Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Temuçin Faik Ertan

8.8/10
38 Kişi
186
Okunma
10
Beğeni
3.459
Görüntülenme

Temuçin Faik Ertan Gönderileri

Temuçin Faik Ertan kitaplarını, Temuçin Faik Ertan sözleri ve alıntılarını, Temuçin Faik Ertan yazarlarını, Temuçin Faik Ertan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
304 syf.
8/10 puan verdi
Kitaplar kütüphaneden olunca çizmek yazmak yok..Birkaç akademisyen tarafından hazırlanmış klasik bir özet ders kitabı. 1938 sonrası çok yüzeysel anlatılmış.. Osmanlıdan cumhuriyete giden yol anlatılmış..3. Selim ile başlayan yenilik hareketleri 2.Mahmut döneminde hızlanmış ama.... Adam her yenilik yaptığında dirençle karşılaşmış.. Kendisine "gavur padişah" derlermiş. Fes takma işine isyan eden gürüh 200 yıl sonra şapkaya karşı fesi savunmak için aynı tepkiyi gösterdi. Ne çok işlerle uğraşmışlar ne çok dertler açılmış başlarına.Bu dertleri savuşturmak için ne çok ödün vermişler...Lozan'a hezimet diyenlerin Osmanlının Balta limanı,hünkar iskelesi Antlaşmalarından bu yana imzaladığı tüm antlaşmaları okumalarını tavsiye ederim.Hezimeti o zaman görürsünüz.Karşı çıkanlar dünde aynı bugün de aynı..İşgal yıllarında düşmanla işbirliği yapan dernekler ve üyeleri dikkat çekici.. Mondros ve Sevr'i okumadan geçmemek lazım.Yunanla savaşacağına Yunanla birlik olmuşcasına onlarca ayaklanma çıkaranları unutmamak lazım..Atatürk ilkelerini çok güzel anlatmış kitap..Tevhidi tedrisat çok yerinde bir karar şimdi daha iyi anlıyoruz(en azından ben).Zaman bize daha bir çok haklılığı gösterecek..Onun dışında özet kitap olduğu için birbiriyle bağlantılı bir çok konu yüzeysel kalmış. Herşey doğru görünmese bile şartlar incelendiğinde en doğru adımlar atılmış .Daha çok şey söylenir yazılır da...
Başlangıcından Günümüze Türkiye  Cumhuriyeti Tarihi
Başlangıcından Günümüze Türkiye Cumhuriyeti TarihiTemuçin Faik Ertan · Siyasal Kitabevi · 2011174 okunma
Kuvayi Milliye’nin oluşturulması fikri, Yunanlıların İzmir’e çıkışı sırasında bölgede bulunan 17. Kolordunun 56. Tümen Komutanı Albay Şefik (Aker) bey tarafından ortaya atılmıştır.
Sayfa 118 - Siyasal Kitabevi
Reklam
Atatürk Türk Devrimi'ni üç aşamada gerçekleştirmiştir. İlk olarak emperyalist güçlere karşı mücadele edilmiş ve toprak bütünlüğünün önündeki engel kaldırılmıştır. Daha sonra hiçbir işlevi ve gücü kalmayan Osmanlı Saltanatı yıkılarak, monarşiye son verilmiş ve Cumhuriyet rejimi kurulmuştur. Son aşamada ise yeni kurulan devletin devamlılığını sağlayacak devrim hareketlerine girişilmiştir.
Atatürk kurulan Türk devletinin halkçı karakterini 1923 yılında şu sözlerle ifade etmiştir: "Türkiye Devletinin, bu yeni kuruluşunun dayandığı temeller, nitelik bakımından kendinden önceki tarihsel kuruluşların temellerinden başkadır. Bunu bir sözcük ile anlatmak gerekirse, diyebiliriz ki yeni Türk devleti bir halk devletidir. Geçmişin kuruluşları ise bir kişi devletiydi, kişilerin devleti idi."
Öyle ki Atatürk daha 1923 yılında "Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir kalamaz" diyerek Hatay'ın Türk topraklarına katılması yolundaki kararlılığını vurgulamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, konuşmalarında Türk kadınına daima güvenini belirtmiş ve daima yüceltmiştir.
Reklam
Ankara, 27 Aralık 1919'da Heyet-i Temsiliye'nin merkezi olmuş ve TBMM'nin açılmasıyla da Kurtuluş Savaşı'nın kalbinin attığı yer durumuna gelmişti. Mücadelenin her safhasında bütün eylem ve planlar, burada tartışılarak karara bağlanmış ve özellikle de TBMM'nin kurulmasından sonra daha da önemli bir konuma ulaşmıştı.
Bazı Batılı kaynaklarda, Rodos ve 12 Ada'nın Lozan'daki antlaşmada İtalya'ya verildiği bilgisi yer almaktadır. Ancak burada söz edilen antlaşma, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması değildir. Batılıların kastettiği antlaşma, Osmanlı Devleti ile İtalya arasında 18 Ekim 1912 tarihinde imzalanan Uşi Antlaşması'dır.
Aydınlanma felsefesinden etkilenmiş olan Yeni Osmanlılar, kişi egemenliğine dayanan mutlakıyetçi anlayış ile ülke sorunlarının çözülebilmesinin mümkün olmadığına inanıyorlardı.
Vatan Hainliği
Sevr Antlaşması’nın imzalanmasının ardından TBMM, 19 Ağustos 1920’de yapmış olduğu toplantı sonunda Sevr Antlaşması’nı tanımadığını duyurmuş, antlaşmayı onaylayan Saltanat Şurası üyelerini ve imzalayan heyet azalarını vatan haini sayarak vatandaşlıktan çıkarmıştır.
Sayfa 115 - Siyasal Kitabevi
215 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.