Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum."
- Neden bu kadar karamsarsın, dedi. - Sen niye değilsin dedim yoksa sen çevrene bakmıyor musun hiç?
Reklam
Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi.
"Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı."
Kitabın son cümlesiKitabı okudu
Yusuf Atılgan okumak için güzel bir gün :)
İlkokulun beşinci sınıfındaki öğretmenine benziyordu: yumuşak, genç bir kadın. Sabahları sokaklarda simit sattıktan sonra okula gelen Kürt Muhittin, adını 'Çekirdeksiz' takmıştı. Sınıfın büyüğüydü. Başöğretmen gelmişti bir gün, dövmüştü. 'Anası oğlan doğurmuş, Zebercet hamur yoğurmuş' derdi. Kadının adını yazdı. Ne dersi veriyordu kimbilir; yetişkin erkek öğrenciler nasıl dinlerdi?
Reklam
Olmuyordu. Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu.
''Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.''
"Bir eylemin ertesini, sonuçlarını göze alabilirse ya da bunlara kayıtsız kalabilirse, insanın yapamayacağı şey yoktu."
İpi boynuna geçirdi; düzeltti. Tam o sırada dışarıdan birkaç arabanın korna seslerini duydu; başka araçlar da katıldılar buna; kornalar, tren düdükleri, fabrika düdükleri arasız, kesintisiz ötmeye başladılar. Neydi bu? Kulakları mı uğulduyordu? Yoksa dışarının, başkalarının bir çağrısı mıydı? Yüzünü buruşturdu. Sağdı daha, her şey elindeydi. İpi boynundan çıkarabilir, bir süre daha bekleyebilir, kaçabilir, karakola gidebilir, konağı yakabilirdi. Dayanılacak gibi değildi bu özgürlük.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.