1. Arap İsrail Savaşı sonrası suikastler
Suikaste uğramak sadece İsviçreli diplomatın kaderi olmayacaktı. İhanetle suçlanan Arap liderler birer birer öldürülür. Savaşın seyrini değiştiren ateşkesin altına imza koyan Mısır başbakanı Nukraşi Paşa 1948'de, Lübnanlı Riyad Sulh 1951'de öldürülür. Filistin'de kurulacak yeni bir Yahudi devletine sıcak bakan ve 1948 Savaşı'nın kaybedilmesinde etkin rol oynayan Ürdün Kralı Abdullah da bu ölüm çarkından kendini kurtaramaz.
Sayfa 189 - Yeni Şafak
144 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Anadolu Arkeolojisinin Dramı.
Kitap Anadolu'nun tarih öncesi dönemleriyle başlıyor ve Hitit, Urartu, Lidya tarihleri ile bölüm bölüm devam ediyor. Açıkçası ne genel bilgilerden farklı bir bilgi içeriyor ne de çok iyi bir tarihsel anlatımı var. Her yerde bulabileceğiniz genel bilgilerden oluşan bir kitap. Kitapta fark ettiğiniz ve sık sık gözünüze sokulan en önemli şeyse;
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıMarc Desti · Dost Kitabevi · 023 okunma
Henry Wallace'ı yakından tanırdım, 1948'de üçünce kez parti başkanlık girişimini desteklemiştim ... Üçüncü bir siyasal partiyi gerekli görmüştüm bu ülkeye - bugün de aynı kanıdayım ya - Bölgeler, mahalleler, semtler üstüne kafa yoracağımızı, uzun bir geleceği gözönünde tutarak bayındırlık hizmetlerini ağır ağır, ufak ufak girişimlerle gerçekleştireceğimizi sanmıştım, bunca çabayla bunca paranın kişiliğini epey kuşkuyla karşıladığım bir adama oynanmasına karşıydım. Kuşkularımın, Wallace'a duyduğum sevgiyle ilgisi yoktu; eşine az rastlanır, acayip bir bilgi dağarcığı vardı Wallace'ın, sık sık şaşılacak kadar yarayışlı, sık sık da kaçıklığa varan bu esrarengiz bilgiler gerçekten ilgilendiriyordu beni: Amerika'nın durumu konusunda ciddiydi, geleceğe ilişkin korkularını içtenlikle ortaya koyuyordu, ne var ki Roosevelt'in güçlü ellerinin, Wallace'ın yapısındaki çelişkileri, kafasının anlaşılmaz sapmalarını bir zamanlar sıkı dizgin altında tutmuş olduğu kuşkusuzdu.
Sayfa 115 - Can YayınlarıKitabı okudu
İki büyük felakete şahit olduk. Birinci felaketi 1948'de İsrail kurulduğunda; İkinci felaketi ise 1967'de İsrail'in, Filistin'in geri kalanını (Batı Şeria'yı, Kudüs'ü, Gazze'yi), Sinay'ı Golan'ı ve Lübnan'ın güneyini işgal ettiğinde yaşadık.
Sayfa 114Kitabı okudu
1948'de Japonya dünyanın beşinci en kalabalık ülkesiydi. 2007 itibarıyla Nijerya ve Bangladeş'in ardından onunculuğa geriledi.
Sayfa 335 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Haziran 1967, Arap-İsrail savaşıyla birlikte her şey değişti. Her anlamda, sadece bu çatışmadan sonra Holokost, Amerikan Yahudilerinin yaşamlarının bir parçası oldu." Bu değişimin açıklaması, genellikle, Haziran'daki savaş boyunca İsrail'in yalıtılmışlığı ve savunmasızlığının, Nazi soykırımının anılarını canlandırdığı şeklinde
1948 Ağustos'unda, Time dergisinin kıdemli editörlerinden Whittaker Chambers, Amerika'ya Karşı Çalışmalar Kurulu'nun önüne çıkarıldı. Kurul'a kendisinin eski bir Komünist olduğunu, yeraltı örgütünde çalıştığını bildirdi. Yardımcılarından on ad verdi, içlerinde en önemlisi, eskiden Dışişlerinde yüksek bir memur olan Alger Hiss'di. Chambers, kendisine devlet sırları vermekle suçladı Hiss'i; bu sırları Chambers, Maryland'deki çiftliğindeki bir helvacı kabağının içine gizliyormuş. Hiss sorguya çekildi, iki kere mahkeme önüne çıkarıldı, yaklaşık dört yıllık bir hapis cezası yedi. 1975'te gizli helvacı kabağı evrakında hiç de gizli, hiç de özel bilgiler olmadığı çıktı ortaya. Ayıklanmamış bilgilerdi, yani Washington ağzıyla söylersek, "verir misiniz diyene, buyurun alın" denilecek türden.
