Değersizim algısına sahip biri, değer veren birinde bocalar.
Soğuk ebeveynle büyüyen biri, soğuk-bencil birine çekim hisseder.
Boyun eğerek yetişen bir, kontrolcü ve baskın birini çeker.
Tabi onlar d diğerlerini çekici bulur.Tıpkı öfkeli birinin sessiz, boyun eğen birini çekici bulması gibi. Oysa tam tersini istemesi gerekirken.
İşte zıt seçimlerin mantığı budur. "Her insan kendilik algısını sürdürecek kişiyi seçer. Ta ki yorulana kadar." işte bu noktada hiçkimsenin hayatımıza tesadüfen girmediği gerçeği de belirmeye başlar. Yıldırım aşkı, elektrik almak, kopamamak... Tümü içsel şemalarımızla alakalıdır. Diğer yandan da farklı olan bize kaygı veriyor. Algımıza ters gelen bize sıkıcı geliyor.