İnsan kendiyle, kendi bedeniyle ve odada bulunan masa, yatak, pencere, lavabo gibi cansız nesneyle çaresizlik içinde yapayalnız kalıyordu. Sessizliğin siyah okyanusunda, fanusun içindeki dalgıcın, onu dış dünyaya bağlayan ipin koptuğunu ve asla yukarıya çekilemegeceğini bilerek yaşadığı sessizlik gibi.