"...
Sükûtun düğümlü ipleri güzün seherinde çözülüp toz toz olmuş, önüne çıkan ne varsa iyi kötü her şeyi yara yara, ardına ata ata görünür olmaya ve nihayete kavuşmaya başlamıştı. Belanın zehirli çengeli huzurun paçasına takılmış, iki güzel yüreğin evini baştan aşağı kuşatmış, kelâmın sonu yaklaşmış, geçiciliğin miskin kolları bile isteye kendini sonsuzun kucağına bırakmaya başlamıştı. Tüm çevreye sarınan bütün bu kasvetli ve cefalı ruha rağmen yaratılmışların hiçbirinde tedirginliğin zerresi yoktu."