1981 yılında İstanbul’da doğdu. Tüm hayatı boyunca bu şehirden hiç ayrılmadı. Hem psikolojiye hem sosyolojiye aynı anda gönül verdi, ikisini birden okudu. Uluslararası alanda çeşitli psikoterapi eğitimleri aldı. Bir yandan psikoterapist olarak çalışmakta bir yandan da AB’ye bağlı bir sosyal projede koordinatörlük yapmaktadır. Çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış yazıları olan yazarın, "Herkes Evine Dönmek İster" ilk kitabıdır.
"Bazı insanların hiç sorun yaşamadığını düşünmek, 'başka türlü bir hayatımız olsaydı daha mutlu olurduk' fikrine kanıt olsun diye uydurduğumuz bir şeydir."
bütün dertleşme ortamları iyi insanların yediği kazıkların, başlarına örülen çorapların, sömürülen iyi niyetlerinin sızlanmalarıyla yankılanır. hayır diyemediği için başkalarının sorumluluklarının hamallığını yapanların sesleriyle. tümgüçlü, saf iyi ve aşırı mütevazi olduğuna inananların çileci anlatımlarıyla. yani kötülükle/kendi kötülükleriyle barışamamışlarla.
insan iyi görünmekle ne kadar meşgulse özüne o kadar cahil kalıyor. insan kendine ne kadar cahilse ötekine o kadar düşman oluyor.
özetle kendimizdeki kötülüğü kabul etmediğimiz için başkalarının hasedini/kötülüğünü kendimize çekiyoruz. minnet duymalarını sağlayarak, borçlu ve yetersiz hissettirerek, aşırı hoşgörülü olarak ya da onlara acıyarak.
böylece hiç sormamıza gerek kalmıyor; bu kadar iyiysek neden hep kötüler bizi buluyor.
hayat, herkesin karşısına çeşitli imkanlar çıkarıyor. bu kimi zaman bir insan oluyor kimi zaman bir iş kimi zaman bir yolculuk. o an bilge yanımız kalbimize fısıldıyor, "istediğin şey mümkün olabilir; o adımı at, o insana kendini aç, bu fırsatın değerini bil, o yolculuğa çık..."
ama biz o sese güvenemiyoruz. bilgi ve öğrenme meselesine öyle çok takıldık ki hangisi doğru diye düşünmekten kalbimizin sesini duymayı unuttuk. hemen mantıklı mı değil mi daha iyi bir seçenek olabilir mi diye düşünüyoruz. o esnada hayatımızın imkanı kaçıyor. sonrası ah vah. sonrası başkalarını suçlama. sonrası kendine acima. sonrası şikayet. oysa insan ne yapıyorsa kendi eliyle yapıyor, neyi kaçırıyorsa kendi eliyle....
yakınma ve şükür: yaşamaya cesaret edebilenlerle edemeyenler arasına sızmış iki kelime.
‘Her eve dönüş bir iyileşme çabasıdır.’
İyileşmeye, dönüşmeye çalışanların kendinden birçok şey bulabilecekleri bir kitap. Travma, ilişkiler, aile konularından bahsedip sıkıcılıktan uzak olması sevindirdi.
Yazarın ebeveynliği teorik bilgilerden uzak tuturak anlaşılır biçimde anlatması kitaba olan ilgimi arttırdı.
Travma konusunda yumuşak bir dil kullanmasından hoşlanmasam da genele hitap eden bir kitap olduğu düşünülünce bu yaklaşım kabul edilebilir.
Dünya algınıza farklı bir bakış aralayabilir. Kendini keşfetmek isteyenlere içtenlikle tavsiye ederim.
“Kişi kendini yapar,bozar, dağıtır, yıkar, kırar: Sonra, yeniden kurar. Önemli olan, kişinin kendini başlangıçtan kurmuş olması değil, baştan kurabilmesidir.”
Oruç Aruoba
Ah edebi bir psikoloji kitabı okumanın tadı... Taze kahve gibi derinden bir huzur veren rayiha... Yazarın o arkadaşınla, ablanla, kardeşinle sohbet eder havası... Bazen bir filmden, bazen bir şarkıdan, bir şiirden esintiler. Aradığım entelektüel ifadeler... Eve dönmenin fiziksel değil, iyileşmek için uğranılacak yer olduğunu okuyunca anlıyorsunuz. Okuyalı çok oldu, ama yine bir eski dost edasıyla muhabbet edilir mi yeniden, evet. Tavsiye edilmez, direkt okuyun:)
Merhaba arkadaşlar sizlere güzel bir kitap yorumuyla geldim.
.
.
Bu sefer değişiklik yapıp yazardan başlıycam.Tuba hanım o kadar naif o kadar kibar o kadar ince ki.Bir kitap seviliyordur ama yazar tenezzül edip cevap dahi vermez ben o kitaptan soğuyorum.Birde böyle ponçik,tatlış,cana yakın yazarlar var siz hep yazın ben hep okuyayım olur mu.Hadi gelin yoruma geçelim.
.
.
Sanırım zor bir çocukluk geçirenler bu kitabı daha çok sevip daha çok bağrına basıcaklar.Çocuklukta yaşananlar,aile tutumları,çocukluğun zehir edilmesi.Anne-baba-çocuk bu üçlem üzerinden gidiyor aslında kitabımız.Eğitim hayatımda anne çocuk ilişkisi dersi almıştım o dersi hatırlattı bana kitabımız tazelemiş oldum bilgilerimi.
.
.
Kitabımız 5 başlıktan oluşuyor.Bunlar;İlk evimiz,Neden hep anne?,Babalık bu hikayenin neresine düşüyor?,Aşk ilişkileri,Eve dönebilmek için affetmek
.
.
Yazım dili çok akıcı.Kesinlikle tavsiye ediyorum.
.
.
#kitapalıntıları
Her eve dönüş bir iyileşme çabasıdır.
.
.
Ev içinde doğduğunuz ilk evrendir