Zara Dindar

Madem ki mesut olmak mümkün değildir, olmaya çalışmakta, mesut olmazsa bile öyle görünmekte güzel bir metanet, bir kuvvet var geliyordu; o zaman tevekkülde bir zafer değilse bir güzellik, en çok da bir rahat bulunduğunu anlıyordu.
Reklam
Başka çare olmadığını, alışmak gerektiğini görüyor, alışkanlığın büyük bir kuvvet bulduğunu anlıyordu ve etrafına bakınca herkesin hayatında da bir çok yara, çöküş, bela görüp alışkanlıkla bunları unuttuklarını düşünerek hayatı bu kadarcık müsadesi için bile seviyordu. İşte hayatında bulduğu en büyük iyilik, bütün kötülüklerini karşılayacak kadar büyük bir lütüf bu alışabilmekti, herkes felaketlerine tahammülle başlıyor ve tahammülle alışarak dayanabiliyordu.
Sayfa 232Kitabı okudu
“ Ah Eylül… Eylül… Hayatın saadeti bilmemekte, anlamamakta… Halbuki onu yaşayıp bilmemek mümkün değil… Bir kere Eylül geldi mi? Nafile… Hiçbir ümit…”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onu o kadar çok sevmişti ve severken saadete o kadar yaklaşmıştı ki hayatının bu darbeden kırılmaması mümkün değildi. Ve her şeyden çok, onun şu kadar küçük saadet ihtimalini bile bir yara yapmak isteyen kaderin elinde feryat ve ölmek arzusu hissediyordu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Bir şeyin doğru olmakla güzel ve iyi olmayabileceğini düşünür gibi oluyordu.
Reklam
Reklam
403 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.