Sayfa 39 - Can YayınlarıKitabı okudu
Harika Çocuk Yasası
#HarikaÇocuklarYasası, #1948 yılında müzik alanında özel yetenekli çocuklar olan İdil Biret ve Suna Kan’ın yurt dışına devlet bursu ile gönderilip yetiştirilmeleri için özel olarak çıkarılan 5245 sayılı ile bu yasanın daha geniş kapsamlısı olan ve güzel sanatların her alanında özel yetenekli çocukların belirlenip devlet bursuyla yurt dışında eğitim görmelerine olanak veren 1956 tarihli 6660 sayılı yasanın kamuoyunda bilinen adıdır. “İdil Biret Yasası” veya “İdil-Suna Yasası” olarak da bilinir. Hâlen yürürlükte olan ancak işletilmeyen bir yasadır. * 5245 Sayılı Yasa * #MilliEğitimBakanı #HasanÂliYücel tarafından hazırlanan 5245 sayılı Harika Çocuklar Yasası, 7 Temmuz 1948’de, "İdil Biret ve Suna Kan’ın yabancı memleketlere müzik tahsiline gönderilmesine dair kanun” adıyla çıkarıldı. Kanunun çıkmasından iki buçuk yıl sonra yedi yaşındaki #İdilBiret (piyano) ve 12 yaşındaki #SunaKan (keman), yasadan yararlanarak Paris Konservatuarı’nda eğitim görmek üzere #Fransa’ya gönderildiler. Yasaya göre tüm masrafları 16 yaşına kadar devlet tarafından karşılanan ve anne-babaları da masrafları devlet tarafından karşılanmak üzere kendilerine refakat eden iki yetenekli çocuk, eğitimlerinin ardından dünyadaki saygın müzisyenler arasına katıldılar. * Yasadan Yararlananlar * #VerdaErman #SelmanAda #GülsinOnay #HüseyinSermet #FuatKent #AteşPars * KAYNAK (Bilginin tamamı için..) * tr.wikipedia.org/wiki/Harika_%C3... *
Hasan Ali Yücel
Hasan Ali Yücel
İsmail Hakkı Tonguç
İsmail Hakkı Tonguç
"Amerika'ya Karşı Çalışmalar" deyiminin önce, liberal bir Temsilcisi Samuel Dickstein tarafından ortaya atılması çok ilginçtir; Dickstein 1934'te, Alman-Amerikan Birliği'ndekilerin Alman hayranlığını kovuşturacak bir sürekli kurul oluşturulmasını ileri sürmüştü. Sonunda bu kurulun 1948'de, radikallerle sosyalistlerin yanısıra Faşistleri de sorguya çekmek isteyenlerin uzlaşmaları sonucu kurulması da bir o kadar ilginçtir.
Sayfa 21 - Can YayınlarıKitabı okudu
1948'in sonunda Malcolm Norfolk Hapishanesi'ne nakledildi. Hapishane dönemin şartlarına göre oldukça konforluydu. Odalar ve tuvaletler tek kişilikti. Malcolm çok sevinmişti çünkü bu olay uzun süre sonra ona ilk defa kendinin bir birey olduğunu hatırlatmıştı. Çok zengin bir iş adamı da ölünce binlerce kitaplık kütüphanesini bu hapishaneye bağışlamıştı. Adamın dinler ve tarih konusuna meyilli olduğu kitapların konularından aşikardı. Malcolm burada adeta kendini kitaplara adadı. Bilimden felsefeye, dini kitaplardan tarihe kadar merak ettiği ne varsa o merakı gidermek için kitaplara başvurdu. O derece ki sonunda hapishanenin münazaralarına katıldı ve hapishanedeki siyahi mahkûmlara konuşmalar yaptı. İleride dünyaya sesini duyuracak bu adamın hatipliği de burada gelişmeye başladı.
160 syf.
