416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
@altinkitaplar 'dan çıkan goodreads 2022 en iyi ilk roman ödülünü alan,yine Amazon tarafından 2022 en iyi romanı seçilen @bonnie_garmus_author 'un #birkimyameselesi meselesi romanı ele aldığı hassas konuları işleyiş tarzı ile hak ettiği ilgiyi görmüş gibi. Hassas konular diye bahsettim.Evet yaşayan dünyanın gündeminden hiç düşmeyen cinsiyet problemi,bir diğer ifade ile kitabımızın geçtiği 1960'larda kadın olarak iş ve bilim dünyasında varlığını sürdürebilmek, varolabilmek, bireysel varlığını ispat etmek zorunda kalmak, anne olabilmek, tüm bunları aynı anda ve erkek egemen dünyanın baskı ve dayatmasına karşı başarabilmek. Kadın sadece evde oturup çocuk bakan yemek ve temizlik yapan bir ev canlısımıdır? Bireysel bir kimliği yok mudur? Dünya üzerindeki aidiyeti bundan ibaret midir? Neden cinsiyet baskısından uzak bireysel kimliğini varedebilmek ve korumak için sürekli mücadele etmek ve savaşmak zorundadır? Tüm bunlara kim karar veriyor? Evet bir mücadele kitabı,halen yaşayan yaşatılmaya çalışılan çarpık zihniyete bir meydan okuma.Okumakla kalmayıp mücadeleye destek olun.
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20231,914 okunma
Egemenlik emperyalistlerin elindedir.
Egemenliği Allah'tan alıp halka verdiğini İddaa edenler; 27 Mayıs 1960 12 Mart 1971 12 Eylül 1980 28 Şubat 1997 27 Nisan 2007 15 Temmuz 2016'da yapılan darbeler ile İddialarının sadece bir slogandan ibaret olduğunu açıkça gösterdiler.
Reklam
416 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhabalar... Öyle Bir Uğradım ilk duyurulduğu andan itibaren merak ettiğim bir kitaptı fakat sonrasında okuduğum bazı yorumlar beni kitaptan uzaklaştırmıştı ama en sonunda okuyacak kitabım yokmuş gibi hissettiğim bir anda okumaya başladım. Ukde bir yıl önce annesinin babasını vurduğu bir gecede hiç tahmin edemeyeceği bir gerçeği
Öyle Bir Uğradım
Öyle Bir UğradımMaral Atmaca · Ephesus Yayınları · 2023465 okunma
Aydınlara inanmıştım bir zamanlar, ister öğretmenlerim, dostlarım, ister kitaplarını okuduğum yabancılar olsunlar, aydınlara 1930'ların radikaliyle 1930'ların Kızıl-avcı'sına aynı küçümsemeyle bakan bizden daha genç kuşağa anlatamazsınız bu duyguyu. Onların alaylarından tat almıyorum ama sanıyorum haklılar bir ölçüde. Şu anda 1960'ların yürekli çocuklarının vardığı yeri görünce düş kırıklığına uğrama hakkını kendimde nasıl buluyorsam.
Sayfa 146 - Can YayınlarıKitabı okudu
Oğuz Atay
Oğuz Atay
ve kızı Özge Atay •1960'lar
Menderes'in radyonun kullanımı konusundaki düşünceleri
Devlet radyosu her şeyden evvel bir terbiye ve kültür müessesesidir. Bunun dışında herhangi bir şekilde ondan istifadeye kalkışmak, hatta daha ileriye gidip seçim gibi heyecanlı bir zamanda bu kültür müessesesini başka türlü halka tanıtmak doğru bir şey değildir... (Aksoy, 1960: 64)
Pdf, Başlık Yayın GrubuKitabı okudu
Reklam
Başbakan Margaret Thatcher, 12 Şubat 1983'te Bournemouth'ta­ ki Genç Muhafazakarlar konferansında konuşurken, Japonya'n ın 1945'te atom bombası ile vurulmasının sebebinin, özellikle nük­ leer silaha sahip olmaması olduğunu belirtti. Thatcher, "Nagazaki ve Hiroşima, nükleerden arındırılmış bir bölgenin ne kadar kırıl­ gan olduğunu gösteriyor" diye ekleyerek Partisi'nin 1960'daki İşçiScarborough Konferansı'nda Hugh Gaitskell'in sorduğu soruyu tekrarlıyordu: "Eğer Japonya 1945'te atom silahına sahip olsay­ dı, sizce Başkan Truman bombanın atılmasına izin verir miydi?"
