Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Z

Z
@zafervezafer
Çalışır, Düşünür, Bölünür, Büyür, Okur, Tapar, Atatürk’ü ve birkaç kişiyi sever, armut toplar, erkenden uyur(muşum)
Fedakarlık
Fedakarlık olumlu bir şeymiş gibi gözükse de asla öyle değildir. Fedakarlık hissedildiği an insanı zehirlemeye başlayan kötü bir duygudur.
Sayfa 100 - Hep KitapKitabı okudu
Reklam
Ne Mutlu
Ne mutlu yaşadıkça öğrenmeye sevdalanan kişiye!
Sayfa 277Kitabı okudu
Havaalanı & Havalimanı
Kendimi bildim bileli, bulunduğum yerde değil, başka bir yerdeydim ve yaşadığım zamanda değil, başka bir zamandaydım. Bu hep böyle… Sanki hayatım boyu kalabalık bir havaalanında elimde bavulumla oturuyorum. Birileri geliyor, birileri gidiyor. Herkes nereye ait olduğunu, nereye gideceğini biliyor. Hatta saat kaçta gideceğini, onu kimin karşılayacağını… Bense bir türlü nereye gideceğimi, nereye gitmek istediğimi bulamıyorum. 

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Özlem
Büyük, unutulmaz aşkların en önemli özelliği yazılmış olmaları. Yazılmış ve zamanın bir diliminde sonlanmış olmaları… Eğer bize yalnızca bir zaman dilimini anlatmasa, sürüp giden her şey gibi hayatın içinde bozulup sıradanlaşır…. Ve eğer yazıya dökülmemiş, sözcüklerin büyüsüyle bir anlam kazanamamış olsa, herkesin yaşadığı ve gün gelip dengesini kaybetmesine neden olan herhangi bir duygu olarak kalır.
Sayfa 124Kitabı okudu
Gıcıklık!
Uzun yıllar sonra, artık hayatımın ortalarına geldiğim günlerde, bir akşam anladım ki pek çok insanın hayatının içinden geçmişim. Ama yalnızca geçip gitmişim. Onlarla geçirdiğim zaman da, unutulmaz sandığım anlarda geçip gitmiş. Hayatıma sayısız insan girmiş ama çoğu birbirini hiç tanımamış bile.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Aşk
Çünkü aşk, insana en büyük tuzaktır, her şeyin önüne geçer.
Sayfa 140 - HandanKitabı okudu
“Hesap Özeti”
Bir insan ömrü bir bütündür. Ama eğer, karakteri varsa! Yoksa eğer o bir yaşam pervanesidir ki, işte senin dediğin adam odur. İşte o adam pişman olur. Ne yaptığını bile bile ömrünü geçirmiş kişi, pişman olmaz. Başına belalar gelse bile
Sayfa 122Kitabı okudu
Yakın ilişkilerden sakın, sonunda canın yanar. Peki, yaşamak nerede? Canı yanmadan yaşamak var mı?
Nimeta
Mirsada haklı çıkmıştı. “Ona hayır dememek için, her zaman çok geçerli bir çok geçerli bir nedenin olacak Nimo, çünkü sen ona aşıksın” demişti.
Sayfa 85
Sevmek durmaktır. Erkek, durmaktan korkar, o kendi varlığını sadece hareket halindeyken hissedebilir çünkü, durduğunda saçları kesilen Samson gibi gücünü yitireceğini sanır.
Reklam
Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve sonra büyür
Pek az kadınla erkek birbirlerinin ruhlarını, bedenlerinden önce çırılçıplak görebilir. Pek çoğu da ruh kısmını göremez, hiçbir zaman!
- “Neden yakalanmaktan korktuğunu sorardım ama söylemek istemezsin” - “Sen sorarsan söylerim” dedim
Sayfa 42 - Karakter tabi yine benKitabı okudu
No caption needed
Bugün bu satırları yazarken “eğer o gün o kapıdan girebilmiş olsaydım…” diye düşünüyorum da, insan yaşamının ne çok ‘eğer’, ‘…saydım/seydim’ lere bağlı olduğunu, tesadüf ve rastlantıların yaşantımızı nasıl yönlendirdiğini görüyorum. Bir de o ufak tefek, küçük kararlarımızın hayat akışımızı nasıl irice etkilediğini… Görüyorum ama, bu görüş, hala kontrolü tamamen elimde tutamayışımdan ötürü biraz öfkelendiriyor beni
Sayfa 125 - Karakter? Bu da ben!Kitabı okudu
İnsan sevdiğine dokunmak ister. Dokunmak, sevgiyle yapılınca çok güzeldir.
Sayfa 63 - Karakter? Ben!Kitabı okudu
Sevgiyi nedenlerinden ve gerekçelerinden bağımsız değerlendirmek durumundayız, çünkü sevgiye gerekçe bulmaya çalışmak, bizi yanlış yerlere götürebilir. Bu gerekçelerin bulunabilir olması, sevginin samimiyetinden ve güzelliğinden bir şey götürmez.
Reklam
Bu da aslında başladığımız noktaya geri döndürüyor bizi: Hiçbir boku anlamış değiliz
Sayfa 100Kitabı okudu
“... İşte bu hayale saygı duyulması gerekiyordu. Ya da böyle düşünmek hoşuma gidiyor emin değilim. Her neyse; hayat her durumda sonu kötü biten bir hikaye değil midir zaten?”
Sayfa 201Kitabı okudu
Milyarlarca insanı hareket ettiren temel itkilerin; onların beslenme ve üreyerek türünü devam ettirmeye programlanmasından kaynaklı olduğunu görünce insanları çok âciz buldum.
Sayfa 207Kitabı okudu
Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden dedi tilki
Beyaz ferahlık, pabuç sıkıntıdır
Sayfa 173Kitabı okudu
Kitaplar insanın hiç konuşmadan anlaşabildiği dostlarıdır. Kendini yalnız hissettiğinde bir cümle elini atar omuzuna ve bu acıyı yaşayan tek kişinin sen olmadığını fısıldar. Kendi kendini teselli etmenin en tesirli yoludur aslında. Söyleyemediklerini başkasının ağzından duymak her zaman rahatlatıcıdır çünkü. Bir başkasının da bunu yapmış, yaşamış yahut düşünmüş olması cesaret verir insana. Bulduğu cesaretle “ben de” dercesine çizer cümlelerin altını. O yüzden altını çizilerek okunan bir kitap kolay kolay verilmez bir başkasına. Çünkü kimse yaralarını göstermek istemez. Kimse nereden yumruk yerse nakavt olacağının bilinmesini istemez. Biri altını çizdiği bir kitabı veriyorsa sana bil ki; ya yarasının sebebisin ya da yarasını göstermekten çekinmeyeceğini biri...
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
Parlak başarılarla verdiğim bu sınavlarda vicdan azabının dikenlerini bir an olsun içimde duyurabildiğini sanıyor musun? Sakın böyle bir düşünceye kapılma, vicdan azabını hiçbir zaman tanımadım
Sayfa 158Kitabı okudu
Çocukluk ve ilk gençlik yılları, insan yaşamının mucizelerle dolu dönemleridir, daha sonrası o dönemlere nasıl inandığımıza dair hayal kırıklıklarını tamir etmekle ve o dönemki saflığımızı özlemekle geçer