Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Özkan İrman
Özkan İrman Yorumları ve İncelemeleri
Özkan İrman yorumları ve incelemelerini, Özkan İrman kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Özkan İrman puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özkan İrman- Yamyam ve Avcısı
Merhaba Sevgili Kitapsever dostlar
Bugün sizlere kalemiyle ilk kez tanıştığım Özkan İrman ‘ın Yamyam ve Avcısı kitabını anlatmaya geldim.Kitaptaki hikaye gerçek hikayelerden esinlenerek kurgulanmış bir hikaye. 107 sayfalık ve bölüm bölüm yazılan kitabın sonunda ise sizleri Özkan İrman tarafından çizilen Karikatürler karşılıyor.
Osmanlı ‘nın
Özkan İrman - Sen
Merhaba Sevgili Kitapseverler
Bugün sizlere bir Özkan İrman kitabıyla daha geldim. Deneme –İnceleme türündeki “Sen “ kitabı ile…Deneme derken öyle sıkıcı bir kitap ya da üslup ile karşılaşacağınızı sanmayın sakın. Çünkü yirmi bölümden oluşan bu kitap tam bir sohbet havası tadında…Üstelik her bölümün başında yer alan ve Özkan İrman’ın çizmiş
Yazardan okudugun ikinci kitap oldu ser.
Ser ;Kelime manasiyla akil ve bas anlamina geliyor.
Oldukça keyifli zaman dilimi geçirmenizi
saglayan akic ve mizahi bir slubu var yazarin.
Deneme türünde öyküler içeren kitapta yine
yazarin yasadigi anilarindan olusan hikayeler, toplumsal sorunlara kara mizah yapilarak hivedilmis. Delilik kavrami üzerine nüktelerle,
aslinda kimin deli kimin akilli oldugunu güldürürken düsündüren bir içerikle
kitaplastirmis
Toplumsal olarak zor zamanlar gecirdigimiz bu dönemlerde az da olsa neselenmek için
mutlaka okumalisiniz...Kitapla sevgiyle kalin..
Selam Millet
Yazarın kalemine artık o kadar aşinayım ki sanki bizden biri gibi geliyor artık kitaplarının sayfalarını çevirirken. Kitap deneme türünde geçiyor ama sizlere yazarın anlatım diline bakınca günlük hissiyatı da verebilir. Belirli zamanlar da belirli yerlerde ansızın karalanan ama üzerine düşünmenizi sağlayacak nitelikte bir kitap. Yazarın ironileri, eleştirileri bu kitabında da devam ediyor. Ama bu kitapta en beğendiğim şey bana çokça film tavsiyesi verilmiş olmasıydı. Çok fazla film izleyen biri olmasam da örnek olarak verdiği filmleri merak ettim doğrusu. Yazarın kitaplarında su yönünü çok seviyorum; hiç bakmadığınız bir bakış açısına sizi yönlendirebiliyor. İlgisini çekenlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
“Nerdesin sen dedi
Ben ondaydım bilemedi…”
Haziran bitmek bilmedi ama temmuz çok acelesi varmış gibi haldır huldur geçiyor hayatımızdan koşar adım.Bakın bir cuma gecesi daha geçmiş ve yine bir cumartesi #şiirkitabıyorumu Dün gece #hercumaşiirgecesi rutinimin konuğu, zaten çok yakından tanıyormuş gibi hissettiğim @ozkanirman ‘dı. Kendisi
Selam Millet
Ben şu ara sıcağı sıcağına yorum girmeye iyi alıştım. Yazardan okuduğum beşinci kitap. Genelde anılarını harmanlayıp yazdığı için kitaplarda yazım diline hakimim artık. Kitabımız Kadir isimli genç üzerinden ilerliyor gibi görünse de dedesi ve babası dahil üç kuşağın hikayesine de konuk oluyoruz. Dedesi marangozluk yapan biridir. Balkan Savaşlarında Konya'ya ailesiyle göç etmiştir. Daha sonra Kadir' in babası Avcı Yaşar baba mesleğini yapamaz kendi yolunu tutar ve ailesiyle Hatay' a göç eder. Burada bir kumarhane isletmektedir. Kadir baba sevgisinden ona yakın olmak için kumarhane de çalışmaya başlar ama zamanla orada gördükleri bu olanların doğru olmadığını hissettirir ve ilerde kumarhane isletmeyecegine dair bir söz verir kendisine. İlerleyen dönemlerde ise üniversiteye hazırlık süreci başlar. Dostluklarına, samimiyetlerine şahitlik ediyoruz okuyucu olarak. Yazarın diğer kitaplarına göre bana bir tık karışık geldi ama yine de severek okuduğum kitaplardan biri oldu. Yazarın kitaplarında ki karikatür detaylarına bayıliyorum ayrıca. Kitap zaten kısa ve öz bir kitaptı çabucak okuyabileceğiniz kitaplar arıyorsanız tam size göre diyebilirim şimdiden keyifli okumalar dilerim