1960'larda postmodernizmin kaderi ayrılmaz bir şekilde karşıkültürün kaderiyle, onun sayısız, genellikle çelişkili, anarşizm, adcılık karşıtı ve "yeni gnosis" akıntılarıyla bağlantılıydı.
Sayfa 296 - KüreKitabı okudu
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçtiğimiz haftalarda prömiyerini Netflix'te yapan Üç Cisim Problemi, kısa sürede en çok dikkat çeken bilimkurgu dizisi olmayı başardı. VR gözlükleri, nanomateryal teknolojisi, kuantum fiziği, proton çekirdeğinden geliştirilen casus sophon'lar derken konu bir hayli derinleşti ve nitelikli izleyicileri içine çekmeyi başardı. Bense, her
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 2020919 okunma
Reklam
Hangi siyasi eğilimden olursa olsun, Amerikan Yahudisi entelektüeller, İsrail'in kaderine karşı kayıtsız bir tutum takındılar. 1960'lardaki sol-liberal New Yorklu Yahudi entelektüeller hakkkındaki ayrıtılı çalışmalarda İsrail'in adı bile geçmemektedir. Haziran savaşından hemen önce AJC, "Yahudi Kimliği: Burada ve Şimdi" konulu bir sempozyum düzenledi. "Yahudi toplumunun en iyi" otuz bir beyninden sadece üçü İsrail'in adını ağzına aldı; bunlardan ikisi de İsrail'in ne kadar önemsiz olduğunu anlatmak içindi." İroniye bakın ki, tanınmış Yahudi entelektüellerden sadece ikisi, 1967 Haziranı'ndan önce de İsrail'le ilgilenmişlerdi: Hannah Arendt ve Noam Chomsky. Sonra, Haziran Savaşı geldi. İsrail'in ezici güç gösterisinden etkilenen ABD, bunu stratejik bir yatırıma dönüştürmeye girişti.
Kore savası
On yıl sonra Moskova ve Pekin, işgali başlatmak için Kim'e gerçekten kimin yeşil ışık yakmış olduğu konusunda hâlâ anlaşmış değillerdi. 1960 Haziran'ında Bükreş'teki toplantıda o zamanlar Sovyet Genel Sekreteri olan Krusçev, Çin Politbüro üyesi Peng Zhen'e şöyle söyleyecekti: "Eğer Mao kabul etmeseydi, Stalin yapmış olduğu şeyi yapmayacaktı." Peng bunun "tamamen yanlış" olduğunu söyleyerek sertçe karşılık verdi ve "Mao Zedong savaşa karşıydı. (...) Kabul eden taraf Stalin'di," demişti.
Sayfa 171 - Kaknüs yayınları 1.basım çeviri nalan ışık çeperKitabı okuyor
"1860 seçimlerinde Abraham Lincoln, temel sorunun, bu ulusun yarı-tutsak mı, yarı-özgür mü yaşayacağı olduğunu söylüyordu. 1960 seçimlerinde, dünyayı çevremize toplamışken, sorunumuzun artık dünyanın yarı-tutsak mı, yarı-özgür mü yaşayacağıdır." -•J. F. Kennedy •-
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yaşar Kutluay, Mezhepler Tarihi Yönünden Said Nursî ve Nurculuk başlıklı makalesinde Said Nursî'ye izafe edilen özellikleri sıralayıp bu özelliklerin benzerlerini İslâm Mezhepleri Tarihi'nde aramış ve demiştir ki: Bazı gerçeklere "hakke'l-yakin", "ayne'l-yakin" derecelerinde ilhamla vakıf olması özelliği de Said Nursî'ye mahsus kalmamakta, bu konuda bütün malûm imamlarla yani Şii imamları ve onlar dışında bilhassa Muhtar es-Sakafi ile birleşmektedir. İstikbalde olacak olayları şahıslar, zümreler, milletler çapında- vuku bulmalarından önce haber verme konusunda da yine Muhtar'a çok benzemektedir... Yaşar Kutluay, Mezhepler Tarihi Yönünden Said Nursî ve Nurculuk, İslam Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, cild III, cüz 3-4, 1959-1960, 221.
Sayfa 53 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Resim