Benim şimdiye kadar pandomim sayesinde yaşamayı sürdürdüğüm bu 'insan' dünyasında, gerçek olduğunu düşündüğün tek şey bu.
Sadece her şey geçip gidiyor.
Ölmek istiyorum, daha fazla ölmek istiyorum. Artık geri dönüşüm yok. Ne yapsam da, nasıl yapsam da sonu olmuyor. Utançlarıma utanç katıyorum. Bisikletle yeşilliklerle kaplı şelaleye gitmek gibi şeyler, benim isteyebileceğim şeyler değil. Yalnızca, kirli saçlarıma utanç dolu sefil suçlar ekleniyor. Sıkıntılarım büyüyüp şiddetleniyor. Ölmek istiyorum,ölmeliyim. Yaşamam bir tür suç.
Evlenip, bahar geldiğinde birlikte bisikletle yeşillikler içindeki şelaleyi görmeye gidelim. İşte böyle, oracıkta kararımı verdim, yani 'her şeyinle çabalayarak ' o çiçeği çalmakta hiç tereddüt etmedim.
Sonunda evlendik. Bu sayede yaşadığım sevinç kesinlikle büyük değildi, ama peşi sıra gelen üzüntü, dehşet sözcüğünü yetersiz bırakacak ölçüde, tahminlerimi ezip geçecek kadar büyüktü.