Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatma Yayla Bayraktaroğlu

Ve eğer kesin sonuca götürürse, diye ekledi Doktor Ox, muzaffer bir edayla, dünyayı yeniden kuracağız!
Reklam
Yarınlar ne kadar karanlıksa, yarından ötesi o kadar aydınlıktı.
Sayfa 121Kitabı okudu
Ey mutsuz kadınlar! Ey insanlık onurlarını yitirmiş, aşağılanmış, sefilce yaşamış kadınların ruhları, Kalkın mezarlarınızdan! kalkanı ey acı çekmiş zavallılar, o çağların karanlığı sizinle birlikte silkinsin! yazgısı sizinkinin aynı olan sonuncu kumu söylüyor bunu size!..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Öğretmenin söylediği her söz, yazdığı Her harf kutsal şeylermiş gibi hemen zihnimde yer ederdi.
Ama biraz düşünecek olsalar, en az onlar kadar akıllı bir gencin bin bir güçlüye göğüs gererek, her türlü aşağılamaya katlanarak, insanüstü bir dirençle çocuklarını okutmaya çalışmasının nedenini anlarlardı.
Reklam
"Aşktan korkmak yaşamdan korkmaktır ve yaşamdan korkan herkes dörtte üç ölmüş demektir."
"Merak etme. Kağıt mendiller de hayat gibidir. Hiç bitmezler."
O derginin kapağında - bir kara delik resmine- bakarken, aslında kendine baktığını fark etti. Bir Kara deliğe. Can çekişen, kendin içine çöken bir yıldıza.
Nora yalnızlığın,temelinde anlamsızlık yatan bir evrende insan olarak var olmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu bilecek kadar varoluşçu felsefeye hakimdi..
Hayatın özeti
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz; Kuklacı Felek Usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Birlikte çalıştığım insanları dinsel inançlarına veya kravatlarının rengine göre yargılamak aletim değildir.
Sayfa 298Kitabı okudu
Ben bugüne kadar hep özel ilişkin yani önemsiz işlerle uğraştım: seyahat edip okumak, Sevmek ve inanmak, kuşku duymak, savaşmak. Zaman zaman da yazmak.
Sayfa 291Kitabı okudu
Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden: bir düğüm ki Ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben."
Yine de dua ediyorlardı, çünkü en çok başlarındaki efendinin değişmesinden ürküyorlardı. Her değişim, katliamları, ıstırapları, kaçınılmaz yağmaları ve yıkımları beraberinde getiriyordu.
Her gün biri çıkar, başlar, benim ben demeye, Altınları, gümüşleri ile övünmeye. Tam işleri dilediği düzene girer, Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye.
204 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.