Geçmişinde yaşadıklarından mütevellit güçlü bir iradeye sahip olan Diyarbakırlı Serhad, Norveç 'in küçük bir şehrinde restoran sahibidir. Kitap bu noktada başlar ve geçmişe gider. Serhat'ı aile evinden koparıp adım adım başka diyarlara götüren bir kaçıştır.
Bu kaçışın temelinde serhat'ın annesinin " alinyazısı" dediği baba figürü bulunur.
Serhat'ın babası evlenmeden önce psikolojik tedavi görmüş, çok kitap okuyan, aileye şiddet uygulayan, kendini düzeltmek isteyen ama düzeltemedikçe daha çok hata yapan, alkolik bir gardiyandır.
Serhat'ın kaçışı her şeyi yoluna koyma umudu
taşır.bu kaçışın da rastladığı, öncesinde tanıyıp yanına gittiği kişiler onun kaçış yolunda
Serhata rehber olurlar.serhatin baba evinden gidişi biraz da " olma çabasına evrilir.insanin huzuru ve kendini aradığı, yaralarını
kapatmaya , yaralarına derman bulmaya "olmaya" çıktığı yolda karşılaştığı insanlar önem taşır.
bu serhat için de geçerli olacaktır.
Hem ailesini yıllarca çektiği her türlü zorluktan kurtarmak hem de kendini huzura kavuşturmak için çıktığı içsel ve fiziksel yolculukta serhat'ın yaşadıkları ve tüm olumsuzluklara sebep olan babası Rıza 'nın yaşadığı ve yaşattıkları trajiktir.
Kitap bir yanıyla da umut barındırır.
Serhat huzuru buldu mu , Rıza değişmeyi istesede
Hataları hata doğurdukça değişebilecek mi ve ailenin akıbeti ne olacak? her bir
sorunun cevabı son zamanlarda okuduğum en güzel romanlardan biri olan ufuktaki güneş te saklı.