Selam Canımlar
Bugün sizlere yazarın anılarından oluşan bir öykü kitabıyla geldim. Her öyküye başlamadan önce size o öykü ile ilgili ipucu veren karikatürler vardı kitapta. Çokta eğlenceli olmuş aynı zamanda farklılık katmıştı. İçerisinde yirmi adet öykü bulunuyor. Her birinin anlatım dili bana sanki yazarla karşılıklı oturup olay anlatıyor hissi verdi. Bu kadar samimi olunabilir mi ya? Öykülerin içindeki mizahi yön çok dikkat çekiciydi ama aslında o mizahın altında çok ince insanı silkeyecek, düşündürecek uyarılar da mevcuttu. Ben çok severek okudum içinde ki pek çok öykü de kendinizi bulmasaniz çevrenizden birini bulmanız çok olası bir durum. Öykü severlere şimdiden keyifli okumalar dilerim
Selam Millet
Yazardan okuduğum üçüncü kitap. Diğer okuduğum kitapları gibi bu da anı niteliğindeydi. Daha büyük çoğunlukla gezi ve anı karışımı diyebiliriz. İlk başta kitabın ismi çok dikkatimi çekmişti daha sonra kapağı. Ve okurken de konusu. Uzun sayfalar olmadığı için çabucak bitebilecek nitelikte. Karakterlere farklı isimler vererek, kendi yaşadıklarını anlatmıştı. Yazar bu kitabında bizleri uzun soluklu bir Kazakistan gezisine davet ediyor. Ülkenin tarihi yapıları, dili, yemekleri, gezilecek yerlerine ufak ufakta olsa değinmişti. Benim kitapta en çok konuşma şekilleri dikkatimi çekti. Öz Türkçe görmek garip ve mutlu hissettirdi beni diyebilirim. Gezi ve anı tarzı okumayı seviyorsanız şans verebilirsiniz. Şimdiden hepinize keyifli okumalar dilerim.
107 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Kim engelleyebildi temel içgüdüyü? Kim gem vurdu hayale? Kim tutsak edebildi düşleri? Kimse olmasa bile sevişirdi beden, kendi kendiyle, belleğinde ve en imkânsız bedenlerle..."
Hatay'a göç eden bir ailenin çocuğudur Kadir. Babası, Namı diğer Avcı Yaşar, kumarhane sahibidir. Kadir de babasının yanında başka bir dünya keşfediyordur. Edindiği dostluklar, göreceği ihanetler Kadir'i zamanla kendini sorgulamaya itecektir.
Vicdanı devreye giren Kadir nasıl bir yol izleyecek?
Yazarımız yaşanmış hikayelerle bezenmiş yine harika bir kitap sunmuş bizlere...
Keyifle ve severek okudum.
"Bu dünya güçlü ve güçsüzlerin dünyasıydı..."
Selam Millet
Yazardan okuduğum dördüncü kitap. Ve ben ciddi anlamda anlatım şeklini olsun, yaşadığı olayları okumak olsun çok keyif alıyorum. Yazarın görmüş, geçirmiş biri olduğu o kadar belli ki kendisinden bu kadar anı çıkmasına şaşırmıyorum artık. Kitap her ne kadar deneme olarak geçiyor olsa da bana göre anı türündeydi. Yazar kitapta ufak hikayeler ile esas olaya bakış açınızı çekiyordu. Kitaba gelirsek: "ser" baş, kafa demek çoğumuz biliyoruz bunu. Ser' den geçmek, delirmek halini kısa hikayeler ile sizinle buluşturuyor kitap. Yazarın ironi yapan, nükteli bir dili var. Mizahi olarak eleştirilerini aktarmasına hayranım. Bu kitabında da cimrisinden, insan kullanmayı sevenine, tecavüz ve tacizciye bakış açısından, din tüccarlarına kadar pek çok toplumsal konuya değiniyor. Bu olaylar da bahsettiği kişiler delirmiş olarak geliyor gözüne, keza bana göre de öyle. Ama hikayede ki insanlar o kadar doğal hareket ediyorlar ki insan okurken acaba onlar mı deli yoksa biz mi deliyiz diye sorgularken buluyor kendini. Çok severek okudum, türü sevenler şans verebilirsiniz.
"Şimdi başka zamanlardayız.
Yok et, mahvet ve sahteliğin peşine takıl devri bu devir."
Herkese selaaamm
Deneme türünde okuma yapmayı sever misiniz?
İtiraf edeyim ki ben pek sevmeyen taraftaydım.
