Bir psikanalistle hiç görüşmedin, ama zamanının büyük bölümünü kendi ruhunu çözümlemeye ayırmıştın. Freud'u, Jung'u, Lacan'ı okuyordun. Psikanaliz üstüne düşünüyor ama uygulamaya geçmiyordun. Tedavinin seni olağanlaştıracağını­ ya da içinde geliştirdiğin olağandışılığı bayağılaştıracağını düşünüyordun. Başkalarını dinlemeyi severdin. İnsanlar gelip içlerini açarlardı sana. O sessiz, dikkatli, yapıcı halinle, sana gizlerini açanlardan daha az yardım ettin kendine.
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır... Hiç olmazsa bir tek sözü...
Reklam
Bana kimse yardım edemez. Benim derdimin bir tek dermanı var, o da kara topraktır.
Davranışlarımızı gözlemleyip değiştirmeyi öğrenmek, kendini eleştirme ve suçlama ortamında gerçekleştirilemeyecek bir kendini sevme sürecidir. Kendini eleştirmek ve suçlamak, ilişki modellerini gözlemlememizi engeller. Hatta, diğer kişinin kendini üstte hissetmesine yardım etmek için, altta kalan kişi konumunu üstlenerek ilişkilerimizi koruma amacıyla oynamayı öğrendiğimiz oyunun bir parçası olabilir.
“Bu davranış, olmak istediğim insan olmama yardım ediyor mu? Bu alışkanlık, arzuladığım kimliğin lehine mi, yoksa aleyhine mi oy kullanıyor?”
Sayfa 70 - Pegasus Yayınları
yazık
Aynı hayatın başka bir esası olan hak mefhumuna ait düşüncelerimiz nedir? Kalp ve ruhumuzda bana ne dereceye kadar bağlılık geliştirilmiştir? Bunun gibi, vefa, doğruluk, sadakat, mertlik, acıma, yardım, bağış, sebat, azim vs. gibi, ruhun o haşmetli halleri bizde ne dereceye kadar gelişmiştir? Bugün bile, İstanbul'dan Malta'ya gelen
Reklam
Bugün kalktığında gün boyu bir yalancıya, bir hırsıza, zina işleyen birine, bir katile rastlayacağını düşün. Onlara insan gibi davranacağını anımsa. Çünkü onlar tıpkı senin gibi insandırlar bu yüzden onlarsız olamazsın tıpkı alt çene kemiğinin üst olmaksızın olmayacağı gibi. Markus aurelius için en önemli olan başka insanların davranışlarının
"Dünyanın bir yerlerinde, önce geniş ilikleri açıp birinin gelmesini bekleyen insanlar da var. Kendilerini bulanların güzel düğmeler yapmasına yardım bile ediyorlar. Yüzüne bakınca ne düşündüğünü anlıyorum. Sistem aynıyken nazik birkaç kişinin birbirine yardım etmesinin ne manası var diyorsun, değil mi? O da doğru. Ama dün dedim ya. Zamana ihtiyaç." "Ne zamanı?" "Biraz dinlenebileceğimiz zamana. Düşünebileceğimiz, rahatlayabileceğimiz, geriye bakabileceğimiz zamana."
Sayfa 257 - Athica YayınlarıKitabı okudu
Anlamı derin
Boşuna demezlerdi "Evinde duvarlar yardım eder insana," diye.
Sayfa 441 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ayağınız takılıp düştüğünüz zaman insanlar, yardım etmek yerine düşmenizin gürültüsünden şikayet ederler.
Reklam
Mûsâ kavmine dedi ki: “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz ki yeryüzü Allah’ındır. O, kullarından dilediğini oraya hâkim kılar; (güzel) sonuç, takvâ sahiplerinindir.” Araf Suresi 7/128.
Hepimiz şu ya da bu biçimde deliyiz zaten.
"Deli olmak, düşüncelerini iletmekten aciz olmak demek. Sanki yabancı bir ülkedesin, çevrede olup biten her şeyi görüyor, anlıyorsun, ama istediğini anlatmaktan, dolayısıyla da yardım bulmaktan umutsuzsun, çünkü orada konuşulan dili bilmiyor, anlamıyorsun.”
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır... Hiç olmazsa bir tek sözü..."
Kimi zaman kişinin cesaretlenmesine hiçbir sözcük yardım edemez. Kimi zaman sadece atlamanız gerekir.
Sayfa 173
Kızlar bu kitabı okuyun <3
Öfkemizi etkin şekilde kullanmak öncelikle açık bir "ben" gerektirir, oysa kadınların benliklerine sahip olmaları hep engellenmiştir. Ama benliğimizi, aile ağacımızdaki diğer bireylerden soyutlayarak gerçekleştiremeyiz. Köklerimizi kesip atarsak, bu işte bize hiçbir kitap -ya da hiçbir terapist- yardım edemez.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.