7/10 puan verdi
~ Canım Aliye Ruhum Filiz ~
Merhabalar uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı ve kısa bir süre önce okudum. ‌Sabahattin Ali'nin mini bir otobiyografisi denilebilir;nasıl biri,nasıl bir eş ve baba olduğuna dair bilgiler okurken,şair ve yazar olarak yetiştiği dönemin sosyal, ekonomik,siyasi şartlarına da tanıklık ediyoruz.1935-1948 yılları arasında eşi Aliye ve kızı Filiz için yazdığı mektupları okuyoruz.Sevgi,sadakatini ve babalık duygularına yoğun bir şekilde tanıklık ettiğimiz Sabahattin Ali, eşine Canım Aliye ve kızına ise Ruhum Filiz diye hitap ediyor. ‌Kitapta bahsi geçen ve okumadığım diğer kitaplarını da merak ediyorum,bir solukta okunabilecek sevgi ve aşk kokulu dolu dolu bir eser.Bunlara ek Aliye Ali ve Filiz Ali'nin de cevap mektupları,bahsi geçen fotoğraflara da yer verilsin isterdim.Okuyun okutturun.Tavsiye ile.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,2bin okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Sait Faik Abasıyanık'ın 1948 yılında yayımlanan Lüzumsuz Adam isimli kitabı on dört öyküden oluşan bir eser. Hikayelerin tamamı İstanbul'da geçiyor ve toplumun farklı katmanlarından sıradan insanların, genellikle de "lüks özentililer"in, günlük yaşamlarını, duygularını ve hayallerini konu alıyor. Kitapta dikkatimi çeken temalar; yalnızlık ve yabancılaşma, gözlem ve detay, duygu ve düşünce akışı, akıcı ve şiirsel anlatım tarzı ve İstanbul Sevgisi hikayenin içine çekiyor ve karakterlerle empati kurmamızı sağlıyor. Lüzumsuz Adam, sade ve yalın bir dille yazılmış olsa da derin ve etkileyici bir eser. Sait Faik, sıradan insanların hikayelerini anlatarak insanoğlunun ortak duygularına ve deneyimlerine dokunmayı başarmış. Lüzumsuz Adam, yalnızlık, yabancılaşma, sevgi, kayıp ve umut gibi temaları işleyerek okuru düşündürmeye ve duygulanmaya teşvik ediyor. Bu yönüyle Lüzumsuz Adam, Türk edebiyatının klasikleri arasında yer alması gereken her yaştan okurun ilgisini çekebilecek bir eser. Lüzumsuz Adam'ı okumanızı tavsiye ederim.
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137,8bin okunma
128 syf.
6/10 puan verdi
Bireysel deneyimleri ve iç dünyasını yansıtan eserleriyle tanınan Osamu Dazai,yaşamda varoluşunu sürekli sorgulayan biri olup,ölümüyle aynı yıl yazmış olduğu İnsanlığımı Yitirirken(1948) adlı yarı otobiyografik eseri okuyucuyu ister istemez melankolik bir okuma yapmaya sürüklüyor. Yazarın hayatını okuduğumuzda bu kitapla ne kadar benzeştiğini farkedeceksiniz.39 yıllık yaşamında üç defa intihar girişiminde bulunmuş,sonuncuda yani dördüncü intihar girişiminde sevgilisiyle birlikte bir kanala atlayarak yaşamlarına son vermişlerdir.Kitabın daha ilk sayfalarında,çekilmiş bir fotografın tasvirini yapar yazar,fotoğrafta gülümser şekilde duran ama yüzünde gülümseyişin zerresi yoktu,iki elini yumruk sıkmış halde duran birinin gerçek gülümsemeye sahip olmayacağını savunur."Maymun tebessümü" der buna Dazai.Özgeçmişine baktığımızda fotograflarda tek gülümseyenin kendisi olduğunu,nasıl olup bunca karanlığın ve buhranın içine sürüklendiğini anlamaya çalışırız.İçsel sıkıntısını gizlemeye çalışan yazarın ,ailesinin yaptığı baskılar ve sert tepkiler ruhsal bunalımına fazlasıyla katkıda bulundu sanırım. Kitap karakteri Yozo'da da bu melankolik halleri hissederiz.Onun hayatta kalma çabası,depresyon dolu halleri,varoluşsal sorgulamaları içe dönük bir insan olmasına ve dış dünyadan kendisini soyutlamasına sebep olmuştur.Yozo toplumun beklentilerine uyum sağlamaya çalışır ama her defasında kendisini yetersiz görür.Tıbkı Osamu Dazai gibi. İnsanlığımı Yitirirken adlı bu eser içeriği gibi beni de melankolik bir hale sürükledi gerçekten.O yüzden okurken biraz zorlandığımı söylemeliyim.Kitapla ve sevgiyle kalınız.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,1bin okunma
Yine benzer şekilde, Holokost tazminatlarıyla 1948 savaşından bu yana "Filistinlilerin kaybettikleri evlerinin tazmin edilmesi taleplerini" karşılaştırmamak gerektiğini söyleyerek, Filistinlilerin "evlerinden haksız bir şekilde uzaklaştırılmaları, tarihsel olarak geçerli değildir" diyordu. Son olarak, İsrail-Filistin çatışmasının çözüleceği bir anlaşmanın "mülk tazminatı vermek yerine uluslararası bir fon oluşturacağı umudunu taşadığını" söylüyor. Bırakın çalınan malların tazminatını ödemeyi, İsrail'in tazminat ödemesi bile Cennet tarafından yasaklanmıştır.
Sayfa 264 - Kutadgu Yayınları - *İsrail Eski Başbakanı Ariel SharonKitabı okudu
1948 yılında Mısır 'da henüz ortaokul birinci sınıf talebesiyken yanlızca hem din ,hem devlet ,hem kulluk ,hem liderlik ,hem namaz ,hem cihad ,hem mushaf ,hem de kılıç olan gerçek islam 'a davet ettiği için tağutların hışmına uğrayıp çöldeki Hakistib hapishanesine atılan yusuf kardavi tarafından yazılmıştır.
Resim