Kırmızı bir beyefendinin bulunduğu bir gezegen biliyorum. Hayatında hiç çiçek koklamamış. Hiç bir yıldız seyretmemiş. Hiç kimseyi sevmemiş. Hayatında hesap yapmaktan başka hiçbir şeyle uğraşmamış .O da tıpkı senin gibi bütün gün "Ben ciddi bir adamım! Ben ciddi bir adamım! " diye tekrarlayıp duruyor ve şişiniyor. Ama o bir adam değil, bir mantar!
...sırf bunun için yaratılmadı mı o Bir anlığına da olsa, Yakın olmak için senin yüreğine?..
Reklam
"Sen, Yüce Kadın ... Hüküm verdiğin bu kader: Bırakalım da gerçekleşsin!"
... ileride aklımı mesul etmeyeyim diye, içimden bir ses bekledim. Bu da hissin sesi olacaktı. Nitekim öyle oldu. Ve her yerde, her zaman, hep öyle olunca en ziyade inkar etmeğe çalıştığım bir kuvvetin bana daima hakim olduğunu sezdim.
Buhranlı yalnızlık anlarında, içinde peyda olan çift adam gene karşılaşmıştı. Bu iki adam da kendisiydi; fakat bazen kendisinin üçüncü bir adam gibi onların münakaşasını dinlediği de olurdu. Bu sefer ikisinin de sustuklarını gördü.
Reklam
Bunu düşünmek ve buna yanmak da mı miskin bir hassasiyet? Fakat bu ne kadar doğru bir his, göğsünü ve boğazını nasıl sıkıştı­rıyor, bir taş kadar ağır, fakat bir "madde" değil. Madde olmadığı için "yok" mu? Halbuki ne kadar var!
Ve işte buradayım, tam da size göründüğüm gibi ve sizin gibi!
Sayfa 213 - İletişim Yayınları.Kitabı okuyor
Hiçbir şey bilmediği gibi onun hakkında da hiçbir şey bilinmiyordu; yaşamış olmak için yaşıyor fakat yaşadığını bilmiyordu…
Yeryüzünde yürüyen ve soluk alan yaratıklar arasında insandan daha güçsüz bir yaratık beslemez toprak ana.Tanrılar ona sağlığını ve mutluluğunu bağışlar,o da artık benim başıma hiçbir dert gelmez, der, Ama mutlu tanrılar ona acılardan pay verince de dayanamaz, nedir der, bu benim başıma gelen.
Reklam
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım
Yani bilmemek korkusunu silah edip bilmenin verdiği korkuya karşı savaşıyor ve bunda da başarılı oluyordu. Çünkü başka seçeneği olmadığının farkındaydı.
Sayfa 147 - Can Çağdaş
Ya bir derviş çıkıverip de "sizin olanların değil biraz da sizin değeriniz miktarında konuşsak," derse?
Ta ilk çağlardan beri Doğu'da devlet kavramı çok tuhaf bir manada anlaşılmıştır. Devlet hükümetle karıştırılmıştır, ikisi güya aynı manayı taşır gibi kabul olunmuştur. Hele Türklerde bu zihniyet daha ileri götürülmüştür.
Bir polisin çocuğunun içinde çoğu zaman yargıçlık ya da avukatlık mesleğine karşı bir tutkunun yaşadığı görülür.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.