Ta ki Özkan İrman'ın kalemiyle tanışıp "Hayal Et Ürünleri A.Ş" kitabını okuyana kadar.
164 sayfalık kitap okurken tabiri caizse su gibi akıp gidiyor.
Tecrübeli, her ortamda varlığını hissettirip muhabbeti tatlı diye bahsedilen insanlar vardır ya hani, yazarımız tam da öyle bir üsluba sahip.
Hayata, kendi yaşamına, dine, siyasete dair konularda 50 başlık altında kaleme aldığı denemeler okuyucuya farklı görüş açıları kazandırıyor.
Benim de severek okuduğum "Hayal Et Ürünleri A.Ş"yi okuma listenize gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz.
Selam Millet
Sizlere bugün bir şiir kitabıyla geldim. Yazarın kalemine aşinayım ama daha önce hiç şiir kitabını okumamıştım. Bu ilk oldu. Kitabın tasarımını ve doluluğunu çok sevdim. Ama ben yazarın anı, deneme, kendi anlatımını koyduğu eserlere alışınca şiir kitabını bir tık yadırgadım. 1986- 2021 yılları arasında yazarın yazdığı tüm şiirleri kapsıyor kitabımız. Kitaplar da yazarın yaşadığı şeylerin etkili olduğu aşikar ama olaylara yabancı kalınca benim şiirleri anlamam epey zor oldu. Zor şiir severim, ben anlarım diyorsanız ve ilginizi çektiyse keyifli okumalar dilerim.
Pek çok kitabını okudum @ozkanirman ‘ın . Siz okudunuz mu hiç bilmiyorum ama okuyanlar bilirler. #özkanirman kurgu insanı değil. Kendi hayatını anlatıyor yazdıklarında. Üstelik eğip bükmeden, olduğu gibi. Bir nevi “Öğüt olsun diye değil, hayat size öğütmesin diye bu söylediklerim.” diyerek kendi yaşamını iyi bir öğretmen gibi de sunuyor bize. Her
Hayatınıza dokunan bir sanat örneği..
Süs kitabından bahsetmek istiyorum. İlk defa bir kitapta bu kadar ağladım bu kadar duygulandım. Bir kitap düşünün ki hiç tanımadığınız, bilmediğiniz birini böylesine sevdiriyor ve acısını hissettiriyor kalbinizde. O kadar hüzünlendim ki. Keşke sevgili Abdi Gazioğlu’nu tanıyabilen o şanslı insanlardan olabilseydim. Keşke..
Tarifi imkansız duygular içerisindeyim. Sanki en yakınımı, kaybetmişim gibi. Ben böyleyken hayatına dokunmuş insanların acısını düşünemiyorum. Zor çok zor..
Ama diyorum ki iyiki bu hayattan bir Abdi Gazioğlu geçmiş.
İyiki bu hayata böyle güzel izler bırakabilmiş.
Ve iyiki Özkan İrman bu kitabı ortaya çıkarmış.
Sanki eksik kalacakmışım gibi bu kitap olmasaymış.
Sözleyecek, yazacak çok şey var ama hala o kadar duygusalım ki..
Tek söyleyebileceğim:
‘Ölüm var kabullen ve yaşa’
Size kitabımızın kahramanı Ömer ile geldim.
Ah Ömer neler neler yaşıyor. Yaşarken bize de yaşatıyor. Ömer ilkokuldan sonra babası tarafından ayakkabıcı imalatı semtine gider ve orda Faik Ustasıyla tanışır. Nasıl bir usta ama Ömer’in gönlünde baba yarısı olmuş. Ama tabi ustası bir gün dünyadan göçüyor ve bütün işler Ömer’e kalıyor. Hem kendi ailesini hem de ustasının ailesini geçindirmek zorundadır. Bunu severek yaptığını görüyoruz. Zamanla Ömer ustasının kızı ile evlenir. Tabi evlenene kadar başka şeyler de olur. Annesinin onu başkasıyla evlendirmek istemesi. Kendi düğününde olan o olaylar. Hepsini çok güzel anlatmış yazar.
Uzun zaman sonra Ömer Hakkı’yı anlatır bize. Ah Hakkı herkesin göz bebeği iyi ki doğmuş olan hakkı… Babasız büyümüş ama akrabaları sayesinde el üstünde tutulmuştur. Ama gelelim ki işin içine para girene kadar herkes Hakkı’ya güvenmiştir ama nerden bilecekler Hakkı’nın her şeye sahip olup ona güvenenlere yüz çevireceğini. Ben çok üzüldüm keşke böyle olmasaydı, Hakkı’nın güzel kalbini para hırsı bürümüş. Olaylar böyle ilerlerken Hakkı’nın nasıl o noktaya geldiğini okuyoruz.
