Kromozomlara ve kalıtıma ilişkin en önemli ipuçlarından bazıları Columbia Üniversitesinde, sineklerle dolu bir odada elde edilmişti. Burada Thomas Hunt Morgan adındaki bir biyolog mikroskopta meyve sineklerinin kromozomlarını inceleyen bir ekibin başını çekiyordu. Kromozomlar üzerinde sitoofidyumlara benzeyen, bantlar şeklinde bölümler vardır.
Sayfa 216Kitabı okudu
384 syf.
3/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
"Bu şiddetli hazların şiddetli sonları olur, Zaferleri ölümdür, tıpkı ateşle barut gibi, Öpüşürken yok olan." 1926 yılına uzanıyoruz, yer Şangay. Savaşın ardından tüm dünya ayakta durmaya çalışırken Çin,  oldukça farklı bir mücadele vermektedir. İnsanlar birden ölmeye başlar.  Ölüm nedeni ise sebebi bilinmeyen,  delilik. Şehrin en
Şiddetli Hazlar
Şiddetli HazlarChloe Gong · Martı Yayınları · 2022545 okunma
Reklam
Azınlıklar için en büyük tehditlerden biri, Türk Ceza Kanunu'nun 1926'da kabul edilen ve "Türklüğe hakaret"in 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngören 159. Maddesi'ydi. Bu madde, günümüzdeki 301. Madde'nin öncülüydü. Eğer bir gayrimüslim maruz kaldığı hakaret ve aşağılamaları şikayet etmeye cüret ederse, "Türklüğe hakaret" suçlamasıyla karşı karşıya kalabilirdi. Türkçeden başka bir dilin kullanımı bile, 159. Madde'ye göre suçlanma nedeni olabilirdi. Ayrıca Müslüman Türkler azınlıklarla olan komşuluk ilişkilerinde ve günlük yaşamın sorunlarında da bu silahı kullandıklarından, bu kanunla azınlıkların uğradığı hukuki ayrımcılık günlük yaşamda da desteklenmiş oluyordu.(56) Ankara'daki Başbakanlık Arşivi kayıtlarında, 1926'dan 1938'e kadar "Türklüğe hakaret" suçlamasıyla 1.034 başvuru belgesi bulunmaktadır. 94 belgede yer alan isimlerden, faillerin Yahudi olduğu ayrıca belirtilmemesine rağmen, bunların Yahudi oldukları anlaşılmaktadır.(57) (56) Örnekler için Haker 2002, s. 191; ayrıca Çolak 2005, s. 44. (57) Diğer 940 kayıt ezici bir çoğunlukla Rumlara veya Ermenilere aittir. Müslümanlara ait kayıtlar pek azdır, söz konusu olduğu zaman da, lakaplarından bunların Kürt, Arap veya Arnavut olduklan anlaşılmaktadır. Bunun dışında bir diğer suç unsuru olan 'Türk büyüklerine hakaret" konusunda da bir dizi vaka mevcuttur.
Radyonun Kuruluşu Türkiye’de radyo işletmeciliği 21 Şubat 1924 tarih ve 406 sayılı Telsiz ve Telefon Kanunu’na göre kurulmuştur. Bu kanun ülke içinde telsiz ve telefonla haberleşme yetkisini Posta ve Telgraf Genel Müdürlüğü’ne vermiştir. Kanunun çıkmasından sonra çeşitli ticari kuruluşlar radyo işletmeciliği konusunda ruhsat almak için başvuruda bulunmuştur. Ardından İçişleri Bakanlığı 1926 yılında radyo işletme hakkını İş Bankası, Anadolu Ajansı ve bazı girişimcilerin ortaklığıyla kurulan Türk Telsiz Telefon A.Ş.’ye 10 yıl süreyle vermiştir. Bu şirketin kuruluş sermayesinin %70’i özel hukuk hükümlerine bağlı ve tümüyle devlet emrinde olan Anadolu Ajansı ile İş Bankası’na, geri kalan %30’u da şirket sermayedarları olan özel kişilere aitti. Şirketin hisse oranlarından da anlaşılacağı üzere devlet özel sektöre destek vererek radyo yayıncılığını özel teşebbüs aracılığı ile gerçekleştirmeyi amaçlamıştır. Bu politika Atatürk’ün o dönemde uyguladığı özel girişimi teşvik etme ve destekleme şeklinde özetlenebilecek ekonomi politikası ile örtüşmektedir.
Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
İtalyan lider ilk etapta meclisteki liberallerin desteğini almıştı. Ve hatta ilginçtir, onların da desteğiyle sıkı sansür getiren ve seçim yöntemlerini değiştiren yasaları hayata geçirebilirdi. Seçim sistemi üzerinde yaptığı oynamalarla 1925-1926 yıllarında tam anlamı ile diktatörlük yetkilerine sahip oldu ve tabii ki diğer tüm partilerin canına ot tıkadı! Artık tek adam olmuştu. Kişi miti oluşturmak; tek adamlığın, kurucu baba, ata ya da her şeye gücü yeten mutlak lider efsanesi yaratmanın ilk adımıydı. Mussolini adım atmadı, adeta depara kalktı. Basın üzerindeki sınırsız kontrolünü beceriyle kullanarak, kademe kademe, 'Duce' (lider) efsanesini oluşturma yoluna gitti. Duce; yani, her zaman haklı olan, sosyal ve siyasi tüm sorunları çözebilecek ulu önder!
Sevilen yazar Halil Cibran
CİBRAN HALİL CİBRAN 6 Ocak 1883 'te doğan Kuzey Lübnan'ın dağlık bir bölgesi olan Bişerri semtinde Hırıstiyan Maruni mezhebine bağlı bir ailede doğdu. o zamanlar Büyük Suriye (Suriye ,Lübnan,Fillistin)Osmanlı hakimiyetinde olan bir Türk eyaletiydi. Lübnan dağının halkı Osmanlı hakimiyetinden kurtulmak için tarih boyunca mücadele etmişlerdir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.