Medeniyet ve Nevroz
Her toplumda insanların iç güdüleriyle, istekleriyle, toplumsal baskılar arasinda çatışma vardır. Frued a göre bu çelişki insanlığın kendine has bir özelliği, uygarlığın yarattığı bir tedirginlik halidir. Benligimizde ki mutlu olma arzusuyla toplumun kuralları arasında sürekli bir çatışma vardir. İnsan icin tam mutluluk bir hayaldir Ya uygar ama nevrotik oluruz ya da mutlu ama barbar oluruz. Çünkü Uygarlik kontrol, bastirma, denetim üzerine kuruludur...
Sayfa 174 - Gercek yayinevi
İnsan tabiati
Thrasymachos a göre insanlarda agir basan gercek içgüdü kendi iradelerini baskalarına zorla kabul ettirmek ve egemen olmaktir. Yasa guclulerin zayiflara kabul ettirdikleri iradeden baska birsey degildir. İnsanlar zayiflar ve güçlüler olarak iki ayrilir hepsi bu...
Sayfa 15 - Gercek yayin evi
Sosyalizm aslında çok eski bir kavgayı dile getiriyor ve ona son vermek istiyor, ona çözüm arıyor. Zenginle fakir, varlıklıyla yoksul arasındaki, üretim araçlarına sahip olanla emek gücünden başka satacak bir şeyi olmayan arasındaki kavga bu; eşitçiliğin sağlanması yönünde verilen bir kavga.
Sayfa 197Kitabı okudu
… Aristo, “iyi bir devlette, devlet adamının aklı, yönettiği toplumun yasa ve geleneklerinde dile gelen akıldan bağımsız olamaz” diyor.
Sezar’ın Hakkı Sezar’a, Tanrı’nın Hakkı Tanrı’ya
Düşmanları İsa’yı kıstırıp sorguya çekiyorlar günün birinde, amaçları onu zor duruma düşürmek. “Siz ki güzel konuşan bir kimsesiniz, bizi aydınlatın.” diyorlar, “Sezar’a vergi ödemek zorunda mıyız?” Sezar İsrail’i sömürgeliştiren Roma’nın imparatoru. İsa, kendini, sömürülen halkıyla Roma’nın diktatörlük yönetimi arasında bırakan bu soruya karşılık vermeden önce eline bir sikke alıyor, üzerindeki resmi ve yazıyı göstererek, “Bu kimin resmi ve sembolü?” diye sorduktan sonra, “Sezar’ın olanı Sezar’a verin.” diyor ve ekliyor, “Tanrı’nın olanı da Tanrı’ya.” Gene bir gün babalarının mirasını paylaşamayan kardeşlerden biri geliyor, mirası uygun bir biçimde paylaştırmasını istiyor İsa’dan. İsa’nın karşılığı, “Mirası paylaştırmak için beni size kim hakim tayin etti?” oluyor.
Sayfa 55 - Milenyum Yayınları, İstanbul, 2021Kitabı okudu
Roma’da Siyasi Düşünce:
Yunan’daki siyasi düşünce zenginliğini Roma’da aramak boşuna. Hukukun vatanı olan Roma’da siyasi kuramlara, devlet doktrinlerine önem verilmemiş. Romalılardaki yöneticilik içgüdüsü hukukla beslenmiş. Romalı pratik bir zekaya sahip. Bol bol siyaset adamı, konuşmacı, asker, yönetici çıkmış Roma’dan ama siyasi düşünceye katkıda bulunmuş düşünürlere pek rastlanmıyor. Ancak Polybius ve Cicero’yu sayabiliriz siyasi kuramcı olarak. Onların da bütün özelliği karma bir yönetimi savunmaları. “İktidar; kral, seçkinler, ve halk arasında bölüşülürse denge sağlanmış olur.” diyorlar. Monarşi, aristokrasi, demokrasi tek başlarına yozlaşmaya mahkum yönetimler onlara göre.
Sayfa 53 - Milenyum Yayınları, İstanbul, 2021Kitabı okudu
Kinizm’e Göre Vatan:
Felsefe, insanı şehirlerin yasalarından bağımsız kılar; bilge kişi her yerde vatanındadır, aynı zamanda da hiçbir yerde vatanında değildir. Ona ne yurt, ne yasa, ne de şehir gereklidir. Çünkü erdemi yazsa yerine geçer. Tek gerçek devlet, vatandaşı olmanın koşulu bilgelik olan devlettir; bu devletin ise ne yeri ne de yasası vardır.
Sayfa 50 - Milenyum Yayınları, İstanbul, 2021Kitabı okudu
Ekonomik üretim ve bu üretimin sonucu olan toplumsal yapı, tarihin her devrinde, o devrin siyasi ve entelektüel tarihinin temelini meydana getirir
Sayfa 356Kitabı okudu
“İktidar Güçlünün Hakkıdır”
Kallikles, “Âcizler, adalet ve ahlâk gibi birtakım kavramlar uydurarak kuvvetlileri, kuvvetlerini kullanmaktan vazgeçirmeye çalışırlar; kuvvetliler bu hileye aldanmayacak kadar akıllı iseler kuvvetlerini kullanmaktan geri kalmazlar.” diyor.
Sayfa 28 - Milenyum Yayınları, İstanbul, 2021Kitabı okudu
Dinin sosyal yararına inanıyor Voltaire. Din olmazsa bir köyü bile idare etme olanağı kalmayacağını, Tanrı yoksa onu icat etmek gerektiğini ileri sürer.
Sayfa 95 - Soru 52: Voltaire'in Fransız İhtilâli'ni etkileyen fikirleri nelerdir?
Ticaret zenginliği, zenginlik özgürlüğü sağlar.
Sayfa 94 - Soru 51: Aydınlanma felsefesi nedir?
Peşin yargılar mutluluğa, daha doğrusu bu dünyada mutluluğa, karşıdır. On sekizinci yüzyıl; insanların bu dünyada daha mutlu olmaları gerektiğinin, buna hakları olduğunun kabul edildiği yüzyıl. Söz konusu mutluluk aynı zamanda birlikte mutluluk, ortak mutluluktur; sadece bireylerin kişisel mutluluğu değil. Amaç, mümkün olduğu kadar fazla insanın mutluluğunu sağlamak.
Sayfa 93 - Soru 51: Aydınlanma felsefesi nedir?
Yasaları onaylayan halk meclislerinin yanında yasaları hazırlayacak olan parlamento da gerekli Rousseau için. Ancak bu parlamento, temsilî rejimde olduğu gibi iktidarı halk adına kullanan bir parlamento değildir. Sadece yasaları hazırlamakla görevli olan halkın vekilleri, memurları durumundadırlar parlamento üyeleri. Yasaların yürürlüğe girmesiyse referandum yoluyla halk oyuna bağlıdır.
Sayfa 87 - Soru 48: Halk egemenliği nedir?
Toplumu meydana getiren bireyler kendilerinde iktidarın birer parçasını taşıyorlar. Bu iktidar parçalarının, zerrelerinin, bir araya gelmesinden, kişilerin iradelerinin birleşmesinden egemenlik, yani en üst otorite, çıkıyor ortaya.
Sayfa 84 - Soru 48: Halk egemenliği nedir?
Siyaset, yalnızca devleti yönetme sanatı değil. Devlete gelinceye kadar çeşitli grupları, korporasyonları yönetmek de siyaset.
Sayfa 61 - Soru 34: Johannes Althusius'a göre devlet neden korporasyonlardan meydana gelir?