye kadar çıkardıkları La Turquie Kemaliste diye bir tanıtım dergisi var; Fransızca, İngilizce ve Almanca çıkan. Son derece lüks fotoğraftarla Vedat Nedim Tör ve Burhan Belge'nin yönetiminde 50 sayı çıkmıştı.
İletiler
Osmanlı ve Kürt beylikleri
Müfid Yüksel'in anlatımına göre Safevi Şah İsmail İran'ı ele geçirip hızla Şiileştirme politikası güttüğü ve Sünni katliamlarına başladığı dönemde bölgede bulunan neredeyse bütün Kürt aşiretleri Osmanlı tarafını tutmuş ve bir Sünni ittifakı oluşturup beraber omuz omuza mücadele vermişlerdir.
Yorumlar ve İncelemeler
