Sibel Özbudun sözleri ve alıntılarını, Sibel Özbudun kitap alıntılarını, Sibel Özbudun en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
«Peki şu halde biz kadınlar ne yapmalıyız? Şunu: 'kadın’ olarak değil, proleterler olarak, emekçi kocalarımızın dişi rakipleri olarak değil, mücadele yoldaşları olarak örgütlenmeliyiz»
Bu ülkede kültürel çeşitliliğin ve farklı yaşam tarzları/dünya görüşlerinin tehdit değil de zenginlik kaynağı sayılacağı bir ortamın biçimlenişinde, yeni antropolog/sosyal bilimci kuşaklarının yapacağı katkının düşüncesi, bizleri heyecanlandırıyor...
Lenin 21 Şubat 1920’de Moskova Sovyet seçimlerinde şöyle diyordu: «Hedefimiz ülkenin yönetiminde hergün daha çok kadının söz sahibi olmasını sağlamaktır... Kadın işçileri seçin! Partili olsun olmasın daha, daha çok kadın!»
Öyle gözüküyor ki kişinin "Türk ırkı" ndan olduğunu kanıtlamak üzere kafatasını ölçme "fantezisi" kimi ırkçı- milliyetçi çevrelerde hâlâ gözde bir "hobi".
Ne zaman ki özgürlüğü arama tutkusu dahi sizi rahatsız eder ve özgürlüğün bir erek ve tatmin olduğuna dair konuşmayı kesersiniz, işte ancak o zaman özgür olabilirsiniz.
«Kadın beceriksiz ve gülünç bir hayvandır. Platon dahi onu hangi kategoriye, akıllı varlıklar arasına mı, yoksa hayvanlar arasına mı yerleştireceğini haklı olarak kestirememiştir. (...) Kadın daima kadındır; yani aptaldır.» (Erasmus, lnstitution du mariage chretien).
"El ve ayak, göz, akıl gibi vasıtalarda bizim erkeklerden ne farkımız var? Biz de insan değil miyiz? Yalnız cinsimizin ayrı oluşu mu bu halde kalmamıza sebep olmuştur?"
Bu yalandan kurtulalım! Ezilen cins, ezen sınıflar, sermayenin ve hisselerin özel mülkiyeti ve aç insanları köle yapmak için artık tahıllarını kullanan, ağzına kadar ambarları dolu insanlar olduğu sürece herkes için özgürlük ve eşitlikten sözeden yalancılardan kurtulalım...
Dahası cumhurbaşkanlığına dek en önemli pozisyonlar (en azından teorik olarak) önünde açıktı. Acaba mı? Acaba Türk kadını kendisine bahşedilen bu haklardan, M. Kemal’in deyişiyle «nur ile, irfan ile, gerçek faziletle bezenmek ve kuvvetlenmek, (...) Avrupa kadınlarından aşağı kalmayacak, aksine pek çok cihatlarda onların üstüne çıkacak nur ve irfanla cihazlanmak...» için mi yararlandı/yararlandırıldı? Nimet Arzık’tan dinleyelim (devir Tek Parti devridir):
«Aileler başka türlü değişmişlerdi, toptan. En tutucuları en ileriye atlamışlardı. ‘La dernibe vague’ (son dalga) deniyordu. Öyle olmuşlardı işte! Bizler Avrupa’da, eğer toplama kamplarına gitmemişsek, hâlâ yaşgiinlerimizin kremalı pastasında kalmıştık. Bunlar, yedi yıl önce besmelesiz su içmezlerdi. Şimdi ‘rakiii’ diye tiz tiz çığrışarak dibo yapıyorlardı, ‘dibo’ ... Rakiii...