Oysa denizden daha müthiş bir sarhoşluk var mıdır? Çünkü çok yukarılara tırmanıp da kendini iyi bir şarap içmişe döndürenin sonunda yine aşağı inmesi gerekir. Ve sarhoşluğu da bir an sürer ancak. Ve her türlü depresyon yolunu gözler onun, büyü sık sık bozulur...
Ama mutluluğunu denize emanet eden sürekli sarhoştur. Çünkü alçalsa da yükselse de verdiği sarhoşluk hep aynıdır. Yükselmesi ya da alçalması, sürekli hareket etmek olan yaşama büyüsünü kesinlikle hiç değiştirmez. Ve kıyılarını aşmak ya da derinliğine dönmek, biri ötekinden daha mı çekicidir? Ve biri ötekini, ve öteki de birini istemez mi? Ve ebedi mutluluğu sağlayan da birinden ötekine geçmek değil midir? (Sf.23)