İnsanlar anne rahmine eşit haklarla düştü. Ama gelelim ki dünyaya düştüğü an işler değişti! Beyazlar üstün ırktı çünkü (kendilerince). Ve siyahlar, ezilen, dışlanan, ötekileştirilenlerden oldu. İnsan dünyaya gelince, insan olduğunu unutmuş olmalıydı ki merhamet duygusundan yoksun kalıyordu. Adalet için çalışacaksan, adil olmalıydın. Ve bir beyaz, birçok şeyi göze alarak bir siyahı kurtarmak istedi. Çünkü onun hala vicdanı ve merhameti vardı. Irkçılığa, ötekileştirmeye, mahalle baskısından tutun da katı geleneksel kurallara kadar birçok farklı açıdan işlenmiş olan bu roman; içinize muhakkak dokunacak sıcaklıkta. O siyah olduğu için daima suçlu muamelesini yenmek adına, o haklı olduğu için siyah olmasına bakmaksızın savunulacak davası sürdü de gitti. Peki, neydi şu bülbül meselesi? “İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.” dedi kitaptaki kadın. Sonra ne mi oldu? Maycomb’da çok günah işlendi ama kimse bülbülü öldürmedi.