Ayşe yılmaz
@35aicha
Öğretmen
İnegöl
16 Haziran 1993
972 okur puanı
Eylül 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Adalet! Senin adına kimbilir kaç kere kan döküldü!
Sayfa 125Kitabı okudu
Suç tarihi incelendiğinde, işlenen suçların açığa çıkma sürecinde,bir suçlu için en tehlikeli şeyin kendi vicdanı olduğu görülür.
Sayfa 31Kitabı okudu
Sizin tuhaf aşkınız yüzünden bedenimi feda etmiş olmaya katlanacağım; fakat ruhumu sattığımı düşününce, dayanılmaz bir pişmanlık hissediyorum.
Sayfa 14Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Yalnızlığım içinde dikkatle kendime baktım. Orada net bir biçimde kendimi gördüm ve gördüğüm "ben" yüzümden sizden tüm kalbimle nefret edip beddua etmekten başka bir seçeneğim yoktu.
Sayfa 12Kitabı okudu
Ben Yosef,ben,Nehama'nın kederli öksüzü Barnabas,bir merak için doğdum, bir cevap için yaşadım ve bir inanç için öldüm.
Sayfa 243Kitabı okudu
İnsan gün görmedikçe bildiğini hak sanıyordu belki de. Gördükçe de anlıyordu ki şu dünya denen handa, bilip ettiğimiz eninde sonunda hiçbir bok değildir.
Sayfa 235Kitabı okudu
Gazeteci öldürmek bu düzen içindeki en ucuz cinayet biçimiydi.
Sayfa 215Kitabı okudu
Giden, devletin kara kutusuydu. Boşluğu doldurulamazdı elbet. İşin aslı, kimse bunca şey bilen, memleket tarihine şahdamarı kadar yakından tanık olmuş bir adamın yeniden peyda olmasını istemezdi. Bir devir sona erince, bu eski devrin adamları biten bir satranç oyunu gibi kutularıns konup kaldırılırlardı. Hak ettiyse hürmet gösterilir, yok etmediyse sesi kısılırdı.
Sayfa 151Kitabı okudu
Nefret bile unutuluyor ama kırgınlık hiç unutulmuyordu işte.
Sayfa 130Kitabı okudu
Bir laf vardır, 'Kalkın ey ehli vatan dediler,kalktık. Herkes oturdu biz ayakta kaldık.'
Sayfa 119Kitabı okudu
Ama Nermin Hanım'ın karakterinde ezildikçe kendini ezilmeye daha layık bulmak, dışlandıkça dışlanmayı hak ettiğine daha da kuvvetle inanmak, azarlandıkça muhakkak azarlanacak bir şey yaptığına hiç düşünmeden ikna olmak gibi arazlar vardı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Binlerce Müge var
Dönsün istiyordu. Mutsuz olsunlar,kavgalar yapıp birbirlerine ağızlarına geleni söylesinler, aşık suratlarla aynı sofrada göz göze gelmeden oturulan küslükler, düşmanlıklar gütsünler, kimi zaman birbirlerine çileden çıkacak kadar öfkelensinler, nefret etsinler ama yine de bir arada olsunlar istiyordu. Bir gönül eğlencesi için terk edilmiş, kim bilir, belki de kocasının burcunu bile kadınca mağlup edilmek şöyle dursun, kocasız kalmış olmak, yuvası yıkılmış olmak fikrine bile tahammül edemiyordu. Kocası gelsin, evinin başında, çocuğunun yanında dursun da ne bok yerse yesindi. Sanki bu zamana kadar yememiş miydi zaten! Elbette yemişti. Duysa duymaz, görse görmezdi Müge.
Sayfa 58Kitabı okudu
Cevapsız soruların ne de çok cevabı oluyordu.
Sayfa 52Kitabı okudu