Buda’ya göre acı ve ıstırabın bir türü kaçınılmazdır, diğeriyse kendi kendimize neden olduğumuz acıdır. Bunu bilinen bir benzetmeyle açıklar: “Bir adama bir ok attıklarını ve hemen ardından ikincisini attıklarını varsayalım. Böylece adam iki okun da neden olduğu duyguyu deneyimler. Aynı şekilde, dünyevi işlere dalmış eğitimsiz insan da acı verici bir duygu deneyimlediğinde iki duygu hisseder; biri bedensel, diğeri zihinsel.”
Hayat:Bir Kullanım Klavuzu
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle
“ oyun bitti ışıklarımı söndürdüler
yokmuşsun gibi gel öldürmek vakti gel
öteki kapımdan gel bunu açamazsın
üzerime kilitleyip mühürlediler
hem tetik bulun ardında biri olmasın “